Tarihi 2 Nisan 2012

Sahanın içi dışını yendi

Bir takımın 3 topu direkten dönüyorsa, kale direklerinin kalecilerden daha değerli olduğu gerçeğine mi bakmalıyız?
Talihsizliğin daniskasına mı? Psikolojik bir maçtı.
Fenerbahçe kazanmayı istediği zaman başkaydı, korumayı düşündüğü zaman başka.
Maç boyu savunma göbeğini "çift kilitli" savunan takım, bir anlık gafletin bedelini beraberlikle ödedi. Maçın neredeyse tümünde iki takım arasında büyük fark var.
Fenerbahçe'de sadakat.
Trabzonspor'da başıboşluk.
Fenerbahçe taktiksel.
Trabzonspor doğaçlama.
Fenerbahçe "biz."
Trabzonspor "ben."
Fenerbahçe pozisyon yoğuruyor.
Trabzonspor bir pozisyon için dokuz doğuruyor.
Fenerbahçe sıkı dostlar.
Trabzonspor umarsızlar tayfası. Deplasmanlarda esaretine alıştığımız Fenerbahçe'nin dişli bir başlangıcı vardı.
Tribün reaksiyonuna karşı, tahrip gücü yüksek bindirmeler.
Buna karşılık ritmini tutturamayan Trabzonpor şaşırtıcı geldi bana. Geri dönüşler gecikmeli. Burak Yılmaz'ın koşu yolları kapalı.
İlk yarı, kendilerini oynayanlarla, kendilerine oynayanlar arasındaki farkın tabelaya yansıması. İkinci yarıda Fenerbahçe'nin farkı açacağı pozisyonlar da vardı ama son yarım saatte o klasik geri çekilme seansları başlayınca, "golün vtr'si" yayına girdi. Ve Trabzonspor'un beraberlik golü. Sahanın içindeki centilmenlik, tribünlere ders niteliğindeydi.
Tribünlere gelince..
Yapılanların cezası, Play Off denen sisteme yansımayacağı için, gecenin asıl suçluları başka yerdeydi galiba.