Suriye Kerbela'dır

Başbakan Erdoğan, Arap Uyanışı konferansında konuştu: Mazlum ve zalim değişik olabilir... Ancak 1332 yıl önce Kerbela'da yaşanan neyse, bugün Suriye'de yaşananlar da odur."

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 08 Eylül 2012 Güncelleme 08 Eylül 2012, 02:34
Suriye Kerbela’dır

İÇİNDEKİLER

Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul'da dün düzenlenen "Arap Uyanışı ve Ortadoğu'da Barış Müslüman ve Hıristiyan Perspektifler" başlıklı konferansa katıldı. Konferansta, Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Mısır Başmüftüsü Şeyh Ali Cuma, Kudüs Rum Ortodoks Patriği 3. Theofilos, Lübnan eski lideri Emin Cemayel de yer aldı. Erdoğan, konuşmasına, Afyonkarahisar'da cephanelikteki patlamada şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve millete başsağlığı dileyerek başladı.
İşte Erdoğan'ın açıklamaları:

Bugün burada bir araya gelirken, aynı anda Ortadoğu'da, başka bir yerde, bir kadın kocasız, babasız, evlatsız bırakılıyor.

İslam dininin mezheplerinde, sadece İslam'da değil yeryüzündeki tüm semavi ve kitabi dinlerde öldürmek haram, yani yasaktır. Sünni için öldürmek nasıl haramsa Şii için de aynı. Hıristiyanlık'ta, Musevilik'te de öldürmek haramdır.

İBRET OLMALIDIR
Başta Kerbela hadisesi olmak üzere, hepimizi derinden yaralayan acı hadiseleri İslam tarihinde elbette unutmayacağız. Ancak, peygamberin mübarek torununun ve ailesinin katledildiği o meş'um hadiseyi, bir ayrılığın değil; kardeşliğin, birliğin, vahdetin bir referansı olarak görmek zorundayız. Kerbela'da meydana gelen o acı hadise, bütün Müslümanlar için, bütün mezhepler için bir ibret vesikası olmak zorundadır. Şu anda, Suriye'de, zalim, diktatör, acımasız bir rejim, kendi halkına karşı en ağır silahlarla toplu katliam gerçekleştirirken, sırf mezhep taassubu nedeniyle bu zulme sessiz kalanlar, bu zulme alkış tutanlar, bu zulme çanak tutanlar var.

Mensubu olduğum dinde ve mezhepte öldürmek, zulmetmek, hele hele masum çocukların canına kıymak nasıl insanlık dışı bir girişimse; çok çok iyi biliyorum ki, bu zulmü yapanların mensubu oldukları mezhepte de, onları destekleyenlerin mezhebinde de bu, insanlık dışı bir girişimdir. "Bu masum çocuk bizim mezhebimizden, bizim dinimizden değil. Öyleyse bırakın öldürsünler..." Allah aşkına bu nasıl bir anlayıştır?

ÖNYARGILI DEĞİLİZ
TürkiyE olarak, ne Irak'ta ne Suriye'de ne Lübnan'da ne de diğer bölge ülkelerinde, hiçbir etnik kökene, hiçbir dine, hiçbir mezhebe karşı önyargılı değiliz, mesafeli değiliz.

Tunus'ta bir seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan halk hareketleri hızla tüm bölgeye yayıldı. O günden bu yana Tunus'ta, Mısır'da, Libya'da ve Yemen'de uzun otokratik rejimler bitti. Halkın hür iradesi ilk defa yönetimlere yansıdı. Birçok Ortadoğu ve Afrika ülkesinde de halkın meşru talep ve beklentileri konusunda daha duyarlı adımlar atılıyor.


HASAN AY