Tarihi 17 Mart 2011

Bedelli askerlik

Kemal Kılıçdaroğlu, politikayı keşfetti.
Bedelli askerliği de sıcak sıcak servise sundu.
Parası olan istediği kadar kaçabilir.
Parasıyla askerliğin bile kapısını açabilir.
Bitmedi...
Parası olmayan da kanatlanıp uçabilir.
***

Yani sadece parası olana değil, garibana da ayrıcalık var. "Bedelsiz."
Askerliğe yeni biçim kazandırmak için, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşünün bile hükmü yok.
Ama bu garip yolculukta, bir tahrik unsuru var.
***

Kurcalandıkça politikayı içine çeken böyle meseleler, toplum bütünlüğüne zarar veren açıklamalardır.
Toplumunu tanımamaktır. Üstelik ayrımcılığa yeni boyutlar kazandırmaktır.
***

Gelelim "Genel af" gerçeğine.
Hedefi tutturamayanlar için bir yanlış hedef daha. Şehirlere, köylere kendilerini götüremeyenler için, kolay yollu seçim yatırımı.
Herkes bilmelidir ki... Kendini inkar edenleri, halk da inkar eder.
***

Bu meseleden çıkan sonuç.
Kapılarını belirli zümrelerin çıkarlarına açanlar, halkıyla kucaklaşma şansını hiçbir zaman yakalayamazlar.
Ve iktidar karşısında muhalif konumda oturmaya alışanlar da...
Asla ayağa kalkamazlar.


* * *
SAĞLIK ÖNEMLİ DEĞİL!
Ataköy'de lüks bir alışveriş merkezi yapıldı.
Adı: Ataköy A Plus. İçinde her türlü alışveriş ve ilgi gören yiyecek mekanları mevcut. Ama sağlık adına hiçbir şey yok.
Önceki akşam Sinan Özen ve kardeşi Hızır Özen'le birlikte Midpoint'te kahve içiyorduk. Yanımızdaki masada oturan genç bir kadın, aniden fenalaştı ve yere yığıldı.
İnsani yardımı Midpoint çalışanları ve Sinan Özen yaptı.
Ama A Plus'ta doktor veya revir arandı, yok. Acil olarak ambulans çağrısı yapıldı, 20 dakika beklendi ambulans da yok.
Bir minderin üzerine yatırılan genç kadın, eller üzerinde taksiye bindirildi ve hastaneye götürüldü.
Hepimiz söylendik. "Bu kadar lüks bir alışveriş merkezi yapılıyor da, neden insan sağlığı adına bir şey yapılmıyor?"
Alışveriş merkezleri sadece almayı biliyor çünkü.

* * *
Eğitim ekmek ve sudan sonra halkın en zorunlu ihtiyacıdır.

* * *
Her katil kurbanında kendine kıyar. Her iftira, eninde sonunda insanın kendi üstüne uyar.

* * *
17 Mart 2011
Mutluluk takvimi
Giymediğin eşyaları ihtiyacı olana ver.
Hatalarını da sev.
Adına ağaç dik.
Düşünce gücünü geliştir.

* * *
İçimde kimsesiz
Bir aşk duruyor
Bütün resimleri
Bir bir yakıyorum
Kayıplar durağı
Bizi bekliyor
Seni aldığım yere
Bırakıyorum

Hiç olmamışsın gibi
Yarına yürüyorum
Kaybettiğim zamana
Borcumu ödüyorum

Yeniden başlarım
Bittiğim yerden
Bu yaralı kalbi
Güldüreceğim
Ben bu yenilgiyi
Geçersiz sayıp
Yaramı kendime
Sevdireceğim
Hakkı YALÇIN