Bakan Şimşek'ten emeklilere müjde!

Maliye Bakanı Şimşek, "Emeklilerimize çok daha iyi imkanlar sunacağız, yüksek gelir elde edenden daha fazla vergi alacağız" dedi

Giriş Tarihi 20 Aralık 2012, 00:00 Güncelleme 20 Aralık 2012, 16:09
Bakan Şimşek’ten emeklilere müjde!

İÇİNDEKİLER

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de emekli maaşlarının yüksek olmadığını ve imkanlar çerçevesinde yükseltilmeye çalışıldığını belirterek, ''İntibak yasasını daha yeni çıkardık. 2013'den itibaren emeklilerimize çok daha iyi imkanlar sunacağız, ülkenin imkanları çerçevesinde biz emeklilerimizi desteklemeye devam edeceğiz'' dedi.

CNBC-e kanalında soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Dün, (Avrupa'da emeklilik maaşının mevcut maaşa oranı en yüksek olan ülke Türkiye) şeklinde açıklamalarınız oldu. Sizin bahsettiğiniz aylık bağlanma oranları ile çalışırken alınan maaş arasındaki farktı, fakat Avrupa ile Türkiye'de maaşlar arasındaki kıyaslama gibi algılandı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?'' şeklindeki soru üzerine, ''Emekli maaşları yüksektir'' şeklinde bir açıklama yapmadığını, dünkü sözlerinin bazı basın-yayın kuruluşları tarafından çarpıtıldığını söyledi.

Şimşek, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

''Türkiye'de biliyorsunuz emeklililerin büyük bir kısmı SSK emeklisi. Bunların büyük bir kısmı da çalışırlarken asgari ücret üzerinden prim ödeyen emekli kardeşlerimiz. Bugün asgari ücret 740 lira, SSK'da en düşük emekli maaşı ise 886 lira. Bu rakam 2002'de 257 lira imiş. Yüzde 250'ye yakın bir artış söz konusu. Bu dönemde enflasyon ise yüzde 140 civarı. Benim söylemeye çalıştığım şey şuydu; Türkiye'de sosyal güvenlik sistemi geçmişte yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle maalesef şu anda iyi bir noktada değil. Eğer sosyal güvenlik sistemimiz bu hale getirilmesiydi, bizim emeklimiz bugünkü maaşlarının belki iki katı maaş alabilirlerdi. Fakat zamanında bu emeklilik yaşının kaldırılmasıyla millet 36 yaşında emekli olunca sistem çöktü.
Bakın normalde Sosyal Güvenlik Kurumu ne yapar, prim toplar. Bu topladığı primlerden de normalde maaş ödemesi lazım. Yani genç nüfusu olan bir ülkede sistemin başa baş olması lazım. 2013 yılının bütçesini yeni bağlıyoruz, 2013 yılında Maliye Bakanlığı bütçesinden 72,9 milyar lira parayı sosyal güvenlik sisteminin açıkları ve diğer destekleri için ben ödeyeceğim. Bu, Türkiye'de yapılan yatırım bütçesinin neredeyse iki katı. Benim vurgulamaya çalıştığım konu aslında buydu.''

"EMEKLİLERİMİZE ÇOK DAHA İYİ İMKANLAR SUNACAĞIZ"

Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin geçmişteki bir takım çarpık düzenlemelerden dolayı bugün kötü durumda olduğunu vurgulayan Şimşek, ''Biz çalışanlarımıza inanılmaz destek veriyoruz, bu konuda zerre kadar tereddüt yok'' dedi.

Şimşek, 2002 yılında tarım Bağkur emeklisinin 66 lira maaş aldığını, bugün ise bu miktarın 534 lira olduğunu belirterek, 534 liranın hala düşük bir rakam olduğunu, fakat 2002'ye göre söz konusu maaşın, enflasyonun 6 katı, yani yüzde 713 oranında arttırıldığını söyledi.

Türkiye'de emekli maaşlarının yüksek olduğunu söylemediğini, prime baz oluşturan maaşa oranla yapılan ödemelerin yüksek olduğunu söylediğini vurgulayan Mehmet Şimşek, dün Meclis'te yapılan bir tartışma sırasında da OECD'den örnek verdiğini kaydetti.

Bakan Şimşek, ''Dikkat ederseniz asgari ücret 740 lira, bunun üzerinden prim ödeniyor. Emekli olduğunda ise 880 lira alıyor. En düşüğünden bahsediyorum, dolayısıyla maaşına oranladığınız zaman yüzde 100'ünü geçiyor'' dedi.

"SÖZLERİM ÇARPITILDI"

Türkiye'de memurlar çalışırken aldıkları yan ödemelerden prim alınmadığına, memur maaşlarının emekliliğe baz oluşturan kısmının çok dar olduğuna da işaret eden Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:
''Mesela bir memur 100 lira alıyorsa 70 lirası vergi dışıdır. Sadece 30 lirası üzerinden prim ve vergi ödemektedir. Dolayısıyla tartışma buradan geldi. Benim sözlerim maalesef çarpıtıldı. Ben bu tür tartışmalara girmiyorum, ama maalesef baktığımız zaman Ergenekoncu medya tarafından bu işlerin çarpıtıldığını ben çok rahat bir şekilde görüyorum. Fakat onlar için çarpıtmak herhalde doğal bir şeydir. Emekli maaşlarımız yüksek değil, imkanlarımız çerçevesinde daha da yükseltiyoruz. İntibak Yasasını daha yeni çıkardık, 2013'den itibaren emeklilerimize çok daha iyi imkanlar sunacağız. Ülkenin imkanları çerçevesinde biz emeklililerimizi desteklemeye devam edeceğiz.''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''köprü ve otoyollar ucuza satıldı'' diyenlerin ezberden konuştuğunu belirterek, ''Köprü ve otoyollar faiz ve vergi öncesi karın 27 katına gitmiş. Bunları ezberden konuşuyorlar'' dedi.

CNBC-e'de canlı yayına katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Köprü ve otoyol özelleştirmesinin, ''Cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci özelleştirmesi'' olduğuna dikkati çeken Şimşek, söz konusu özelleştirme sırasında birçok tartışma yapıldığını kaydetti. Bu tartışmalardan birinin otoyollar ve köprülerin para olup olmadığı konusu olduğunu anlatan Şimşek, dünyanın birçok ülkesinde otoyol ve köprülerin para olduğuna dikkati çekti.

Bir diğer tartışmanın da ''Madem geliri var. Neden özelleştirelim?'' şeklinde yapıldığını kaydeden Şimşek, otoyol ve köprülerin vergi ve faiz öncesi karının yıllık 209 milyon dolar olduğunu dile getirdi.

Özel sektörün hizmet kalitesi, verimlilik, kaynakları etkin kullanma açısından devletten çok daha iyi olduğunu belirten Şimşek, ''Özelleştirmede geliri işin bir boyutu, ama amaç sadece gelir değil. Biz, buradan elde ettiğimiz yaklaşık 5,7 milyar dolarlık geliri belki şu anda devam eden bölünmüş yollara harcayacağız. Dolayısıyla bir yandan otoyol ve köprülerde vatandaşa verilen hizmetin kalitesi artacak, öte yandan yeni yollar yapma imkanımız olacak'' dedi.

Köprü ve otoyolların özelleştirilmesinin ardından işletmecilerin keyfi fiyat artışına gidebilecekleri yönünde endişeler olduğunu anlatan Şimşek, artışın ya TÜFE ya da ABD'deki enflasyon oranında gerçekleştirilebileceğinin şartnamede açıkça belirtildiğini vurguladı.

Köprülerin çok ucuza ihale edildiği yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Şimşek, sözlerini söyle sürdürdü:

''Faiz ve vergi öncesi karın 27 katına gitmiş. Bunları ezberden konuşuyorlar. Diyorlar ki efendim 'Elde edilen yıllık gelir 535 milyon dolar.' Ama bu, brüt gelir. Buradan yüzde 18 KDV ödeyecekler, yüzde 10 belediyeye ödeyecekler. Bu yolların bakımı, onarımı var. Bunları düştüğünüz zaman geriye aslında 209 milyon dolarlık vergi ve faiz öncesi kar kalıyor. Onun da 27 katına satmışız. Ne kadar süreliğine? 25 yıllığına. Otoyollar ve köprüler yine devletindir. Mülkiyet devletindir. Biz sadece şunu diyoruz. (Özel sektör daha iyi hizmet verir. Biz bunu özel sektöre devredelim. Onlar işletsinler. Buradan gelen gelirle vatandaşın hayatını daha da kolaylaştıralım. Yeni yollar, yeni köprüler yapalım)'' diye konuştu.

"SÖZLEŞME AŞAMASINDA 10 MİLYAR DOLARLIK İŞ VAR"
Gelecek yıl ne kadarlık özelleştirme yapılabileceğine ilişkin bir soru üzerine Şimşek, son 3 yılda çeşitli nedenlerle belirledikleri hedefleri tutturamadıklarını belirtti.

Bu yüzden 2013 yılı için temkinli bir rakam belirlediklerini anlatan Şimşek, şu anda ihalesi yapılmış sözleşme aşamasında olan 10 milyar dolarlık işlem bulunduğunu dile getirdi. 2013'ün ilk aylarında birçok özelleştirmenin gündeme geleceğini kaydeden Şimşek, özelleştirme gelirinin hedeflenenin çok üzerinde olabileceğine de işaret etti.

MİLLİ PİYANGO, TÜRK TELEKOM VE İDDAA ÖZELLEŞTİRMELERİ

Milli Piyango'nun özelleştirilme ihalesine gelecek yıl çıkılıp çıkılmayacağına ilişkin soruyu da yanıtlayan Şimşek, 2013'in ilk yarısında lisans devri yoluyla ihaleye çıkmak istediklerini söyledi.

İddaa'nın özelleştirilmesi ile ilgili de konuşan Şimşek, bu konuda alınmış bir Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı bulunmadığını belirtti. Türk Telekom'daki kamu hisselerinin özelleştirilmesi ile ilgili de bilgi veren Şimşek, Türk Telekom'da Hazine'nin payının yüzde 31,68 olduğunu ifade etti.

''İki seçeneğimiz var. Diğer hissedarlarla görüşüp, eğer bizim mevcut yönetimle ilgili haklarımız korunacaksa biz payımızı sıfıra kadar da indirebiliriz. O konuda sorunlar yaşanırsa, başlangıçta yüzde 25'e kadar düşürebiliriz'' diyen Şimşek, zamanlama konusunda bir şey söylemek istemediğini dile getirdi.

Türk Telekom'un şu andaki değerinin 13,4 milyar dolar olduğunu belirten Şimşek, Hazine'nin payının da 4,2 milyar dolara karşılık geldiğini ifade etti.

2B BAŞVURULARI

2B arazilerinde kadastrosu tamamlanmış alanlarda başvuru oranın yüzde 86'ya ulaştığını belirten Şimşek, 2B başvurularında 28 Ocak 2013 olan son başvuru tarihinin uzatılmasının şu anda gündemde olmadığını bildirdi. ''Ocak'tan itibaren satış işlemlerine de başlamayı ümit ediyoruz'' diyen Şimşek, geçmişte tapusu olup da sonradan 2B kapsamına alınan alanların tapularının bedelsiz olarak devredildiğini de hatırlattı.

2B arazileriyle ilgili rayiç bedel çalışmasının yerel ve merkezdeki ekipler tarafından çok titizlikle yapıldığını belirten Şimşek, Ocak ayında rayiç bedel fiyatlarının açıklanacağını düşündüğünü dile getirdi.

VERGİ ARTIŞI VAR MI?

Gelecek yıl için belirlenen yüzde 4'lük büyümenin makul bir varsayım olduğunu ifade eden Şimşek, 2013 yılı için büyümenin daha hızlı olacağını söyledi.

Bakan Şimşek, 2012 yılında genel tablonun (iç talebin ciddi bir şekilde yavaşlaması, petrol fiyatındaki önemli artışın olmaması) enflasyonun aşağı yönlü olmasını desteklediğini belirterek, ''2013 yılında tabi iç talebinin toparlanmasının boyutuyla ilişkili riskler yukarı doğru olabilir. Merkez Bankamız şuna itibariyle yüzde 5,3'ün olası olduğunu düşünüyor. Bizde her zaman Merkez Bankamıza inandık ve güvendik. Bu civarlardaki bir rakam olası görülüyor'' dedi.

En az enflasyon ve 7,8 olan yeniden derleme oranı kadar maktu vergileri arttırmayı prensip olarak öngördüklerini dile getiren Şimşek, maktu vergilerin enflasyon ve yeniden derleme oranıyla paralel olarak arttırılacağını, ama gelirler vergisi ve KDV oranlarında bir değişikliği düşünmediklerini söyledi.

Özel İletişim Vergisi (ÖİV) ile ilgili ''Hakikatende telekomünikasyon sektörünün vergilendirilmesi için yüksek bir vergi. İmkanlarımız olsa bu yükü azaltmak isteriz'' diyen Şimşek, bu verginin kaldırılmasının hiçbir şekilde gündemde olmadığını ama imkanlar dahilinde zamanla yüklerin daha makul seviyelere çekilebilineceğini kaydetti.

GELİR VERGİSİ REFORMU

Yeni Gelir Vergisi Reformu ile ilgili Maliye olarak çalışmalarını bitirdiklerini, en yakın zamanda taslağı Başbakan ve Bakanlar Kuruluna sunmayı palanladıklarını dile getiren Şimşek, söyle konuştu:

''Bu çalışma çok uzun yıllar Türkiye'ye hizmet edecek. Sadece mevzuatı basitleştirme anlaşılır kılma anlamında değil. Yeni bir takım unsurlarla beyanname sistemi ciddi bir şekilde genişleten, imtiyazları ve istisnaları azalatan bir gelir vergisi kurguluyoruz. En çok tartışılan konu Türkiye'de dolaylı vergiler. Dolaylı vergiler yüksek. Dolaylı vergileri ne tüketimden alınan vergi. Peki gerçekten yüksek mi? Gelirden aldığımız vergi o kadar düşük ki, toplam içinde dolaylı vergilerin oranı çok yüksek çıkıyor. Dolaylı vergide milli gelire oranla Avrupa ile aynıyız. OECD ülkelerinde 1 puan yukardayız milli gelire oranla. Türkiye'nin vergiyi tabana yayması için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Biz gelir vergisi reformunu yapsak da yapmasak da vergiyi tabana yayma içinde ciddi bir çaba içerisindeyiz.''

Çalışanların tüm gelirlerinin birleştirilerek beyan edilmesi üzerinde vergi ödenmesi sistemiyle ilgili olarak Bakan Şimşek, ''Yüksek gelir elde edenden daha fazla, düşük gelir elde edenden daha az vergi almak istiyoruz. Vergi adaleti de bunu gerektiriyor. Yeni gelir vergisi reformunda rantları vergilendireceğiz. Batıda sistem neyse yavaş yavaş ona doğru gideceğiz. Çok ciddi rantlar elde edilip, hiç vergi vermeyen bir ülke olmaktan çıkmamız lazım'' açıklamalarında bulundu.

BEDELLİ ASKERLİK

Bedelli askerlikte 480 bin bin civarında yararlanabilecek kişinin bulunduğunu, başvurunun ise 70 bin civarında kaldığını kaydeden Şimşek, başvurulardan da 2 milyar lira civarında bir gelir söz konusu olduğunu kaydetti.

Şimşek, ''Çok büyük bir rakam değil, beklentilerin oldukça altında. Bu gelir de bütçe için kullanılmayacak. Bu gelir önemli ölçüde şehitlerimizin yakınları, gazilerimiz ve engellilerimiz için harcanacak'' dedi.

EMEKLİLİK SİSTEMİ 2070'DE DE DENGEYE ULAŞMAZ

Programda izleyicilerin sorularını da yanıtlayan Maliye Bakanı, bir izleyicinin Almanya'da emeklilik yaşının 67 olduğunu hatırlatması üzerine, kişi başına düşen milli geliri 44 bin 111 dolar düzeyinde olan Almanya'nın emeklilik yaşının 67, kişi başına düşen milli geliri 10,4 bin dolar seviyelerinde bulunan Türkiye'de ise emeklilik yaşının kadınlarda 48, erkeklerde 49 olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'de emeklilik sisteminin 1991 yılında bozulduğunu, daha sonra sistemi tamir için kademeli emeklilik şeklinde bir yaklaşıma gidildiğini hatırlatan Şimşek, ''Türkiye'de emeklilik yaşı 2048 yılında 65 olacak. Dolayısıyla Türkiye'de emeklilik sistemi, sosyal güvenlik sistemi 2070 yılında asla ve asla dengeye ulaşmayacak'' diye konuştu.

Bir izleyicinin, ''İşveren aldığım maaşın 10'da biri gösteriyordu, iş korkusundan sesim çıkmadı, şimdi düşük emekli maaşı alıyorum'' şeklindeki değerlendirmesi üzerine Şimşek, bu tür olayların çalışana büyük bir haksızlık olduğunu, bu şekilde çalışan vatandaşların işin arkasını asla bırakmaması ve haklarını araması gerektiğini söyledi.

ŞUBATTA ÖĞRETMEN ATAMASI YOK

Türkiye'nin 10 yıl içinde 357 bin öğretmen atadığını, şu anda birçok branşta öğretmen ihtiyacı bulunmadığını, ihtiyaç olan branşlarda da mezun olmadığını anlatan Şimşek, ''120 bin norm kadro açığımız var. Fakat yeni yılda aradığımız branşlarda öğretmenimiz de yok. Dolayısıyla Şubat'ta atama gündemde değil'' dedi.

Sözleşmeli personelin kadroya alınıp alınmayacağı yönündeki sorulara da yanıt veren Mehmet Şimşek, geçen yıl 200 bine yakın sözleşmeli memurun kadroya alındığını, belediyelerde çalışan sözleşmeli personele yönelik çalışmaların da halen devam ettiğini bildirdi.

AKARYAKITTAKİ VERGİ VE YERLİ OTOMOBİL

Benzin'deki Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) yüksek olduğunu kabul ettiğini söyleyen Şimşek, ''Fakat vatandaşlarımız bilsinler, bu yüksek vergilere rağmen yıllık enerji ithalatımız bu sene 60 milyar doları aşacak. Dolayısıyla vergileri daha da düşürdüğümüzü düşünün, enerji ithalatımız çok daha fazla artacak. Burada mesele sadece bütçe gelirleri boyutu değil, mesele Türkiye'nin dış dengesinin de yönetilmesidir'' diye konuştu.

Otomobilde yerli marka konusunda da değerlendirmelerde bulunan Şimşek, Hindistan'ın otomobil markası olan Tata'nın İngiltere'nin önemli bir markasını aldığını, Çinliler'in de Avrupa'da önemli markaları satın aldığına dikkati çekti. Markalaşmanın kolay bir şey olmadığını, bazen 50-100 yıl zaman aldığını kaydeden Şimşek, ''İmkanının varsa gidip yerleşik bir markayı almanız, aslında doğrusu bu...'' değerlendirmesinde bulundu.