Tarihi 13 Aralık 2012

Kader mahkumları

Karanlıkların aydınlığa ihtiyacı vardır.
Hapishanelerdeki insanların da affedilmeye belki.
Kader mahkumlarına karşı bir tarafım yaralıdır hep.
Suç tezgahını açan düzeni bildiğim için belki.
***

Herkes dalının kırıldığı yaştadır.
Taşıdığı yaranın iziyle.
Onlar asla saklanmazlar.
Adam gibi bir gün görememişlerdir, dünya gözüyle.
Suçlu damgası yemişlerdir bir kez.
Ne yapsalar aklanmazlar.
***

Kötülük an'dır.
İyiliğin insanları terk etmesi de.
Bir anlık gafletin bedelinin, ağır ödendiğini elbette biliyorum.
Bağışlanmanın erdem olduğunu da.
***

Bir ülkede hayat adil dağıtılmıyorsa, kaderin suçlularına dağıtılması gereken bir af gerçeği vardır.
Kendi çocuğuna tecavüz eden alçakların değil, uyuşturucu kaçakçılarının değil, namussuzların hiç değil.
Kader mahkumlarının.
***

Geçmişin yüreğine su serpmeyi onlardan çok kim ister?
Kim onlardan daha az pişmandır?
Çaresizliğin tarifine mayalanan insanların, hayata yeniden bağlanması için "pişmanlıktan" daha değerli ne olabilir?
***

Suça teşvik eden bir toplum gerçeği önümüzde duruyorsa...
Dünyayı nakit hayata çevirenlerin, oyun içinde oyun çevirenlerin sokaklarda boy gösterdiği bir ülkede.
Kimin alacaklı, kimin borçlu olduğunu hesaplarsak.
Hepimizin kader mahkumlarına bir borcu vardır belki.
***

O hapishane duvarlarını hiç kimse tek başına örmemiştir çünkü.

* * *
BOĞAZ KÖPRÜSÜ
Bir yakınım 2 yıl önce, Boğaz Köprüsü'nden kendini aşağı bıraktı.
Koç Üniversitesi'nden mezun olduğu geceydi.
Önceki gün bir taksi şoförü, köprünün korkularına tutunup, kendini bırakmanın eşiğindeydi.
Tam kendini bırakacaktı ki, kendisi gibi taksi şoförü olan baba tesadüfen oradan geçiyordu ve kalabalığı görünce durdu.
Ardından "oğlum" diye bağırdı, "Bırakmayın onu."
İntiharın eşiğindeki Emrah G. son anda hayatı seçti.
Ölüm o gencin tarafını tutsa da, hayata katlanmanın, ölümü aşmaktan başka yolu olmadığını o delikanlı da son anda öğrendi belki.
Ne olursa olsun, düşünceler kimseyi o çizgiye getirmesin.
Ayrıca Boğaz Köprüsü yolları geçmek içindir, mezarlığa köprü değil.

* * *
Cesaret ölmekle değil, yaşamakla ölçülür.

* * *

Çocuklarımızın çalınan ekmekleri, çakalların sofralarında duruyor.

* * *
13 Aralık 2012
Mutluluk takvimi
Göl kenarında kahve iç, hayale dal.
İnat etme.
Fasıl eşliğinde eğlen.
Ambulansın arkasına takılma.
Kan ver...

* * *
Bir kadın hatırlıyorum
Kalp cebimde
Resmini sakladığım
Hayatımın hikayesi
Bakıp bakıp ağladığım

Bir kadın hatırlıyorum
Aşkın hüzün meleği
İliklerime işlemiş
Ömrümün tek dileği

Bir kadın hatırlıyorum
Bakışları gül reçeli
O deli ben ondan deli
Ellere yar olmaya gitti
Uzun zaman oldu görmeyeli

Kalbi hala kırık, nefreti biraz
Bir kadın hatırlıyorum
Kimse onu benim gibi
Hatırlayamaz
Hakkı YALÇIN