Başarıdan başarıya koşan eş dost çocukları

Pırlanta gibi, zeki, çalışkan, ahlaklı kimselerdir bunlar. (Tanımam etmem lan, söyleyenlerin yalancısıyım...) Hayatımın her dönemine girip, halet-i ruhiyeme tecavüz etmiş afacanlardan oluşur bu çete. İlk kurdelayı alandan tutun da, lisesine birinci girene, ödül alanından, ÖSS şampiyonuna hepsi eş dost, üçüncü dereceden bilinmeyen akraba çocuğuydu bizimkilerin. Bi şey yaptın mı anında devreye girerler. Annebabanın övmekten bıkmadığı topluluktur ayrıca. Yatarsan tüm sene böyle olur işte. Kendin için okuyorsun benim için değil. Bak bizim Ahmet'in oğluna. Ahmet? Ahmet amcan var ya. 3 tane yanlışı varmış sadece.
Hayır bir tanesi de barajı aşamamış olsun. Yok! Dedim ya hepsi pırlanta gibi çocuklar. Üniversiteye girdik, bırakırlar artık peşimi dedim ama 3 senede bitiren, çap yapan versiyonları da çıktı. Hemen her konuda bu çocuklarla yarışılır ve maalesef makus talihimiz onların yanında bir türlü kırılamamıştır. Zaten şampiyon belli ikinci kim havalarındaki anne ne yapılsa beğenmez, üst komşunun oğlunu geçsen alt komşunun kızı çıkar.
Bu çocukları örnek gösteren anne ve babalara başarıdan başarıya koşan arkadaş anne ve babaları örnek gösterilmelidir. "Ayşe'nin babası genel müdür oldu ve tenis oynuyor, annesi ise çok başarılı bir mühendis, hem de çok güzel börek yapıyor" diyerekten. Bak bakalım bir daha yapıyorlar mı.

KGB

Çocuğun biri KGB'nin telefon numarasını bulmuş ve hemen çevirmiş:
-Alo,orası KGB mi?
-Evet KGB -Çat (Telefon kapatma efekti) Tekrar çevirmiş numarayı:
-Alo, orası KGB mi?
-Evet KGB -Çat (Telefon kapatma efekti) Üçüncü kere çevirmiş ki:
-Alo, orasi KGB mi? (Arkasından omzuna bir el dokunmuş) -EVET KGB