Şehadet satırları

İsrail'in saldırdığı yardım gemisinde şehit olan iyilik elçilerinden Furkan'ın not defterine yazdığı son satırlar yürekleri yaktı: Şehadet şerbetine son saatler. Var mı daha güzel şey? Varsa o da annemdir

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 13 Haziran 2010 Güncelleme 13 Haziran 2010, 00:19
Şehadet satırları

İÇİNDEKİLER

İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara'ya saldırarak 9 kişiyi şehit etmesinin yankıları sürerken, yardım şehitlerinin hikayeleri de tıpkı saldırı gibi can yakmaya devam ediyor. Yardım elçilerinden bir tanesi, başına sıkılan 4 kurşunla ölen Furkan Doğan (19) idi. Liseli Furkan, yaptığı iyiliklerle tanınıyordu. Çevresine ışık saçan genç, Gazze'deki çocuklara da ışık tutmak için o gemiye binmişti. Ancak iyiliğin, hain bir saldırıyla ödüllendirileceği aklına bile gelmemişti. Ve saldırı anından 1 saat önce, faciayı sezmişti. İsrail askerlerinin anonslarını duyunca not defterine sarılan genç, son satırlarını kaleme almıştı. İşte o not defteri, Furkan ile birlikte 9 elçinin can verdiği acı olayın ardından, İHH yöneticilerince Kayserili Furkan'ın babası Yrd. Doç. Dr. Ahmet Doğan'a dün teslim edildi. Açılan defterden ise Furkan'ın içinde bulunduğu durumu anlatan ve tokat etkisi yapan şu satırlar çıktı: "Şehadet şerbetine son saatler. Var mı daha güzel şey? Varsa o da sadece annemdir ama ondan emin değilim. İkisinin kıyası çok zor. Şehadet mi annem mi? Salon boşaldı. Şu ana kadar olmayan ciddiyet bir anda herkesi kapladı.''

FAKİR ÇOCUKLARA DERS VERMİŞ
Furkan'ın şehit olmadan önce kaleme aldığı son satırlar, annesi Nimet Doğan'dan gizlendi. Talihsiz gencin ailesi, dün sabah oturdukları evin bahçesinde anı defteri oluşturdu. Bu sırada anne Nimet Doğan fenalık geçirirken, baba Ahmet Doğan, "Oğlumu öldükten sonra daha iyi tanıdım. Arkadaşları onun bize haber vermeden fakir çocuklara ders verdiğini anlattı. İşte benim oğlum böyle bir insandı" dedi.

'PEYGAMBER DE O GEMİDE OLURDU'
İlahiyatçı Ömer Döngeli, Furkan'ın ailesine başsağlığı dilemek için İstanbul'dan Kayseri'ye gitti. Saldırıyı değerlendiren Döngeli, "Peygamberimiz bu çağda yaşasaydı, O da Mavi Marmara'da olurdu. İsrail, kurşunu kendi vücuduna sıkmıştır. O kurşunlar, Diyarbakır'a, Ankara'ya, İzmir'e, İstanbul'a, Van'a, Edirne'ye sıkılmıştır" dedi.

İkizlerini son kez öptü
Diyarbakırlı Ali Haydar Bengi de yardım gemisinde şehit olan barış elçisiydi. Gemiye binmeden ikizleri Semanur ve Senanur'un (10) gözlerinden öptü, daha sonra da kızlarına "Gazze'de şehit olacağım" dedi. Ve saldırının ardından şehit oldu. Geride ise babalarını çok özleyen ikizleri kaldı. İ

BABAM KAHRAMAN OLUP TARİHE GEÇTİ
Facianın diğer kurbanı İzmirli Cengiz Songür'ün tek isteği ise Gazze'deki yetimleri kucaklamaktı. Babası için "kahraman" diyen İsmail Songür, "Babam oraya çok sevdiği çocuklar için gitmişti. Ölümü İzmir'de tarihe geçti. Kıt kanaat geçinirdik ama evimizdeki huzur hepimize yeterdi" dedi.

ÖLECEĞİNİ TELEFONDA SÖYLEDİ
Hain saldırıda can veren Siirtli İbrahim Bilgen'in, ölmeden önce ailesini aradığı ortaya çıktı. Bilgen'in oğlu Yusuf Bilgen, "Saldırıdan 6 saat önce babam beni arayıp, 'Şehit olmaya gidiyorum' dedi. Babamla gurur duyuyorum" şeklinde konuştu.

ADI OKULDA YAŞAYACAK
Mavi Marmara'da şehit olan 4 çocuk babası Fahri Yaldız'ın (42) Gazze dönüşü cami yaptırmak istediği öğrenildi. Bu hayalini gerçekleştiremeden şehit düşen Yaldız'ın adı, bir anaokuluna verildi.