Başbakan'dan önemli açıklamalar

Başbakan Erdoğan, " Sayın Mursi'nin yargı karşısındaki tutumunu alkışlıyorum, ona saygı duyuyorum, onu yargılayanlara benim saygım yok" dedi.

Giriş Tarihi 22 Kasım 2013, 00:00 Güncelleme 22 Kasım 2013, 10:02
Başbakan’dan önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başbakan Erdoğan, Rusya ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilere açıklamada bulundu ve soruları yanıtladı.

Erdoğan, bir gazetecinin, bugün Başbakanlık Merkez Bina yakınında yakalanan kişiyle ilgili sorusu üzerine, bilinenden çok farklı bir şey olmadığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Burada görünen arkadaş, polislerimizin de kendisinden şüphelenmesi üzerine yapmış oldukları uyarıya aynen kendisi uydu. Ama bir yerlerle bağlantısı var mı, yok mu? Şu anda güvenlik teşkilatımız araştıracaktır, soruşturacaktır. Onun neticesinde de düşünüyorum ki kararı ilgili yargı birimi verecektir" diye konuştu.

"SAYIN MURSİ'NİN YARGI KARŞISINDAKİ TUTUMUNU ALKIŞLIYORUM"
Yarın, Adeviye katliamının 100. günü olduğu hatırlatılarak, Mısır'da gelinen son noktayı nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Erdoğan, bu ülkedeki gelişmelerin bir insanlık dramı olduğunu ifade etti. 100 gün önce Mısır'da 2 bin 600 kişinin katledildiğini, 7 bin kişinin yaralandığını belirten Erdoğan, o tarihten bu yana 3 bin 510 kişinin Mısır'da şehit edildiğini, 20 bin 559 kişinin yaralandığını ve 2 bin 144 siyasi tutuklu bulunduğunu aktardı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii bunu darbeci yönetim, darbe hükümeti, şu anda, kendisini temize çıkaracak bir adım olarak çok farklı şeylerle neymiş, Sayın Mursi başarısızmış. 70 yıl Mısır'ı başarısızlığa mahkum edenleri temize çıkarıyorlar ve 70 yıl başarısızlığa mahkum edenler burada kendilerine yeni yeni kılıflar uyduruyorlar. Eğer bu başarısızlık belli kamuoyu gruplarının, şunun bunun yapmış olduğu araştırmalarsa şu anda Hollande Hükümeti, Fransa'da yapılan son araştırmalarda başarı oranı düştü yüzde 15. Şimdi, Fransa ordusu Hollande'a darbe mi yapacak? 'Sen başarısızsın, in aşağıya' bunu mu diyecek? Yoksa demokrasinin gereği olarak seçim zamanını bekleyip, seçimde halk Hollande'a 'Yürü' derse yürüyecek, 'İn' derse Sarkozy nasıl indiyse o da inecek. Aynı şey bizim için de geçerli. Bizim de şu anda kamuoyu araştırmalarımız gayet iyi fakat bu 2015'te yapılacak seçimde daha az mı olur, daha çok mu olur, bunu biz şu anda bilemeyiz. Bunu kim gösterecek? Bunu milletimiz sandıkta gösterecek. Eğer 'Yürü' derse AK Parti yürüyecek, 'Hayır, yeter artık' derse AK Parti bunu saygıyla karşılayacak, kime 'Yürü' demişse onlara devredip, onlar bunu alıp yürütecek. demokrasi budur fakat Mısır'da bu olaya bu şekilde yaklaşanlar, demokrasiden nasibini almamış olanlardır. Eğer demokrasiye saygısı olanlar olsa, milletin egemenliğine saygısı olanlar olsa bir defa burada Mursi'ye yapılan bu hareketin karşısına onların hepsinin dikilmesi gerekirdi ama dikilmediler. Ben, Sayın Mursi'nin yargı karşısındaki tutumunu alkışlıyorum, ona saygı duyuyorum, onu yargılayanlara benim saygım yok. Oradaki tavrı, duruşu, söylemleri, hepsi gerçek bir demokratın, gerçek bir özgürlük mücadelesi veren insanın duruşudur. Bundan dolayı bana göre saygındır."

"BELLİ BİR GRUBA YÖNELİK ADIM DEĞİL"
"Dershanelerle ilgili süreçte Fetullah Gülen ile doğrudan veya dolaylı görüş alışverişiniz oldu mu" sorusu üzerine Erdoğan, Hocaefendi ile bu ara, bu konuya yönelik herhangi görüşmesinin olmadığını söyledi.

Ancak medya içindeki, medya dışındaki ve talepte bulunan ilgili birçok kişiyle görüşmelerinin olduğunu ve kendilerine düşüncelerini söylediğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu bir hafta, bir ay, iki ay önceki şeyler değil, bir yıl önceki şeyler değil. Daha da gerisi var bunun. Dün akşam da anlattığım gibi bu Hüseyin Çelik Bey'in Milli Eğitim Bakanlığından bu yana başlattığımız ve belli bir gruba yönelik bir adım değildir. Bu tümüyle dershane zihniyetinin dönüştürülmesine yönelik bir anlayıştır. Bunu kasıtlı olarak bazı mahviller hala kapatmak, kapatılmak gibi yaklaşımla takdim ediyorlar veyahut da 'Biz ne suç işledik ki kapatılıyoruz' diye bir yaklaşımla sunuyorlar. Burada bir defa böyle bir suç aramak, suçlu aramak gibi bir yaklaşım yok ki böyle bir başlık atılıyor. Ben bu başlığı da doğrusu iyi düşünülerek atılmış bir başlık olarak görmüyorum."

AK PARTİLİ BAL'IN DİSİPLİNE SEVK EDİLMESİ
Erdoğan, "AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal'ın disipline sevk edilmesi" ile ilgili soru üzerine, "Bir kişi eğer siyaset yapıyorsa siyaset yapacaksa bu siyaseti yapma kararını verdiği zaman siyaset yapmayı arzu ettiği partinin bir defa politikalarını ve partinin iç disiplinini kabul ederek o partiden aday olmayı kabul eder ve aday olduktan sonra partinin iç disiplinine uymak zorundadır" ifadesini kullandı.

Uymadığı zaman da partinin kendi müeyyidelerinin olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Eğer kendine çok güveniyorsan gidersin bağımsız milletvekili adayı olursun. İstediğini, istediğin yerde istediğin gibi de konuşursun ama siz kendinize güvenemeyeceksiniz ve o partinin şemsiyesi altında gelip aday olacaksınız. Aday olduktan sonra da partinin politikalarına, partinin kendi iç disiplinine riayet etmeyeceksiniz. Bu olacak iş değil. Ve şu anda bu arkadaşımız da maalesef partinin kendi iç disiplinine riayet etmediği için ilgili arkadaşlarımız bu konuda bu rahatsızlığın bir değil, iki değil, üç değil, uzun zamandır olduğu noktasında bir mutabakata vardılar ve konuyu bana da rapor ettiler. Ben de tabii bu olayların büyük bir kısmına aslında muttaliyim ve arkadaşlarımızın bu teklifini Grup Başkanı olarak ben de kabul ettim ve bu noktada arkadaşlarımız tedbirli olarak disipline havale ettiler, ihraç talebiyle."

"ŞU ANA KADAR 22 İLİMİZİN ADAYLARINI BELİRLEDİK"
Başbakan Erdoğan, "Adaylarınızı önümüzdeki haftadan itibaren açıklamaya başlayacağınızı söylediniz. Önümüzdeki haftadan itibaren bir kabine revizyonu bekleyelim mi?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Adayları, önümüzdeki haftadan itibaren açıklamaya başlayacağız ama kabine revizyonu meselesinde nihai kararımızı verdiğimiz andan itibaren, olması gereken arkadaşlarımız varsa o zaman bu kararı vereceğiz. Çünkü biz, diğer siyasi partiler gibi hemen masa üstünde 'Şunu şuraya, şunu şuraya' diyemiyoruz. Temayüllerimizi yaptık. Sıkıntılı olduğunu gördüğümüz yerlerde kamuoyu araştırmalarını yapıyoruz ve tüm bakan ve milletvekili arkadaşlarımın hepsinin kanaatlerini sorduk ve bu kanaatleri aldık. Bu kanaatlerin dışında 30 büyükşehirimizde bu süreci işletecek olan büyükşehir belediye başkanlarımızla il başkanlarımızla oradaki ilçe başkanlarımızla ayrıca final görüşmeleri yapacağız. Ondan sonra da nihai kararımızı verip inşallah bunları peyder pey önümüzdeki haftadan itibaren açıklamaya başlayacağız. Şu ana kadar 22 ilimizin büyükşehir adayını belirledik. 8 tanesi henüz belirlenmedi. 11 ilimizi şu anda belirledik, diğerlerinin bir taraftan kamuoyu araştırması yapılanlar var, bir taraftan henüz inceleyemediğimiz illerimiz var. İnşallah pazartesi günü onların da çalışmalarını yapacağız. Böylece hedefimiz çok kısa zamanda bunları bitirip açıklamak."

NİHAT HATİPOĞLU AÇIKLAMASI

Erdoğan, Nihat Hatipoğlu'nun isminin Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkan adaylığı için geçtiği ifade edilince, şunları söyledi:

"Nihat Hatipoğlu ile ilgili görüşmemiz özellikle Diyarbakır üzerindeki kanaatlerini almak oldu. Saygın olan Hatipoğlu Hocamızın, bir Diyarbakırlı olması hasabiyle ailenin oradaki konumu itibarıyla düşüncelerine aldık. Kendilerinin bizden böyle bir adaylık kabul etmesi bizim için çok çok güzel olur, isabetli olur ama bulunduğu makam bu işe müsaade etmediği için bizim ısrarımız bu konuda olamazdı. Onun için de kendisinden bulunduğu şu makamda istifade etmeyi bizler de arkadaşlarım da hep birlikte istiyoruz. Gelişi daha çok Diyarbakırı konuşmak oldu, cumartesi, pazar günlerini konuşmak oldu ve onları birlikte bir değerlendirdik."