Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 27 Ağustos 2015

Kabahat kimde?..

7 Haziran Genel Seçimlerinin ortaya koyduğu tablodan bir hükümet çıkarılamamış olması bir kabahat midir?.. Ve eğer öyle ise kabahat kime aittir?
Bu sorunun cevabı partilerin 1 Kasım seçimlerine yönelik çalışmalarında ciddi bir önem taşıyacak gibi gözüküyor. Bu önemden dolayıdır ki, bir hükümet kurulamamasının esas müsebbibi olan MHP ve CHP'nin ısrarlı bir şekilde konuyu bir 'kabahat' olarak değerlendirmeye çalışacakları kesin. Tabii kabahati(!) AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yamamaya çalışacakları da...
İlk adım, daha 7 Haziran gecesi 'erken seçim'i telaffuz eden ve ardından da partisinin girebileceği iki ayrı koalisyon ihtimalini çöpe atmasıyla bilinen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den geldi.
Bahçeli, seçimin kesinleşmesi üzerine yaptığı açıklamada şöyle demiş: "Seçimlerin yenilenmesinin asıl suçlusu ve sorumlusu Erdoğan'dır. Koalisyonu Erdoğan engellemiştir.
Erdoğan iktidarı paylaşmamak için seçim demiştir."
Bu açıklamanın gerçeklerle ne kadar alakası olduğuna girmeden önce mevcut tabloya göre neler olabilirdi sorusu üzerine biraz kafa yormakta fayda var. 7 Haziran Genel Seçimleri sonuçlarına göre bir AK Parti-CHP hükümeti kurulabileceği gibi; mesela bir AK Parti-MHP, AK Parti-HDP ya da CHP-MHP-HDP hükümeti de kurulabilirdi. Yani hükümet kurulamamış olması bir kabahat ise kabahatli sayısı kabarık.
Seçim gecesi muhalefette kalacağız demiş olsa da, sonrasında Türkiye'nin şartlarının gerektirmesi durumunda MHP olarak ellerini taşın altına koymaktan çekinmeyecekleri şeklinde açıklamalar yapmıştı Bahçeli.

Kim inanır?..

AK Parti'nin ortaklarından olabileceği hükümet modellerinin, iddia edildiği üzere Sayın Cumhurbaşkanı tarafından engellendiğini varsayarsak; MHP'nin ortaklarından olabileceği CHP-MHP-HDP hükümetinin kurulamamasını nasıl izah edeceğiz?..
Sorular bu kadar değil. Sorulması gereken başka sorular da var: HDP ile aynı çatı altında bulunmak istemediğini sıklıkla vurgulayan MHP liderinin, CHP ve HDP ile koalisyon yapmama kararının anlaşabilir yönleri olsa bile, mesela AK Parti ile hükümet kurmamasının makul izahı nedir?
Kendisi HDP ile beraber olmak istemezken, nasıl olup da ısrarlı bir şekilde AK Parti'nin HDP ile beraber hükümet kurması talebini dillendirebilmiştir sayın Bahçeli? HDP'ye tahammülü olmadığına göre, bu partinin içinde olacağı hükümet formüllerinin gerçekleşmemesi için elinden geleni yapması gerekirken, HDP'nin içinde olacağı koalisyon formülleri konusunda nasıl ısrarlı davranabilmiştir?.. Mesele HDP'nin hükümet olmaması mı, yoksa MHP'nin HDP ile beraber hükümette bulunmaması mıdır? Ve bunun Türkiye'ye verilen değer üzerinden izahı nedir?..
Bahçeli'nin, parti olarak içinde bulunabilecekleri hükümet modellerini ellerinin tersiyle ittikten sonra yaptığı "Koalisyonu Erdoğan engellemiştir" şeklindeki açıklamaya kimse inanmaz bizce.
Ve son olarak: Sayın Bahçeli'nin mantığı ile hareket edersek eğer, AK Parti'nin tekliflerini kabul etmeyip ülkeyi seçime kadar idare edecek Geçici Hükümete HDP'lilerin bakan olarak girecek olması da bir kabahattir ve bunun sorumluluğu da doğrudan Sayın Bahçeli'ye aittir.