Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 8 Temmuz 2015

Kantarın topuzu...

Kantarın topuzunu kaçırmak' sözü, seçim neticelerini değerlendirme sadedinde epey kullanıldı.
Kantarın ne olduğunu ve topuzun ne işe yaradığını, gençlerin çoğu bilmez. Kantarın bir tür terazi olduğunu ve topuzun da tartı için kullanıldığını belirtmiş olalım.
AK Parti'nin oylarındaki düşüşü, seçmenlerinin bir tür uyarısı olarak yorumlayanlar oldu. Bunlardan ağırlıklı bir kısmı da, neticenin tek başına iktidarı engellemesi sebebiyle, seçmenin kantarın topuzunu biraz fazla kaçırdığını vurgulama ihtiyacı hissettiler.
Gelişmeler gösteriyor ki, kantarın topuzunu kaçıran sadece seçmen değil.
Bu aşamada YSK da sanki kantarın topuzunu kaçırmış gibi.
Topuzun kaçtığı konu da, TV kanallarının seçimler öncesi yayınlarında adaleti sağlayıp sağlayamadıkları.
Yayınlarda adalet sağlamak demek şöyle bir şey galiba: 7 Haziran seçimleri öncesi Merkez Parti'ye, Komünist Parti'ye ve Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi'ne de yayınlarda mesela AK Parti ya da CHP kadar yer ayırmak!.. Böyle bir şeyin mümkün olmayacağını herkes bilir. Ama YSK, haber kanallarını partiler arasında adil davranmadıkları için cezalandırdığana göre, istenen böyle bir şeydi galiba.
Diğer kanalların nasibine ne düştü, bilmiyoruz. Ama partiler arasında eşitliğe riayet etmediği gerekçesiyle A Haber'e toplamda 40 ayrı ceza verilmiş. Bu furyada Kanal 24'ün nasibine düşen ise çok daha fazla.
Bu kanala da toplamda 68 ceza verilmiş.
Anlaşılan A Haber ve Kanal 24, YSK yetkililerinin özel ilgi alanlarına giriyorlar ki, yağmur gibi ceza yağmış üzerlerine.
Problemin en önemli tarafı da YSK kararlarına itirazın mümkün olmayışı. Yani YSK denetleyen ama denetlenemeyen kuruluşlardan...

BELGESEL DE BELGESEL OLSA...

Cezalar uyarı, yayın durdurma ve para cezası şeklinde. Para ödenir, uyarı bir şekilde yayınlanır ama yayın durdurma vahim bir durum. Yani şu anda Türkiye'nin önde gelen haber kanallarından olan A Haber ve Kanal 24 izleyicileri, önümüzdeki günlerde alıştıkları haber programları yerine belgesel izlemek zorunda kalacaklar.
Belgesel demişken, bunları da ceza verenler belirledikleri için olsa gerek, seyretmezseniz daha iyi olacak türden oluyorlar genellikle.
20 partinin katıldığı seçimlerde, partiler arasında eşitlik sağlanabilmesinin mümkün olup olmadığı bir yana; ticari olarak kurulmuş TV kanallarının devlet televizyonu için konulmuş kurallara göre yargılanmaları meselenin en sakil tarafı.
TRT'nin tek TV kanalı hesap ederek çıkartılmış kanunu, sadece bir uydu üzerinden nerdeyse 500 TV kanalının yayın yaptığı bir zamanda uygulamaya kalkınca, işler karışıyor yani.
Bir başka problem de, hemen bütün haber kanalları benzeri şekillerde yayın yaptıkları halde, ceza konusunda bazı kanalların özel olarak hedef seçildikleri algısı...
Artık anlamı kalmamış kanunlar hemen değişmeli... Ve bunları en ağır şekilde uygulamaya meraklı olanların denetlenmeleri de imkan dahiline girmeli. A Haber ve Kanal 24'e verilen cezalarda, YSK kararlarına itiraz edilememesinin rolü de büyük çünkü.