İki ülke arasındaki 6 hedef

Asi nehri üzerine kurulacak barajın temel atma töreni için Hatay'da bulunan Başbakan Erdoğan vatandaşlara hitap etti.

Giriş Tarihi 06 Şubat 2011, 00:00 Güncelleme 06 Şubat 2011, 16:37
İki ülke arasındaki 6 hedef

İÇİNDEKİLER

6 HEDEF

Başbakan Erdoğan, 2009 Aralık ayında Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısını Şam'da gerçekleştirdiklerini anımsatarak, bu toplantıda 51 anlaşma, protokol ve mutabakat zaptının imzalandığını söyledi. Erdoğan, 1.5 ay önce de 2010 Aralık ayında Suriye Başbakanı Naci Itri'nin katılımıyla Ankara'da yine bir araya geldiklerini ve iki taraftan 25 bakanın katılımıyla yoğun görüşmeler yaptıklarını ve 11 anlaşma imzaladıklarını anlattı.

Bu görüşmelerde, 6 alanda, 2011 yılı sonuna kadar somut neticeler alınmasını kendilerine hedef koyduklarını söyleyen Erdoğan, bu 6 hedefin ''Nusaybin-Kamışlı ortak gümrük kapısının inşa edilmesi'', ''Türkiye ile Suriye arasında ortak banka kurulması'', ''Gaziantep-Halep arasında hızlı tren seferleri başlatılması'', ''İki ülkenin doğalgaz şebekelerinin birbirine bağlanması'', ''Türkiye Eximbank'ının Suriye hükümetine kredi sağlaması'' ve ''Asi Nehri üzerinde Dostluk Barajı'nın temelinin atılması'' olduğunu bildirdi. Erdoğan, bugün bu 6 hedeften birini gerçekleştirdiklerini, barajın en kısa sürede bitirilmesini temenni ettiğini belirterek, ''İnşallah buradan ürettiğimiz elektriği ortak kullanacak, her iki taraf da topraklarımızı sulayacak, her iki tarafı da taşkınlardan koruyacağız'' dedi.

Konuşmasında sık sık Suriye Başbakanı Naci Itri'ye ''değerli kardeşim'' diye seslenen Erdoğan, şunları söyledi:

''Tarihin bize öğrettiği hem de acı tecrübelerle öğrettiği çok önemli bir ders var. Biz artık şunu çok iyi biliyor, görüyor ve hissediyoruz; bu coğrafyada herhangi bir ülkenin meselesi, herhangi bir ülkedeki sorun, o ülkenin halklarını olduğu kadar bölgedeki diğer halkları da derinden etkiliyor. Lübnan'ın meselesi, sadece Lübnan'ın değil, aynı zamanda bizim de meselemizdir. Mısır'ın, Tunus'un meselesi sadece oralarda yaşayan kardeşlerimizin değil, bizim de meselemizdir. Filistin meselesi, sadece Filistinlilerin değil, en az onlar kadar bizim de Türkiye'nin de Suriye'nin de meselesidir.

Ben biliyorum ki, Gazze'de her bir yuvaya düşen fosfor bombası orada insanları paramparça ettiği kadar Suriyeli kardeşimin, Türk kardeşimin de yüreğini parçalıyor.

Gazze'de, Kudüs'te Nablus'ta, Ramallah'ta, açlıktan, yokluktan, yoksulluktan, zulüm ve baskıdan gözlerini hayata yuman her bir çocuk, bizim çocuğumuzdur, öz evladımızdır. Bundan herkes emin olsun, Türkiye bu bölgede sadece ve sadece barış istiyor. Türkiye bu bölgede sadece ve sadece huzur, istikrar, refah, kalkınma istiyor.

Bu bölgedeki tüm ülkeler, tüm halklar tarih boyunca olduğu gibi bugün de refahın, huzurun, kardeşliğin, ilim ve hikmetin coğrafyası olsun. Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de dünyanın Kutup Yıldızı olsun istiyoruz. Biz bunu dostluk adına, kardeşlik adına birlik ve beraberliğimiz adına istiyoruz.''