O da eksik olsun. Kimse sizinle tavuk döner yemek zorunda değil". Sanırım buradaki arkadaşın sevgilisinin yapmış olduğu kur üzerinden bakarsak tavuk döner fakirlik belirtisi olarak görülüyor.
Kendisine şunu sorsak acaba cevabı ne olurdu. Chicken translate yiyek mi?
Aslında yıllar önce ünlü ses sanatçımız aynı zamanda Seymen Ağa rolü ile kızların gönlünde taht kuran Özcan Deniz şöyle demişti; "Bir erkeğin, bir kadınla lahmacun yemesi samimiyetin göstergesidir" Bu söz sonrasında klasikler arasına girmişti. Hatta o dönemlerde lahmucuncular şenlik etmişti.
Halbuki hani tavuk dönercide tabure üstünde aynaya bakarak ekmek arası tavuk dönerini yersin ve ikinciyi söyleyip söylememe konusunda tereddüt ederken aynada aksinle göz göze gelirsin ya; işte parasızlık/yalnızlık budur. Neden sende bunu insanın yüzüne vurursun ki? Evet ucuz bir maliyeti olduğundan dolayı fakir yiyeceği, öğrenci yiyeceği olarak adlandırılabilir.
Ama hani nerde o aşk nameleri. "Seninle nerede olursak olalım mutlu olurum. Yeter ki sen ol."
Tamam anladık adam seni sürekli Tavuk dönerciye götürüyorsa eyvallah. Zaten gıda zahirlenmesinden adamı bırakırsın. O başka ama parası olanlar da tavuk döner yiyor.
Adamın belki canı çekmiştir. Hani ne biliyim belki çok zengindir seni tartıyordur. O zaman kaçırdın vapuru.
Şimdi arkadaşın mantığıyla fakirler aşk yaşamasın. Bu arkadaş "fakirler ölsün Porsche'den selamlar" söylemini yapan kız ile akrabalığı olabilir. Ya da o da bu yoldan yani kısa yoldan fenomen olma yolunu seçmiş olabilir. Belli ki sende çok zengin değilsin. Olsan tavuk dönerin ne olduğunu bilmezdin dermişim ama zengin arkadaşlarım var biliyorlar.
Yazımın sonuna gelirken tüm kızlara sesleniyorum. Para ile saadet olur mu olmaz mı bilmiyorum ama ben fakirdim ve çok güzel aşk yaşadım ve şu an evliyim. Akşamda döner yiyecez. Et döner ama!
Karpuz
Markete gelen müşteri tezgahtara,
''Şu karpuzun yarısını verir misiniz?.''
Tezgahtar '' Bölmeyelim efendim'' demiş.
''Kardeşim, kiloyla sattığına göre, bende karpuzun yarısını istiyorum''
''Hayır olmaz patron izin vermez''
''Git sor belki verir'' Tezgahtar kızarak market sahibinin yanına gider.
Peşinden gelen müşteriyi fark etmez. "Patron dangalak herifin biri karpuzun yarısını istiyor" der.
Tam o sırada arkasında birinin olduğunu fark edip dönüp bakar ki müşteri, ''Karpuzun diğer yarısını da bu beyefendi istiyor
Birinci
Sarışının bir tanesi bir bilgi yarışmasına katılmış... Bilgi yarışmasını aslında gerçek amacını ne olduğunu bilmediğinden sarışınımız burasını güzellik yarışması sanmış.
Hemen başlamış soyunmaya, onu gören yarışmacılar hayretle sarışını seyrederken, erkeklerin akılları başlarından gitmiş ve bilgi yarışmasında sarışın sonuncu olmuş ama birinci de olmuş...
Bu kız nerde birinci olmuşş???
Tabiki gönüllerde....
Alkışlı Yorum
Elektrikçime 3 kere telefon açıp 1 kerede dükkanına gidip servis yazdırınca bir zahmet akşama doğru geldi. Cebine kabuklu fındık doldurmuştu, dişleriyle çat çat kırıp fındık yiyerek ve Karadeniz türküleri söyleyerek işini yaptı. O gidince arkasından kontrol etmek hiç aklıma gelmedi. Akşam oldu, elimi attım, arıza giderilmemiş. Kanım beynime sıçradı. Sabahı zor ettim, erkenden dükkanına gittim. ''Siz beni çok üzüyorsunuz '' diye söze başlayıp ''Eğer bu işi bilmiyorsanız tabelanızı indirin'' diye sert bir konuşma yaptım. Hiç sesini çıkarmadı, birazdan geleceğini söyledi ve tam 4 saat sonra teşrif etti.
Kapıyı açtım, cebinden bir fındık çıkardı, çat diye kırdı yedi, elini uzatıp şalteri kaldırdı ve gitti.
