Gazeteciliğin olmazsa olmazıdır objektif olmak. Herkese eşit mesafede durmayı şart koşar bu meslek. Ama hangimiz arada sırada çiğnemiyoruz ki kuralları? İşte ben de böyle bozdum objektiflik diyetini.
Efsane dizide canlandırdığı karakterle evlerimize bir
altın top gibi neşe katan, rolü gereği
"iki yakası" bir araya gelmeyen, imza attığı sinema filminde birçok ödül alan komedyeni rakiplerinden ayrı tuttum. Kabul; objektiflik yalan oldu! Peki ya sonuç?
Hüsran! Cihangir'de, baktım o toz konduramadığım komedyen beş adım ötemde. Ucunda haber var, başladım 'ne yapacak' diye izlemeye. Yan masasındaki iki sarışını göz hapsine almış, bir yandan kıvranıyor kızlarla konuşmak için. Beş dakika sonra masalar birleşti; izlemeye devam. Masadan yükselen kahkahalarla 'ekran önünde nasıl espriliyse gerçekte de öyle dedim' dedim. 5 dakika geçti, bu tezim de yalan oldu. Komedyen başladı
küfürler etmeye. Birkaç dakika sonra hem sesi yükseldi hem de küfürlerin şiddeti. Sonra da bir hışımla kalktı masadan. Neden mi? İki sarışının komedyenle muhabbetlerini evde ilerletmek istememeleri…
Ben kızların yalancısıyım. Ders aldım mı? Evet.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir…
TÜRKİYE'NİN EN MEDYATİK KADINLARI
TÜRK POPUNUN SEKSİ ANLARI!
DİZİLERİN KÖTÜ KADINLARI
BU DİZİYE PORNO DEDİLER!
ÜNLÜLERİN NOSTALJİK BENZERLERİ