Dilin görgüsüne, saygının ayakta olduğu yıllara, ülke bütünlüğüne.
Yerde yatana olurdu müdahale, giysilere değil.
Genç kızlar mini etekle yolda yürürdü de, özgürlükleri dibine kadardı.
Anaların başı açık, ya da kapalı kimsenin umurunda değil.
Türk ve Kürt çocukları birbirlerine sormazlardı, "nerelisin?" diye.
Gönül hukuku iptal edilmemişti daha.
Aşk bir İstanbul hatırası fotoğrafıydı.
Boğaz'ın sessiz dalgalarına bakar gibi.
* * *
Yabancılara bile kanı kaynardı insanların.
Bir insanın gölgesi diğerine konfeti olurdu, bırakın nefreti!
Gökyüzünün derinliği hiç olmadığı kadar maviydi.
İnsanlık itiraftı, ihbar değil.
Otobüslerde küçükler büyüklere yer verirdi, kıyafetlere değil.
Trafik çakalları şehirlere egemen olmamıştı henüz.
İnsan insana bu kadar kıymazdı.
Aşk bir gökkuşağıydı.
Her yağmurdan sonra çıkan.
* * *
Hayatın rütbesi onurdu.
Tiyatrolar olurdu, yoksul mahallelerin orta yerinde bile.
"Kaçan kurtulur" diye bir kural yoktu, haksızlığa karşı birlikte yanmayı göze alabilen insanları temsil ederdi toplum.
Kendinden dönerdi her yanlış.
Haramın helal sayıldığı yıllar başlamamıştı daha.
Aşk karda sokak lambasıydı.
Hem gözleri, hem yüreği ısıtan.
* * *
Çocukluk en güzel yolculuktu.
Aşklar da çocuklar kadar masum.
Dokusunda yalan yoktu aşkların.
Kokusunu mahşere kadar içinde taşıyan.
Yerde bulduğu gazete sayfasını çömelip okurdu insanlar.
Yalan yok, ne doğruysa onu yazardı gazeteler.
Ceketini iliklerdi insanlar, gazetecinin adını duysa bile.
Aşk çocukların kırık misket gözleriydi.
Elleri kolonya kokan!
* * *
Geçmişi şekillendiremeyiz, geleceğe bakmalıyız.
Ama gelecek düşman gibi bakıyor bize!
* * *
TRAFİKTEKİ BEYLERE!
Trafikte teybini ya da radyosunu sonuna kadar açması yetmiyormuş gibi, camlarını açıp kendi müziğini herkese dinletmeye çalışan beyler!
Sabah gıdanızı kendi başınıza yiyin.
Kuralları yeteri kadar çiğnediğiniz yetmiyormuş gibi.
Bizim başımızın etini yemeyin!
* * *
Hiçbir düğüm kolay çözülmez.
* * *
Tekrarından usanılan filmleri izlemekten bıktık. Siyaset sinemasında.
* * *
10 Ekim 2013
Mutluluk takvimi
* Dakik ol ve bunu başkalarından da iste.
* Hayatı yaşanılır kılan gerçekler üret.
* Hafızanı yokla.
* Kuru üzüm ye.
* Kimsenin arkasından konuşma.
* * *
Hep gurur duyacağın
Bir zafer bıraktım sana
Hayatının hikayesini
Üç günde unutmak gibi
Yenisine alışana kadar
Eskinin hükmü vardır
Bazen istemesen bile
Hatırlamak gibi
İçin sızlardı kaşımı çatsam
Gözyaşlarım senin incindi
Sitemlerim adrese teslim
Yalan değil
Hayallerim bile incindi
Sen başka duraklarda
Şimdi başka dudaklarda
İstediğin oldu
O ölümsüz sevdamız
Artık çok uzaklarda
Hakkı YALÇIN
