"Dönemin haşhaşi örgütü oldular"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEİK Genel Kurulu'nda konuştu.

Giriş Tarihi 20 Aralık 2014, 00:00 Güncelleme 20 Aralık 2014, 14:44
Dönemin haşhaşi örgütü oldular

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dönemin Başbakanı diyenler, şimdi dönemin haşhaşi örgütü oldular. Merhum Menderes'e, devran aynı, 'Sabık Başbakan' diyenleri hiç kimse hatırlamıyor. Aynı. Hatırlayanlar da hayırla yad etmiyor. Bizim için 'Dönemin Başbakanı' diyen, dönemin haşhaşi örgütünü de inşallah kısa süre zarfında hiç kimse hatırlamayacak, hatırlayan da hayırla yad etmeyecek" dedi.

Erdoğan, Wyndham Hotel'de düzenlenen DEİK Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, 2002 sonundan bugüne gelen sürecin "dikensiz bir gül bahçesi" olmadığını dile getirerek, neler yaşandığını, ülkenin ve milletin hangi badireleri atlattığını herkesin gördüğünü ifade etti.

"TUZAĞA DÜŞSEYDİK BUGÜNLERE ULAŞAMAZDIK"
Erdoğan, geçen yıl "17-25 Aralık darbe girişimi" yaşandığına değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütün bu saldırıların bütün bu operasyonların herhangi birinde eğer boynumuzu eğseydik, diz çökseydik, tuzağa düşseydik inanın bugünlere ulaşamazdık, bugün burada 2023 vizyonundan bahsedemezdik. Darbenin sonucu konusunda kendilerinden o kader eminlerdi ki darbe sonrasında kullanmak üzere iddianameyi hazırlamışlar ve o iddianameye 'Dönemin Başbakanı' ifadesini koymuşlardı. 'Dönemin Başbakanı' diyenler, şimdi dönemin haşhaşi örgütü oldular. Merhum Menderes'e, devran aynı, 'Sabık Başbakan' diyenleri hiç kimse hatırlamıyor. Aynı. Hatırlayanlar da hayırla yad etmiyor. Bizim için 'Dönemin Başbakanı' diyen, dönemin haşhaşi örgütünü de inşallah kısa süre zarfında hiç kimse hatırlamayacak, hatırlayan da hayırla yad etmeyecek.

Ancak şunu hiçbir zaman unutmayacağız ve unutmamalıyız, eğer bir maşa kullanılamaz hale gelirse, bu üst akıl gider kendisine başka bir maşa bulur. Bunu unutmayalım. Bir senaryo çökerse, giderler başka bir senaryo yazarlar çünkü 12 yıldır bunu yapıyorlar. 12 yıldır renk değişse de görüntü, maske, kılıf değişse de oyun değişmiyor, senaryo değişmiyor."

Yargının ve emniyetin geçmişte yaptığı hataların tekerrür etmediğini, hiç kimsenin süreç tamamlanmadan linç edilmediğini, medya yoluyla algı operasyonları yapılmadığını, dikkatli, temiz bir sürecin ilerlediğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ancak bu süreç başladığı andan itibaren malum çevreler, 'Basın susturuyor' diye bir kampanya başlattılar ve dünyaya da bunun bu şekilde servisini sağladılar. Çok enteresan AB, tatil gününde bununla ilgili açıklama yapıyor ya. Bunlar ne zamandan beri tatil günlerinde bu tür açıklamalar yapmaya başladılar? Ne kadar da hassaslar, ne kadar da bu ülkede olanları, bitenleri seviyor, sayıyor hemen açıklamalarını yapıyorlar. 50 yıldır kapılarında bizi bekletenler acaba bu hassasiyeti nereden elde ettiler? Uluslararası basın her zaman yaptığı gibi Türkiye aleyhine bu kampanyaya sımsıkı sarıldı. Servisleri önceden yapılmıştı, ne olacağını zaten biliyorlar.

"TÜRKİYE GUGUK DEVLETİ Mİ"
Uluslararası basını bir kenara koyun, AB'nin sözde hukukun üstünlüğüne, evrensel değerlere inanmış, insan haklarına saygı duyduğunu iddia eden oluşumlar dahi sözcüleriyle çıktılar Türkiye aleyhine bu kampanyaya destek verdiler. Ben bu AB'nin en büyük ülkesine 'PKK terör örgütünü ülkenizde besliyorsunuz, barındırıyorsunuz. Buyurun size dosyalar' diye sunduğumda, baştaki zattan veya hanımefendiden aldığım cevap şu, 'Şu anda haklarında 4 bin dava var.' Netice? Bir hiç. Aynı şekilde diğerlerinden aldığım cevap, bir hiç. Verilen bir cevap da ne biliyor musunuz? 'Burası bir hukuk devleti, dolayısıyla biz hukuk devletindeki neticeye bekliyoruz.' Türkiye ne? Guguk devleti mi? Burası da hukuk devleti, dolayısıyla bu hukuk devletinin verdiği kararı bekleyeceksin. Buradan çıkan karar ne ise sen de ondan sonra gerekli değerlendirmeni yaparsın."



Sindelfingen'de Türk vatandaşlarının yaşadığı bir evin kundaklandığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hala failleri ortada yok. Hani Batı, sen bunun hesabını verebiliyor musun? O zaman neyi konuşuyorsunuz ya? Siz hangi adaletten bahsediyorsunuz? Hangi bu noktada hukuktan bahsediyorsunuz? Bunların yapılanlar hoşlarına gitmeyebilir. Bunlara ben şunu söylüyorum, 'Umutlarınızı bir defa adalet üzerine tesis edin, umut bağladığınız maşaların maskesi düşüyor olabilir. Hoşunuza gitse de gitmese de Türkiye'deki yargının tasarruflarına ve kararlarına saygı duyacaksınız, hukukun üstünlüğüne saygı göstereceksiniz.' Neymiş? Gözaltına alınanlar, gazeteciymiş. Ya gazeteci suç işlemez mi, işlemiyor mu?

ERDOĞAN İNGİLTERE VE İSRAİL'İ HATIRLATTI
İngiltere'de telekulak skandalı nedeniyle 50 gazeteci sorguya çekilirken, bir medya kuruluşu kapısına kilit vururken, neden çıkıp da 'Basın susturuluyor' demediniz? İsrail sadece bu yıl içinde 16 gazeteci katletti. Neden sustunuz? İsrail lehine haber yapmadığı için işinden kovulan, sürülen gazetecilere neden sahip çıkmadınız? Mısır'da, içinde Türkiyeli gazeteciler de olmak üzere onlarca gazeteci gözaltına alındı, Anadolu Ajansı mensubu da baskıya, şiddete maruz kaldı. Neden sesinizi çıkarmadınız? Türkiye'de polis katiline, bekçi katiline, insanların hürriyetlerine kasteden örgüt üyelerine gazeteci diyerek sahip çıkacaksın, ama AB içinde olanı başka ülkelerde olanı görmeyeceksin. Hiç kimse kusura bakmasın..."

"BUNLAR TÜRKİYE'Yİ NE ZANNEDİYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün bir rapor yayımladığını, her zaman olduğu gibi Türkiye'nin "baş köşeye" yerleştirildiğini belirterek, İsrail ile ilgili ne yazdıklarını merak ettiğini ve baktığını, raporun bir yerinde bile İsrail'in adının geçmediğini söyledi.

Raporda Filistin'in adının geçtiğini, Filistin'de 7 gazetecinin öldürüldüğünün yazdığını kaydeden Erdoğan, "Sanki o gazetecileri Filistinliler öldürdü" gibi bir algı oluşturulduğunu ancak İsrail'in tek kelimeyle dahi raporda yer almadığını dile getirdi.