İmralı ile temas konusunun da bugünün olayı olmadığı, teröristbaşının İmralı'ya konulmasından itibaren devletin kurumlarının onunla temas halinde olduğuna dikkat çeken Çelik, "Şimdi yapılan ne, şimdi diyoruz ki 75 milyon bu kan dursun diyor ise ve AK Parti'ye de yüzde 50 oy vermiş ise bu kronik sorunu çözmeyeceksek biz hangi sorunu çözeceğiz. Vatandaş bu sorunun çözülmesini istiyor, çocuğunu davul zurna ile askere göndermek istiyor, talep bu." diye konuştu.
Terörü vatandaşa tehdit olmaktan çıkarma mücadelesini verirken, bir taraftan da artık silahların konuşmadığı, bir mermi dahi atılmadığı bir ülkeye dönüştürme çabası içinde olduklarını belirten Çelik, terörün köşeye sıkıştığını savundu. Çelik, Güneydoğu'ya yapılan yatırımların halk tarafından görüldüğüne işaret etti.
"KİMİN GÜCÜ NEDİR, SÖZÜ NE KADAR GEÇİYOR O DA GÖRÜLECEK"
BDP'nin minderden kaçtığının altını çizen Çelik, ister istemez İmralı ile tekrar bir görüşme süreci başladığını kaydetti. Çelik, şöyle konuştu: "Burada Abdullah Öcalan nedir, gücü nedir o da ortaya çıkacak. O da net bir şekilde ortaya çıkmış olacak. Madem havaleci siyaset bu havaleyi yapıyor. Ki son konuşmalarında izlerseniz Sayın Demirtaş'ın filan, sürekli İmralı'ya atıfta yaparak konuşuyor. O da görülecek, kimin gücü nedir, kimin sözü ne kadar geçiyor bunu da göreceğiz. Ama Türkiye'deki bütün vatandaşlarımız şunu bilsin, biz birini memnun etmek için uğraşmıyoruz. Biz, milletin kanına girenleri affetmek için bir mücadelenin içinde değiliz. Biz, devlet olarak Türkiye'deki 780 bin kilometrekarede inisiyatifi ele almış, vatandaşın güvendiği bir güçlü devlet noktasına Türkiye'yi taşımış durumdayız. Vatandaş devletine güveniyor, unu net olarak ben Güneydoğu'da görüyorum."
"ÖRGÜTÜN İÇ VE DIŞ BAĞLANTILARI ORTAYA ÇIKACAK"
"Abdullah Öcalan'ın gücünün ne olduğu görülecek, etkinliğinin ne olduğu görülecek" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü. "Siyasetin hangi konumda olduğu iyice deşifre olacak. Yani bu bölge adına siyaset yaptığını söyleyen insanların konumu ortaya çıkacak. Bir başka şey daha ortaya çıkacak, bu örgütün iç bağlantıları ile uluslararası bağlantıları da ortaya çıkacak, iyiden iyiye olay deşifre olacak. Bu olay Türkiye'nin kalkınması önünde bir engel olarak konulup konulmadığı ortaya çıkacak ve içerideki işbirlikçilerin kim olduğu deşifre olacak. Bu süreci yaşayacağımız inancındayım. Vatandaşlarımızdan sabırlı olmalarını tavsiye ediyorum. Bu üçlü, İmralı'dakinin, siyasetin ve uluslararası ile içerideki piyonların deşifre olacağı bir sürece giderken, işte Fransa'da olduğu gibi bazı enteresan sabotajlar da karşımıza çıkabilir. Ama Türkiye yol haritasını dikkatle izliyor. Biz, vatandaşımızı aldatan, yanıltan, onu üzen, onu kahredecek ve onun algılamadığı bir yolda hiç yürümedik, yine de yürümeyeceğimizi herkes bilsin."
"OLMAYACAK BİRŞEYİ DEĞİL, HUKUK ÇERÇEVESİNDE OLMASI GEREKENLERİ YAPIYORUZ"
Öcalan'ın ev hapsine alınması ihtimali konusunda ise Çelik, şunları dile getirdi: "Bizim derdimiz bir şeyi alıştırıp, olmayacak bir şeyi yapmak değil. Biz hukuk çerçevesinde olması gerekenleri yapıyoruz. Olması mümkün olmayan işleri, ev hapsiymiş, serbest kalmasıymış, ne diye hangi hukuk çerçevesiyle bunları gerçekleştireceksiniz. Geride 30-40 bin insanın katline sebep olan bir insanın serbest kalması gibi bir yaklaşım kimsenin hayalinden bile geçmiyor."
BAHÇELİ'YE YANIT
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Paris'te öldürülen 3 teröristin Diyarbakır'da defnedilecek olmasıyla ilgili, "Bir yanlışlığa düşüp Habur maskaralığına çevirmesinler" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Çelik, "Onların Türk vatandaşlığı söz konusu ise Türkiye'ye getirilmek isteniyorsa bunu provake edecek kesimler olabilir. Ama Türkiye bunları absorbe edecek güçtedir, bunları büyütmemek gerekiyor. Dağda da öldürülen teröristleri için de buna benzer sorunlar yaşanıyor." şeklinde konuştu.
Çok şeffaf bir sürecin başladığını vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: "Her şey ortaya çıksın, 30 yıldır bu millet bu acıyı niye çekti. Kimin eli vardı bu işin içinde. Yani yerelde bir zemin oluşturanlar olmasaydı terör bu kadar neşrünema bulabilir miydi? Neyi bağlar, kim kiminle ne gibi temas içindeydi ki bu terör bu kadar insanımızın canını yaktı."
