Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 28 Temmuz 2015

HDP; Güvercin mi Şahin mi?

İnsanların ya da insan topluluklarının davranışlarına hayvanlar aleminden benzerlikler bulmak yaygın bir alışkanlıktır.
Mesela olaylara barışçı bir şekilde yaklaşan ve yaklaşma gayretinde olanlara Güvercin örnek gösterilir. Olaylara sert bir şekilde yaklaşım gösterme alışkanlığında olanlar için örnek gösterilen ise Şahin'dir.
Yaşadığımız son gelişmelerin kilit aktörlerinden birisi olan HDP ve mensuplarının güvercin mi şahin mi olduğu konusunda çeşitli yaklaşımlar mevcut.
HDP ile AK Parti ve tabii ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinde ortak yönleri olan Beyaz Türklerin çoğu, HDP ve özellikle de onun eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ı bir güvercin olarak değerlendirir, mesela.
Bu kesim, HDP'nin siyasetle alakalı ikircikli tavrını ve Kandil'in emrinde olmasını her nasılsa hazmetmesiyle bilinir. Dahası, Selahattin Demirtaş'ın 6-8 Ekim 2014'te Kobani sebebiyle halkı sokağa çağırarak 50'den fazla insanın hayatına sebebiyet veren olayları tetiklemesini de, hatırlamamayı tercih ederler.
80'li yılların ortalarından beridir Türkiye'nin başının derdi olan terör (ya da Kürt) meselesinin hallinde an itibariyle alınmış olan mesafeyi izah sadedinde söylenebilecek temel söz şu olsa gerek: PKK ve yandaşlarının, silahlı terör eylemlerine sebep olarak olarak zikredebilecekleri ve haklılık payı bulunabileceği düşünülebilecek tek bir şey bile yok artık... İşte tam da bu sebeple, silahlı hareketin siyasetteki temsilcisi konumunda bulunan, HDP'nin, yüzde 13.1 oyla tarihinin en önemli seçim başarısını yakalamış olduğu bu aşamada, söyleyebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Tek bir şey var artık: PKK ve PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde bir devlet kurabilmesi hayaline destek olunması gerektiği şeklindeki saçma sapan talep... HDP'nin dolaylı yollardan dile getirdiği bu talebi, konjonktürel olarak bu partiye destek olunması gerektiğini düşünenler de, tam olarak ne istediklerinin pek de farkında olmadan dillendirip duruyorlar.

Devekuşu örneği

HDP'nin tavrı, karşı karşıya olduğu mecburiyetten kaynaklanıyor. 7 Haziran seçimleri ardından, 'emanet oylara' teşekkür eden Demirtaş'ın Kandil'den yapılan açıklama üzerine nasıl hemen geri adım attığını, sonrasında ise sürekli olarak oradan esen rüzgara göre tavır aldığını biliyoruz.
Sırtını terör örgütlerine dayamış bir siyasi kadronun, yanlış yapma durumunda karşılaşacağı tepkinin biraz farklı olacağını izah etmeye gerek yok.
HDP'lilerin güvercin mi yoksa şahin mi oldukları gibisinden bir konuyu tartışmanın önemi olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü fikir ve davranışlarını kendi içinde belirleyen değil, dağdan esen rüzgara göre tavır almak mecburiyetinde olan bir siyasi oluşum HDP. O zaman belki başka ve daha uygun bir örnek bulabiliriz. Devekuşu mesela!.. Devekuşu'nun kuş mu deve mi olduğu tartışmalı bir konu. Deve değil, yük taşıyamaz; kuş değil, uçamaz. Devekuşu, et ve yumurtasından faydalanılan bir kanatlıdır.
HDP de, ne bir güvercin ne de bir şahindir. Varlığından birilerinin
faydalandığı bir partidir, o kadar!..