Her ekranda canlı yayın

150 kişilik orkestra gibi yönetilen Digiturk'un canlı yayın aracına konuk olduk. 4 ekrandan izlenilen canlı maç yayınının mutfağına girdki

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 20 Kasım 2014 Güncelleme 20 Kasım 2014, 01:26
Her ekranda canlı yayın

İÇİNDEKİLER

Seyirciler 4 ekrandan canlı yayınları izlerken her canlı yayının perde arkasında farklı bir hikaye var. Artık her yerde her an Süper Toto Süper Lig maçlarını izliyoruz. Tablet, bilgisayar, akıllı telefon ve televizyonlar hızlı internet sayesinde emrimizde. Seyirci pozisyon tekrarını sabırsızlıkla beklerken biz arkada ne olup bittiğini görmeye çalıştık. Her hafta bir futbol maçında saha içine inemiyoruz. Fenerbahçe Çaykur Rizespor maçından önce canlı yayın tırını ve saha kenarındaki kameraları gezip canlı yayının arkasındaki teknolojiyi inceledik. Bir canlı yayın nasıl bir emek ve hangi teknolojiler ekran karşısındakilere ulaşıyor anlamaya çalıştık.

DÜNYA ÇAPINDA DENEYİM
Spor canlı yayınları konusunda Türkiye'de belki de dünyada eşsiz deneyime sahip ekipler var. Yönetmen Musa Çözen bu takımın en çok bilinen ancak en az görünen yüzü. Musa Çözen'in koltuğunda oturup 18 kamera orkestra şefi gibi nasıl yönetilir anlamaya çalıştık. Canlı yayın tırından saha içindeki kameralara tüm yolculuğumuzda Lig TV Genel Müdür Yardımcısı Erkal Filiz bize yön gösterdi. Erkan Filiz bütün canlı yayın aracının yedekli çalıştığını belirtiyor. Uydu aracılığıyla gönderilen yayının bir yedeği her zaman var. Eğer hava kötüyse sinyal daha da kuvvetleniyor. Ancak canlı yayın ekibi her duruma hazır. Fiber internet bağlantısı olan stadyum çok az. Bu yüzden yayınlar uydu üzerinden gönderiliyor. Her kablonun, her cihazın yedeği var. Seyirci uydu üzerinden yayını alırken hava koşullarına bağlı olarak sorun yaşadığı gibi, yayın aracı da yaşıyor. Sonuçta stadyum koşulları Türkiye'de canlı yayın işini zora sokuyor.

AYNI ANDA 2 CANLI YAYIN
Şansımıza gittiğimiz maçta 3 boyutlu yayın da olduğundan 2 ayrı yayın kaydı yapılıyor. Sadece 3 boyutlu görüntü için ayrı bir yayın ekibi ve kameralar var. Üstelik bu tür ekipmanlar saha kenarında da oldukça yer kaplıyor. Her 3 boyutlu kameranın içinde aslında 2 kamera gizli. Bu kameralar oldukça maliyetli. Filiz, "Süper Toto Süper Lig'de biz her hafta 3 boyutlu yayın yapıyoruz. Pek çok Avrupa liginde bu ayda bir kez oluyor. Bizim ekiplerimizin deneyimi başarısı gerçekten dünya çapında" derken koşullardan fazla yakınmasa da biz gözlerimizle şahit oluyoruz. Sonuçta Türkiye'de dünya kalitesinde canlı yayın yapacak ekipler var. Ancak yöneticiler başta olmak üzere, taraftar, teknik direktör ve oyuncuların ortak akılla hareket etmesi şart. Teknoloji sadece ortak akıl ve eğitimli insanlar olunca topluma hizmet ediyor.

Musa Çözen'in her kamerada gözü var!
Öncelikle anlıyoruz ki canlı yayın tırı 150 kişilik yayın ekibinin kalbi. Yönetmen Musa Çözen canlı yayın aracında ekran karşısına oturunca nasıl bir insanın 4 değil 24 göze sahip olduğunun kendimiz gördük. Musa Çözen yayın başlamadan 1 öncesinde anonslar yapılırken 4 numaralı kameramana uyarı gönderiyordu: "4 numara ne ayak!" 4 numaralı kameraman birine fotoğraf çekiminde yardımcı oluyordu. Musa Çözen, sanki çok ilgilenmiyormuş gibi duruyordu ama kendi üslubuyla uyarı gönderirken canlı yayın sırasında olanların küçük bir provasını görüyorduk.

Orkestra gibi yönetiliyor
Canlı yayınlar stresli bir yayın süreci. 150 kişilik ekip, maç öncesinden maç sonrasına kadar her anı milyonlarca izleyiciye taşıyor. Reklam gireceği an seçilecek kamera ve ne kadar süre görüntünün kalacağını yönetmen belirliyor. Canlı yayın bağlantısı, merkez ve diğer tüm eşzamanlı işlemler tek noktadan yönetiliyor. Yani iş gerçekten zor ve takım oyunu olmadan iyi sonuç almak neredeyse imkansız. Sahaya atılan yabancı maddeler, kötü hava koşulları, kulüplerden gelen standart dışı talepler çalışanları zorluyor.

Gölgelere bak ışık kalitesini gör
Futbol maçlarında özellikle HD ve 3 boyutlu görüntü için doğru ışıklandırmanın olması gerekiyor. Oysa Türkiye'de her stadyumda çizgi ya da ofsayt kamerası konacak yer bile bulunmuyor. Hatta istatistik toplamak bile pek mümkün olmuyor. Futbolu marka haline getirmek isteyenlerin kulüplere eyyam yapmak yerine belli standartlara taşımak için çaba harcaması gerekiyor.

240 bin Euro'ya sarıldım
Futbol maçlarını izlerken seyir zevkini artırmak için süper ağır çekim kameraları var. Bu kameralar görüntüyü o kadar çok kareye bölüyor ki, sahada futbolcuların mücadeleleri sırasında uçuşan çimler, topun aldığı şekil seyirciyi etkiliyor. Fantom (phantom) denilen kameraların maliyeti yaklaşık 240 bin Euro. Her maçta kullanılmıyor. Çoğu zaman 1 tane var. Maliyetini öğrenince son model bir otomobil fiyatına olduğunu görüyoruz.

TİMUR SIRT