Tarihi 13 Aralık 2009

Barış yolcuları

Bizim doğduğumuz topraklarda, insanlar insanları bu kadar kolay öldürmezdi.
Bizim büyüdüğümüz topraklarda, elini eteğini doğarken çekerdi düşmanlık.
Bizler sapına kadar karanfil ordusuyduk.
Sıladaki evlerin bacası.
Kekik kokulu baharları aynı anda hissederken, kayıpları arayan otobüs yolcuları.
Masallarımız aynı, düşlerimiz bir.
Bilen bilir, nasıl da benzerdik birbirimize.
***

Kanayan dizlerimizi, birbirimizin tükürükleriyle onarırdık.
Korkuların üzerine yürürken iki kişiydik.
Türk ve Kürt ayrımı olmaksızın. "Kürt Ali" türküsünde oynayan, "Bir başkadır benim memleketim"de ağlayan.
Harcanmış sevgilerin çocukları olarak, zor günleri paylaştık.
Cebimizdeki son kuruşu, Neruda'nın şiirlerini.
Bütün derdimiz özgürce yaşamaktı.
Sarmaşıklar gibi.
***

Önce birbirine karışan kimliklerimizi ayırdılar.
Sonra kardeşliğimizi.
Annelerin gözleri her şeyi anlatırken, görmek istemediler.
Fanatik partili beylerin gönlü oldu.
Haritadan silindi güzellikler.
Artık, bir elmayı ikiye böler gibi kolay her şey.
***

Kardeşlik yağmuruna alışmış yürekler, şimdi çorak.
Hepimizin yüzünde bir yıpranmışlık.
Masallardan korkmayan çocuklar, şimdi birbirini korkutuyor.
Payımıza düşen nefretin dışa vurumunu istiyor düzen.
Biz istemiyoruz.
Geçmişi tanklar altındaki ülkenin, geleceğinin aydınlık olmasını istiyoruz.
Bu karanlık oyuna dahil olmamız da gerekmez.
Bizler, hayatın bağışladığı barış çocuklarıyız.
Biz yoldan çıkmadıkça.
Yollar bizi terk etmez!