Çocuğuz hala, bütün güzellikler bizimle yürüyor.
Şarkıların sesi geliyor sahilden.
Ceketler buruşuk, pantolonlar yamalı.
Kırmızı boyalı otobüsler döküntü ama içindeki küçükler, büyüklere yer veriyor.
Sular çeşmeden içiliyor, fırıncılar ekmeğin gramından çalmaya başlamamış daha.
Rüzgarla buluşan tepeleri seviyoruz en çok.
Ensemizi yalıyor güneş, en yüksek duvarlar bacak kadar boyumuzun karşısında çaresiz kalıyor.
Her mahallede Sadri Alışık gelenekleri.
Beyoğlu'nda erkekler delikanlıca, kızlar balerin gibi yürüyor.
Radyolarda yürek yakan besteler.
Sevda çekmek herkesin harcı.
Evler ahşap, sevgiler uzun sürüyor.
Sandıklar naftalin yüklü, genç kızların çeyiz sandıklarının bir anlamı var.
Erkeklerin kucaklarında seyahat eden kadınlara değil, sanatın içindeki kadınlara "sanatçı" deniyor.
Kemansız çingeneler zamansız çalıyor kapıları ama eşya çalmıyorlar.
Herkes borcunu zamanında ödüyor.
Domatesin çekirdeği kırmızı.
Yere düşeni kaldırmak her insanın boynunun borcu.
İnce boyunlu sürahilerden dağıtılan sular, ölmüşlerin ruhuna gidiyor.
Birbirine kardeş bakıyor pencereler.
Tencerelerde kaynayan komşuya da düşüyor.
Demokrasinin öznesi özgürlük.
Kitap okuyor gençler, sokaklarda hak arıyor, hepsinin boynu kıldan ince.
Şiirler yazılıyor sigara paketlerinin içine.
Az kanallı sesli toplum, davası için kavga veriyor.
Postalların çiçekleri ezmesine o gün de karşıydık. Bugün de.
Bozulan iç barış, komşuların suratını bile iki karışa çevirdi.
Şimdi bol televizyonlu, SMS'li ve internetli sistem, bizleri çekip çeviriyor.
Kaybettiğimiz o güzelim yıllara mektup yolluyoruz da. Ulaşmıyor.
* * *
ONLARI TANIRSINIZ
Büyük bir davette, tetikçilik yapan gazetecinin zenginliğinden söz ediliyordu.
Olaya kulak misafiri olan garson, meraklılara fısıldadı.
"Bunda şaşılacak bir şey yok. O gazeteci kendisini satın alanları bile sattı."
* * *
Zaman değerlidir ama gerçek zamandan daha değerlidir.
* * *
Dizi oyuncuları, setlerde birbirini boğazlıyor. İşte gerçek oyunculuk kalitesi! Onları tanırsınız
* * *
29 Eylül 2011
Mutluluk takvimi
Sık sık ödünç aldığın eşyayı satın al. Alkışı sessizce kabul et. Martılara simit ısmarla. Tavla oyna.* * *
Her aşkın sonunda
Bir sürgün yedim
Hayat kavgasında
Her gün acıktım
Kader tokadını
Küçükken vurdu
Hayatım boyunca
Hep yokuş çıktım
Tek sabıkamı
Aşkta yedim
Beni günahsız
Yere astılar
Katilimi bulamadı
Yargıçlar
Suçlular sırra kadem
Bastılar
Hakkı YALÇIN
