Topluma, böyle adamları bir kaşık suda boğma hakkı doğuyordur.
Bir kadın, bilmem kaç bin dolarlık saatini denize atan adamı, adam sayıyorsa.
Topluma, böyle kadınlara yumurta atma hakkı da, kendiliğinden doğuyordur.
İyilik yapıp denize atmayan bir adam, saatini denize atarak, kaç paralık bir gösteriye soyunmuştur acaba?
Gerçek aşk adına, bir gülün dikenini bile hak etmeyen bir kadın, kendisi için denize atılan saatle tatmin olmuş mudur acaba?
Yerdeki ekmek kırıntılarını bile toplayan öğretmenler ülkesinde, adamın biri pahalı saatini denize atarak, aşkını mı göstermiştir?
Yoksa bu topraklarda bedavadan zengin olmanın getirdiği züppeliği mi?
Şimdi, bu gösteriyi yeterli bulmayan kadın, yarından sonra ne isteyecektir adamdan?
Denizin dibinde demirden evler mi, yalılar mı?
Kolay para kazanmanın kitabını yazan adam, nasıl karşılık verecektir kadına?
Tektaşla mı, pırlantayla mı?
Çünkü magazin aleminde bir beraberliğin varolması, erkeğin cömert olmasıyla mümkündür.
Sudan para kazanan erkeklerin cömertliğiyle...
Düzeyli ilişki denen, soysuz bir tabiri vardır, magazine meraklı televizyon kanallarının.
Bunun adı düzeysiz ilişkidir.
Bunun adı; altına kaçırmış düşüncelerin, üzerine çıkıp tepinmektir.
Bir lokantanın önünde, saatini satan bir adam hatırlıyorum.
Bir lokma bir şey yiyebilmek için.
Onların denizi yoktur, onların çorak patikaları vardır.
Onların kollarındaki satılık saat, sefaletlerine delildir.
Pahalı saatlerin denize atıldığı böyle ucuz gösteriler, yağmacı zenginlerin ve zavallı kadınların hoşuna gidiyor olabilir ama...
İnsan olanın gücüne gidiyor.
* * *
İçin için yanarken
Bu yürek seni tanır
Yokluğuna delirir
Varlığından utanır
Bu yaralı akşamda
Ara belki bulursun
Sen nasılsa birazdan
Vukuatım olursun
Sana vermediğim
Bir gururum kaldı
Yeter bu sevgiden
Çektiğim günahım
Bana ah etmekten
Bıkmadın mı hala
El açtığın Allah
Benim de Allah'ım
Hakkı YALÇIN
* * *
Devletin malı denizdi, biz o denizlerde yüzmedik hiç. Yüzen domuzlara da suskun kaldık halk olarak.
* * *
ÖLÜME GİDENLER
12 Eylül'de yok yere asılan insanlar için, gözyaşı dökülürken. Geride kalanların acıları bir nebze olsun diniyor. Ölüme giderken cesur olanların, onları ölüme gönderenlerden yürekli olduğunu hepimiz biliyoruz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki... Cellatlarından uzun yaşar böyle ölenler.
* * *
Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır.
* * *
MUTLULUK TAKVİMİ
Kopardığından daha çok çiçek ek. Diş fırçanı yenile. Kumlara isim yaz.
