Tarihi 14 Ağustos 2012

Propaganda!

Terör örgütü CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ü kaçırdı!
Gelinebilecek en son noktaya gelindi.
***

Tahtına kurulmuş bir terör gerçeği var artık.
Özgürlük ve can güvenliği alabora!
***

Yorumlara bakıyorum. "Bunlar terör propagandası!"
Onların propaganda yapmasına engel teşkil edecek gerçeklerimiz nerede?
Ne yani, onların gücüne karşı yapılabilecek yorum bu mu?
Diğer yorum. "Bu kaçırma olayı, Meclis'e karşı eylemdir!"
Meclis'in terör karşısında tek yürek olmayı beceremeyişi de topluma karşı eylemdir!
Bunu beceremeyenler, hangi hakla yorum yapıyor?
***

İçi boşaltılmış yorumlara inat, terör örgütü "pazarlıklara" başladı bile.
Sadakati eksik olan sistemin bedelidir bu.
Her türlü çirkinlikleri yasal kılan gerçekler nasıl üretildi?
Milletin vekili, kendi topraklarında can güvenliğinden yoksunsa, vah vatandaşın haline!
Bunları dile getirmek, propagandaya mı giriyor?
Yoksa terör, ülkenin kalbine mi giriyor?
***

Bahaneler arkasına saklanmanın gereği yok artık!
Terör açık oynuyor kartlarını.
Teröre karşı durmanın en önemli gerçeği bütünlüktür.
Meclis'in tek yürek olmasıdır.
***

Terör ülkenin her karış toprağına korkuyu ve zulmünü ekiyor...
Eğer hala, partiler ülkeden çok seviliyorsa.
Meseleye sadece "propaganda" gözüyle bakılıyorsa.
Gülümseyin beyler!
Terör fotoğrafınızı çekiyor!

* * *
Gazetecilik
İnsanları eleştirmenin de zarafeti olmalı.
Bel altı çalışmak ne kadar ayıplanıyorsa, tek taraflı gazetecilik ne kadar çirkinse, Başbakan'ın eşi üzerinden gazetecilik yapmak da o kadar çirkindir.
Gazetecilik dilini kaybetti, ruhunu.
Bu mesleğin saygısının toplum gözünde düşmesi için, gerekli nedenler oluştu artık.
O yüzden bu mesleğin geleceği de yok artık, itibarı da.

* * *
İkiyüzlülük sadece sahibi tarafından görülmez.

* * *
Yalnızlıktan devren satılık bir kulak var. Can kulağı!

* * *
14 Ağustos 2012
Mutluluk takvimi
İmzalaman gereken kağıtları oku.
Çocukların fotoğrafını çek.
Hiçbir şeyi dert etme
Beyin jimnastiği yap.

* * *
Güneş kaybolmaya
Yüz tutmuştu
Gökyüzü kararmıştı
Sular bulanık
Gurbet türküleri
Başlıyordu yine
Hasret çeken yüreklerde
Yanık yanık

Mahsulünü devşirip
Cigara yakacaktı
Cebindeki bir resme
Hüzünlü bakacaktı

Geride bıraktığı
Allı morlu bir beşik
Fidan gibi bir yiğit
Vuruldu delik deşik
Hakkı YALÇIN