Canım ben senin amcanım

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 23 Ekim 2014 Güncelleme 23 Ekim 2014, 00:00
Canım ben senin amcanım

İÇİNDEKİLER

Öyle bir kelime ki söylenme ifade ediliş tarzına göre değişkenlik gösterebiliyor.
Eğer sevdiğin kişiye söylemek isterse kişinin gerçekten de hissederek söylemesi gerekir ki anlamını, değerini bulsun. Yoksa Mustafa Topaloğlu'na malzeme çıkar. Canuuuum, canum canum canum canuuuum.
Kimi tip insanın konuştuğu kişi fark etmeksizin, nokta yerine kullandığı sözcük. Bir noktadan sonra aşırı samimiyetsiz aşırı soğuk ve aşırı itici gelmeye başlar ve o sebepten katledilmiş bir kelimedir, içi boşalmış ve itici bir görünüm almıştır. Bu insanlar da bu içi boşalan kelimenin içine edenlerdir.
Bazı ilişkilerde bir dönüm noktası olan hitap şeklidir aynı zamanda. Hoşlandığınız kız artık size canım diye hitap etmeye başladıysa bilin ki geri dönüşü olmayan arkadaşlık alanınıza girmiş bulunur. Artık o kızdan planladığınız anlamda bi hayır gelmesi mümkün değildir.
Bu kelime karşındakini küçümseme tarzında da kullanılabiliyor. Birim amiriniz mesela bir şeyler anlatırsın durur yüzüne bile bakmadan "Tamam canım sen gidebilirsin." O andaki canım kelimesinin sizin için anlamı asalak, sülük gibi bir şeydir Samimiyetle söylendiğinde "diğer" söyleyişlerinden ayrılır..
Öyle yumuşacık değer de geçer tenine insanın, geride manasız tebessümler bırakıp...
Kavga/tartışma sonrası "sevgilim", "aşkım", "hayatım", "bitanem", vb. yerine kullanılan bir alt versiyon olduğunda karşı tarafın içini gıcıklayan; uzun süre haber alınamadığında, mesaja cevap vermediğinde, teselli/özür mesajlarında ise imdada koşan ve karşı tarafı yerine göre sevindiren beş harfli kelime de olabiliyor.

Viski

Akşam evin beyi neşeli halde evine geldi, peşinden de bir hamal yükü viski... Hamal viski şişelerini yatağın üzerine koydu ve gitti.
Adam viski şişelerini karısının yatağına özenerek dizerken hanımı geldi.
Durumu görüp:
- Hayrola. Ne bu hal kuzum? Çıldırdın mı sen Allah aşkına?
Kocası: Sakin ol bakalım... Dün gece sen bana rest çekerek ya ben, ya viski dememiş miydin? Ben de tercihimi yaptım.

Kitap
Temel, şikayette bulunmak için kitapevine gider. "Geçen hafta sizden bir roman aldım. Haçan kitap öylesine uzun ve sıkıcıydı ki. Hem kitap da o kadar çok insanlar vardı ki, konuyu anlamakta çok zorlandım, da" der.
Satıcı şöyle bir bakar ve "Geçen hafta yanlışlıkla Telefon Rehberimizi götüren demek sizdiniz" der.

Kartal
İki kartal zevk-ü sefa içerisinde bir ağaca tünemiş dururlarken hızla geçen bir jet uçağı ve arkasında bıraktığı dumanı görürler. Kartallardan biri bilgiç bilgiç konuşur: -"Bu kartalın kesinlikle çok acelesi var, çocukları tehlikede herhalde." -"Ne alakası var? Senin de kuyruk tüylerin tutuşmuş olsaydı sen de öyle hızlı uçardın."