Başbakan, "Şimdi ayrıştırmanın değil, el sıkışmanın zamanı, hesaplaşmanın değil helalleşmenin zamanı" derken noktayı koydu. "2 ayda bitirin!"
Meselenin öznesi: "Kimin elinde kanı durduracak bir güç varsa durdursun!"
Kanı susturmak ülkenin asli sorunu.
Terör, insanların yüreğine ateş düşürdü, ülkenin ekonomisine mayın döşedi.
Yıllardır ayrıştırılan bir ülkenin, 2 aylık çalışmayla bu sorunu halledebilmesi, her şeyin üstesinden gelebileceğimizin işaretidir.
Ama yüreklerde adalet varsa.
Zamanı ortak yaşıyoruz.
Ama ülkenin şartlarından ortak yararlanmıyor insanlar.
Türkiye'deki mesele, sadece terör meselesi değil.
Yüreklerde sinsi bir terör besleniyor.
Hala terörü körükleyen bir sistem de, derinliklerde gizleniyor.
Bunlara karşılık, ülkede bir korku düzeni oluşturuldu.
Hukuka güven yok.
Özgür bir demokrasiye sahip değiliz..
Hapishaneler suçu sabitlenmemiş nice insanla dolu.
Telefonlar dinleniyor, özel hayatlar linç ediliyor.
O yüzden...
Akil insanlar, kendilerini sadece terörü bitirmekle yükümlü saymasın.
Tutuklu demokrasi de görev hanelerine girsin.
Kendinden olmayana hayat hakkı tanımayan sistem de, terörün kapsama alanına dahil edilsin.
İnsanların eline her zaman böyle helalleşme fırsatı geçmez çünkü!
* * *
TRAFİK HABERLERİ
Günlerden Cuma.
Saat 14.15.
Beyaz Ferrari, Gayrettepe Point Oteli'nin yanındaki yolda trafik polisi tarafından durduruldu.
Polis memuru cezayı kesti.
Eskiden "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" sözcüklerine yenilen trafik polisleri vardı.
Bu görüntüyü görünce anladım ki... "Siz şimdiki trafik polislerinin kim olduğunu biliyor musunuz?"
Cumartesi sabahı, Haliç girişi.
34 JB 5128 plakalı Chevrolet marka otomobil, Haliç girişinde kaydırak oynuyor sanki.
Sadece kendisini değil, diğer insanları da tehlikeye atıyor.
O gün olmadıysa bile, başka bir zamanda birilerinin canına okumaya meyilli bir sürücülük anlayışı var ki.
Böylelerini durdurabilmek için, böyle uyarıcı yazıyı görev biliyorum.
* * *
Haksızlığı kabul eden daha büyüğünü hak eder.
* * *
Japonlar rüyaları bile okumaya başladı. Biz hala birbirimizin canına okumayı sürdürelim!
* * *
7 Nisan 2013
Mutluluk takvimi
Ambulansın peşine takılan farelere benzeme. Bisiklete bin. Sokak kedilerini doyur. Hazırda yara bandı bulundur.* * *
Yerimi tutamaz sanıyordun
Hiçbir şey
Demek ki tutuyormuş
Yeni şarkılar duyuyorsun
Geceleri rahat uyuyorsun
Gördün mü
Unutmak zor değilmiş
Zaman akıp gidiyor
Alışıyor insan
Her şeye alışıyor
Ben de öyleyim merak etme
Ben de alıştım fırtına dindi
Bir gözlerin kaldı unutamadığım
Yakında onlar da söner
Bir deniz feneri gibi
Hakkı YALÇIN
