Tarihi 2 Ocak 2011

Zavallı yayıncılık

Yılbaşı gecesi televizyonlara bakınca görmüşsünüzdür.
Zavallı yayıncılığı.
Bütün kanallarda şarkıcı furyası.
Ucuz gazino sahneleri.
Sanat, üç beş zibidinin şarkı söylemesinden ibaret sanılıyor.
Ayrıca CD'lerden teknik harikalarla süslenmiş seslerini dinlediğiniz beylerin bayanların, canlı seslerine bakınca bütün boyalar akıyor.
Ama kimin umurunda?
Bu toplum neyi sorguluyor ki, ekranları ve şarkıcıları sorgulasın.
***

Bu televizyonların ne kadar yaratıcı olduklarını, sundukları haberlerde de görüyoruz.
Aslında onlar kendi saltanatlarını kutladılar. Yılbaşı bahanesiyle.
***

Her zaman söylüyorum, 1980'den sonra bu ülkenin gördüğü en büyük darbedir televizyonlar.
Kötüleri, çirkinleri topluma kakalamıştır.
1970'li yılların düşünen ve yaratan toplumunu bilinçli bir şekilde uyuşturmuş ve ilaçlamıştır.
Kaypaklığı, ikiyüzlülüğü,sadece bizim kanallarda görebilirsiniz.
***

Benim korkum bir günlük değil.
Bu televizyonlar yılın her günü aynı karanlık düşlerin ve aynı katliamın hizmetinde.
Gerçek sanatçıların sadece ölüm döşeğinde hatırlandığı bir ülkede, spordaki soysuz çeteleşmenin eseri de bu televizyonlar.
Terörün ve şiddetin ana kaynağı da.
***

Yeni yıl gelmiş, kutlayın.
Ama çocuklarınızı bu televizyonlardan korumadıkça, hiçbirinizin geleceği yok.

Bu gerçeğe de ağlayın.

* * *
Hapishaneden kitap
Muzaffer Tansu adlı bir okuyucum, hapishaneden öykü kitabı göndermiş. "İki Kıyı Arasında"
Basım; Mahsus Mahal Kitaplığı...
Kitabın basımıyla ilgili özel bir not dikkatimi çekti. "Bu kitap Cezaevi Yayın Projesi kapsamında, İstanbul İsveç Başkonsolosluğu tarafından desteklenmiştir. Diğer desteği de kitap okuyucuları göstermeli.
Muzaffer Tansu'nun etkileyici bir dili var, samimi bir anlatımı.
Her şeyden önemlisi, hayata katılmak ve üretmek için gösterdiği bir çabası var.
Bu çabanın ödülü de, Muzaffer Tansu'nun yazdıklarını paylaşmak olmalı.

* * *
Bir ülke yarı köle, yarı özgür insanlardan oluşursa sürekli yaşayamaz.

* * *
Sahte bir gülüşle itibar gören televizyon kadınlarını, ancak bizim ülkemizde görebilirsiniz.

* * *
2 Ocak 2011
Mutluluk takvimi

Her gün yeni bir sözlük sayfası oku.
Günü yakala.
Çocukları temizliğe alıştır.
Gerçek sanata değer ver.

* * *
Gönlümün kıblesiydi
Hayatın neşesiydi
Unut diyorlar bana
Kolaydır söylemesi

Ressamlar çizemedi
Şairler yazamadı
Tarifi yok aşkımızın
Mevsimler bozamadı

Kendim kadar sevdim
Belki daha çok
Yüreğim yanıyor ah
Sızım sızım
Kim bakarsa baksın
Yangına düşer
İsmi lazım değil
Gözleri lazım
Hakkı YALÇIN