Cevdet Yılmaz, Astana'daki temaslarının ardından Türk gazetecilerin sorularını cevapladı. 2023 yılına kadar kişi başına düşen milli gelirin 25 bin dolar seviyesine ulaşacağını belirten Yılmaz, Türkiye'nin küresel ekonomik krize rağmen ekonomide büyük bir başarı sağladığını, Türkiye'nin ekonomide sağladığı performansın bölge ülkeleri tarafından büyük bir takdirle izlendiğini belirtti. Birbirlerini tamamlayıcı mahiyette ekonomilere sahip ülkelerin mutlaka işbirliği yapması gerektiğini söyleyen bakan Yılmaz, Türkiye'nin şu anda dünyanın en gelişmiş 17'nci büyüklüğe sahip ekonomisi olduğunu hatırlattı. Bakan Yılmaz, ''2023 yılı itibarı ile vizyonumuz 10 büyük ekonomi arasına girmek, Türkiye satın alma gücü bakımından da dünyanın en iyi 16'ıncı ekonomisi. İnşallah önümüzdeki dönemde geçmişte gösterdiğimiz performansı gösterirsek, geçmiş 8-9 yıl içerisindeki performansı gösterirsek bu hedefe çok rahat ulaşabiliriz.'' dedi.
HEDEF EKONOMİYİ İKİ TRİLYON ÜZERİNE ÇIKARMAK
2002'de 230 milyar dolar olan ekonomik büyüklüğün bu yıl itibariyle 760 milyar doları aştığını kaydeden Yılmaz, bu gelişmeyi döviz kurunda yaşanan yükselişe rağmen sağlandığını belirtti. Geçmişte kişi başına düşen 3 bin beşyüz dolar milli gelirin bugün itibariyle 10 bin doların üzerine çıktığını hatırlatan bakan, "2023'e kadar ekonomimizi 2 trilyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz". dedi.
Türkiyenin bu hedeflerine ulaşmasında ülkedeki performansın ve bölgesel işbirliklerinin önemli olduğunu belirten Yılmaz,Türk Konseyi ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkileri önemsediklerini kaydetti. Kazakistan ve Azerbeycan'ın ciddi enerji kaynaklarına sahip olduğunu vurgulayan bakan, "Türkiye ve bu ülkeler arasında geliştireceğimiz işbirliği, ticaret hem bütün bu ülkelere yarayacak, hem de halklarımızın daha müreffeh hale gelmesine imkan sağlayacaktır." diye konuştu.
KÜÇÜK YATIRIMCILAR YATIRIM YAPTIĞI PARAYLA BORÇLANSIN
Dövizde serbest kur sisteminin uygulanmasından dolayı piyasanın arz ve talep ihtiyacına göre, fiyatın belirlendiğini, Merkez Bankası'nın sadece spekülatif hareketlere karşı müdahalede bulunduğunu hatırlatan Yılmaz, son zamanlarda döviz fiyatlarında yaşanan gelişmenin ise Türkiye'nin cari açığı açısından faydalı olacağını vurguladı. Küçük ve orta ölçekli yatırımcılara da bir tavsiyede bulunan bakan, "Yatırımcılar hangi para ile gelir elde ediyorlarsa, o para ile borçlansınlar, kur risklerini üstlenmesinler." dedi.
TÜRKİYE'NİN GÜVENCESİ GÜÇLÜ BİR YÖNETİM
Dünyada yaşanabilecek yeni bir kriz söylentilerine karşı Bakan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'nin borç oranları bu sene yüzde 40'ın altına inecek inşallah. Yani borçlarımızın milli gelire oranı yüzde 40'ın altına inecek inşallah. Halbuki bugün krizle uğraşan ülkelerde borç yükü hızlı bir şekilde artış gösteriyor. Yine birçok ülkede bankacılık sistemi çok zayıf, bunlardan kaynaklanan riskleri var. Türkiye'de böyle bir risk de yok, bankacılık sistemimiz çok sağlam. Bir tek bankamızın bir problemi çıkmadı. Mali disiplin Türkiye'de önemli, bütçe açığımız bizim çok düşük. Bütün bunlardan daha önemlisi Türkiye'de güçlü bir yönetim var, güçlü bir liderlik var, siyasi istikrar var. Birçok ülkede maalesef bu yok. Birçok ülke doğruyu bildiği halde, neyin yapılması gerektiğini bildiği halde, yeterli siyasi irade oluşturamadığı için krizlerin üzerinden gelemiyor. Türkiye ise güçlü bir yönetime sahip ve atılması gereken adımları atıyor."
