Bir sıcak bir soğuk havamız bozuk

Hava sıcaklıklarının değişkenlik gösterdiği şu günlerde başta grip olmak üzere birçok hastalık kapıda bekliyor. Uzmanlar, özellikle klimalara dikkat çekerek, hayati uyarılarda bulunuyor...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 26 Temmuz 2017 Güncelleme 26 Temmuz 2017, 00:27
Bir sıcak bir soğuk havamız bozuk

İÇİNDEKİLER

Kış hastalıkları olarak bildiğimiz rahatsızlıklar artık yazın da görülüyor. Sıcaklıklardaki değişkenliğin yanı sıra, serinlemek için kullanılan klimalar hayati tehdit yaratıyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, yaz hastalıklarına karşı şu uyarılarda bulunuyor...

HASTALIK ÜFLÜYOR...
Klimalar serinletirken yaz gribine zemin hazırlıyor. Ortamın sıcaklığı ile birlikte nemi de azaltıyor. Klimalar ilk çalıştırıldığında bir süre pencereler açılmalıdır ki, böylece ilk üflemeyle havalandırmada bulunan mikroorganizmaların tümünün odaya yayılması azalsın. Yazın yapılan en büyük hatalardan birisi de; çok sıcak ortamlardan, hızlı bir şekilde çok soğuk ortamlara girilmesidir.

ÖLÜMCÜL LEJYONER
Ani sıcak ve soğuk hava dalgaları, kalp krizi riskini artırabilir, ayrıca değişik hava akımları migren krizine neden olabilir. Ani sıcaklık değişimi nedeniyle grip, farenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı, bademcik enfeksiyonu gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Klimalardan bulaşan en ciddi rahatsızlığın başında lejyoner hastalığı geliyor. Bu hastalık klimalar, soğutma sistemleri ve havuzlardan bulaşıyor. Ateş, halsizlik, kas ağrıları ile başlar ve öksürük, balgam çıkarma, derin nefes alma gibi ciddi tablolara sebebiyet verebilir. Grip ile benzer belirtiler gösterse de, hastalığı yapan bir virüs değil, 'Legionella pneumophila' adlı bakteridir. İnsandan insana bulaşmaz. Lejyoner hastalığı, zamanında tedavi edilmezse hayati tehlike yaratır.

2 LİTREDEN AZ SU İÇMEYİN
Birçok kişi sevmese de özellikle yaz aylarında mutlaka su içilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bunun önemini şöyle anlatıyor: "İnsan vücudu, her aktivitesiyle ısı üretir. Açığa çıkan ısıyı, çeşitli şekillerde uzaklaştırırız ve sabit tutmaya çalışırız. Bu mekanizmaların temel malzemesi sudur. Yazın, kış aylarına göre su kaybımız daha fazladır. Vücudumuzdaki ısı düzenlenmesi için günde su tüketiminin 2 litrenin altına inmemesi gerekiyor. 2.5 litrenin üzerinde su içilmesi faydasızdır ve hatta zararlı olabilir."

BU ÖNERİLERE DİKKAT!
Sık aralıklar ile günde 2 litre su tüketin. Deniz ya da havuza girdiğiniz günlerde, daha fazla su için.
Deniz veya havuz sonrası, ya da yoğun terleme sonrası, duş alarak vücudunuzu temiz ve kuru tutun. Saçlarınızı ve kulak kanalınızı mutlaka kurulayın, nemli kalmasın.
Terli kıyafetleri değiştirin. Islak deniz kıyafetleriyle kalmayın.
Cildin havalanmasını sağlayacak, hafif kumaşlardan yapılmış kıyafetleri tercih edin.
Islak veya terliyken klimayı açmayın.
Soğuk gıda ve içecekleri hızlı tüketmeyin.
Ağır yemeklerden kaçının. Meyve ve sebze gibi su içeriği yüksek besinlerin tüketimine ağırlık verin.
Yazın, ağır sporlar yapmayın. Ancak, dolaşım sisteminin zindeliği için de hareketsiz kalmayın.
Klimayı, sık sık açıp kapatmayın. Yılda 2 kez bakımını yaptırın ve filtresini yenileyin. Gündüz 19-20, gece ise 22-23 dereceye ayarlanmaları idealdir.
Üfleme yönü üzerinize doğru olmamalı. Gece üşümeyle uyanırsanız, klimayı kapatmak yerine, ısısını yükseltin.