Tarihi 13 Ekim 2009

Armağan

Engelli kadınlara bile tecavüz edilen bir ülke olduk.
21 yerinden bıçaklanan 14 yaşındaki kızın katilinin, dayısının çıkması şaşırtıcı gelmedi bizlere.
Her gün yeni bir soysuzluk biçimi.
Haberler de yakışıyor gazetelere.
Gazeteler de yakışıyor haberlere.
***

Ne güzel filmlerimiz vardı bizim.
Komşunun karısına kızına kötü gözle bakmanın ayıp sayıldığı filmler.
Şimdiki dizilere bakıyorum, en yakın arkadaşının karısını ayartmanın hüner sayıldığı diziler.
Şehvet kazanıyor, soysuzluğun mesajları yerine ulaşırken, düzen besleniyor.
Haberler de yakışıyor televizyonlara.
Televizyonlar da yakışıyor, haberlere.
***

Gaziantep'de 9 yaşındaki çocuk, okula giderken girdiği markette, bisküvi çalmakla suçlandı.
Ceza olarak çocuğa tuvalet temizlettirildi.
3 saat karanlık odada tutuldu.
Tek ayak üzerinde bekletildi.
Sonradan güvenlik kameraları izlendi, çocuğun masum olduğu ve çantasına bisküviyi annesinin koyduğu anlaşıldı.
Büyüklerin gücü çocuklara yetiyor.
Adalet mülkün temeli ya, çocuklara yapılan adaletsizliğin temelinde yatanlar kimseyi ilgilendirmiyor.
Adalet de yakışıyor memlekete.
Memleket de yakışıyor adalete.

**
Uyuşturucu kaçakçılarının göbek attığı.
Katillerin, tecavüzcülerin tozu dumana kattığı.
Kadınları giysilerine bakarak, "tecavüze hak sayan" erkekler ülkesinde.
Hiçbir şey sebepsiz değil.
İnsanlar da yakışıyor ülkesine.
Ülke de yakışıyor insanlarına.
***

Hiç düşündünüz mü?
Yasak kitap okuyanları asan bir ülke.
Katilleri, tecavüzcüleri niye özgür bıraktı?
Onlarla çocuklar ve kadınlar arasında, neden bir omuzluk mesafe bıraktı.
Televizyon ve gazetelerin haber kaynaklarını doyurmak için mi?
Toplumun belini kırmak için mi?
***

Bugünkü ülke düzeninin, kitapları yakanlarla bir yakınlığı var.
Onlar kitapları yakarken, aslında ülkeyi yaktılar. Katilleri, tecavüzcüleri ve sübyancıları da armağan bıraktılar.