Evlilik danışmanı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 25 Ekim 2014 Güncelleme 25 Ekim 2014, 00:00
Evlilik danışmanı

İÇİNDEKİLER

20 yıllık bir evlilikte sorunlar başlayınca, onlarda kendilerini bir evlilik danışmanının önünde bulurlar. Danışman, sorunun ne olduğunu sorar sormaz, kadın bunca yılın birikiminden olsa gerek hemen söz alır.
Heyecan, üzüntü ve biraz da umutsuzlukla geçen 20 yılda çektiklerini sıralamaya başlar.
Hepsini, ama hepsini, eksiksiz sayar. Kocasının ona olan ilgisizliğini, soğuk davraışlarını, umursamazlığını, yabancılaşmasını, yalnızlığını, aralarındaki ilişkinin bittiğini, duygusal ihtiyaçlarının artık karşılanmadığını ve evliliklerinin kavram itibariyle boş ve anlamsız bir birliktelik haline geldiğini, anlattır da anlatır..
Danışman da kadının iyice içini dökmesine izin verir sonra da birden ayağa kalkar, kadını da ayağa kaldırır, önünde bir an hareketsiz tutup gözlerinin içine baktıktan sonra arzu ve şehvet ile saldırırcasına sarılıp uzun uzun öper.
Koca olanı biteni dikkatle ama karşı çıkmadan izler.
Kadın, yarı afallamış, neredeyse bulutlardan yerine düşercesine oturur. Danışman da masasına geçer ve kocaya dönerek:
-Bak, eşinizin ihtiyacı tam olarak bu işte! Bunu hiç değilse haftada üç kez yapabilecek misin?
Adam, azıcık düşünür:
-Bak, doktor... Tamam pazartesi ile çarşamba sana getireyim ama cuma olmaz!! O gün arkadaşlarla maçım var!:

Otobüs
Bir gün doktorun bir tanesi iyileşmiş olan delileri salmaya karar verir. Duvara bir otobüs resmi yaptırtır ve -"Hadi binin de gidelim" der.
Bir tanesi dışında hepsi binmeye çalışır.
Doktor o bir tanenin yanına giderek;
-"Aferin oğlum, sen niye binmedin otobüse" diye sorar.
Deli gayet sakin
-"Görmüyor musun çok kalabalık, ben taksiyle giderim..."

AlkışlıYorum
Yeni tuttuğumuz ofisin tuvalet ve lavabosunu gören 1.90 boyunda, 100 kilo ağırlığındaki çalışanımızın patrona isyanıdır: "Veysel Bey bizden önce burada kesin şirinler yaşıyordu. Lavaboya eğileceğim diye belimi incittim."