Hainlik hizmeti

Karabük'te konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Paralel devlet yapılanmasıyla en büyük mücadeleyi yürüten birisiyim. Sıkıntı görürsem, gerekeni yaparım. Hizmet edene saygılıyız ama hainlik edene asla" dedi...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 28 Mart 2015 Güncelleme 28 Mart 2015, 02:14
Hainlik hizmeti

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karabük'te toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, coşkulu bir kalabalığa Gülen Terör Örgütü hakkında önemli açıklamalar yaptı. İşte o açıklamalardan bazıları: Benzer kaynaklardan beslenen 2 yapı Türkiye'nin 12 yıldaki kazanımlarına saldırıyor. Muhalefet de çanak tutuyor. Dünyanın neresinde ülkemizin aleyhine bir söz söylenmişse bu 2 yapı muhalefet peşine takılıyor aynı şeyleri tekrar etmeye başlıyor. Paralel devlet yapılanmasıyla en büyük mücadeleyi yürüten birisiyim. Burada da bir sıkıntı görürsem elbette gerekli müdahaleyi nereye kadar yapabiliyorsam yaparım.

Neymiş Türkiye'de özgürlük yokmuş, elinize dizinize dursun el insaf. Hizmet başka, hainlik başka. Şimdi kaçıyorlar. Dosyalar açıklandıkça, imamları ile kaçıyorlar. Madem suçunuz yok, niye kaçıyorsunuz? Niye? Çünkü Pensilvanya'daki 1999'da öyle kaçtı. Davet ettim, gelmedi. Siyasete sonuna kadar saygımız var ama ihanete asla tahammülümüz yok.

Hizmet edene saygılıyız ama haine asla... Bugüne kadar daima milletimin yanında oldum. Tarafsız davranmıyor diyorlar ben bir partinin tarafı olduğumu değil milletin tarafı olduğumu ifade ediyorum. Çözüm Süreci'nin yanındayım, arkasındayım, hepsinden öte içindeyim. Şimdi de diyorum ki elinde silah olanlar, eğer çözüm süreci konusunda samimiyseler, IRA gibi onlar da silahlarını betona gömsünler.

HAKKIM VE VAZİFEM

Uygulanan politikaların hepsinde de 12 yıldır emeği olan bir Başbakan olarak bundan sonra da Hükümetimizin attığı bütün bu adımlarda yanlarında olacağım. Bu, asla bir partiden yana olmak değildir. Hükümet, devleti yönetir, devleti temsil eder. Ben de madem ki şu anda Cumhurbaşkanıyım, onların yanında olmaktan başka önemli görevim olamaz. Bir eksiklik, sapma gördüğüm zaman, gerekli uyarıyı arkadaşlarıma yaparım. Bu da hakkım ve vazifem.

Ben, 'Proje geliştirin' diyorum, bunlar hemen, afedersiniz, palavraya sarılıyorlar. Ben, 'Millete gidin' diyorum. Bunlar, notere gidiyor. Noter burada, millet. Siyasette sözünüzün değeri, itibarınız kadardır. Eğer sizin sözünüz millet nezdinde muteber değilse noterden senet getirseniz bir hükmü olmaz.

Erdoğan, 9 yıl önce Eskişehir'de 9 aylıkken kucağına alıp sevdiği Ecrin ile bu kez Karabük'te karşılaştı. Küçük kızı ve babası Gültekin
Burhan'ı otobüse alıp sohbet etti.

Başkanlık sistemi dediğim de işi diktatörlüğe döküyorlar. Çünkü bunların geçmişinde o var, milli şeflik var. Seçimle, demokrasiyle, milletin gönlüne girerek, millete hesap vererek, bu milletin yönetilebileceğini hafızalarına sığdıramıyorlar. 7 seçim ve 2 referandumda kafalarını duvara vurdular ama hala öğrenemediler. Ama öğrenecekler, kaç seçim, kaç referandum sonra öğrenecekler bilmiyorum ama öğrenecekler.