Tarihi 13 Mayıs 2011

Hey gidi gençlik

Gençlik bu ülkenin en önemli sorunu.
Sözde büyüyen ve Avrupa'ya açılan Türkiye'nin kısıtlanan sesidir gençlik.
Liderlerin birbirine demediğini bırakmadığı bir ülke düzeninde, öğrencilerin tepkilerine tahammül bile edilemiyor.
***

Mersin Üniversitesi'nde mart ayında bir panel yapıldı.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'i öğrenciler protesto etti.
Tevfik Bilgin, "Öğrenciler böyle davranabilir" diyerek davacı olmadı.
Olay sonrasında öğrencilere gözaltı ve haklarında dava açıldı.
Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi, 5 Mayıs'taki kararında öğrencileri beraat ettirdi.
Yapılanları demokratik bir hak olarak gördü.
***

Peki ya okul yönetimi?
2 öğrenciye okuldan atıldı.
4 öğrenciye yarıyıl uzaklaştırması.
2'sine kınama, birine uyarı cezaları.
Üniversite yönetmek, öğrencilerin hatalarını ve haklarını savunmaktır.
Bir üniversitenin, gençlerine vereceği demokrasisi bile yoksa, o ülkede gençliğin geleceği de yoktur, özgürlüğü de.
Üniversitenin de sadece adı vardır.
***

Bu ülkede sokak hareketleriyle Meclis'e girmiş yüzlerce insan var.
Ama onlar aynı hataları kendilerinin de yaptığını inkar ediyor.
Şimdiki demokrasiyi, kendilerinden başkasına söz hakkı tanımamak sayıyorlar.
Gençler de onları saymıyor!
***

Gençlik cesarettir, gençlik özgürlüktür, gençlik hatadır.
Ama gençliğin hatalarını görmemek cinayettir.
Gençlik, korkaklığın ve esaretin figüranı olmaya soyunursa.
O ülkenin ruhu kötürüm olmuş demektir.
Galiba istenen de budur!

* * *
Senden sonra
Boş odalara sakladım
Kendimi
Acımı kendime sakladım
Anılarımı bile
Gözünün yaşına bakmadan
Hakladım
Öptüğüm dudakları
Saçlarını unuttum
Uyurken seyrettiğim
Yüzünü de unuttum
Ama gözlerin var ya
Kör olası gözlerin
Onlar hala duruyor
Bende yarası derin
Hakkı YALÇIN

* * *
MUTLULUK TAKVİMİ
13 Mayıs 2011
Sokaktaki müzisyene para ver.
Diş fırçanı yenile.
Girdiğin kuyrukta saygılı ol.
Baharı hisset.

* * *
Bu ülkedeki insanların Allah'ın adaletine sığınmaktan başka çaresi yoktur.

* * *
Sükseli otobüsler!
Sokaklardan süslenmiş otobüsler geçiyor.
Bas bas bağıran insan sesleri, gürültü kirliliği yapmaktan başka bir işe yaramıyor.
Üstelik otobüslerdeki fotoğraflar da bas bas bağırıyor! "Ben size yaramam!" diye.
Zannediyorlar ki otobüsün içinden çıkan sesle, oy potansiyeli artacak.
İnsanlara bakıyorum, hangi partiye ait olduklarına bakmadan, bu sesli ve süslü otobüslere nefretle bakıyor.
İnsanların arasına katılmak, insanların gönlünü çelmek için daha akılı bir yöntem.
Otobüslerin sükseli beylerine hatırlatırım.

* * *
Büyük işlerin sahipleri küçük işleri titizlikle yapandır.