Eve bir geliyorlar, şu burada olmayacak, bu burada olmayacak, diye öğütler öğütler... "Bir daha dağınık görürsem ağzına acı biber sürerim" demeler. İnsan haliyle vazgeçiyor. Yalnız kalma özgürlüğü... Sigaradan veya alkolden vazgeçirirler. Evden en geç 10 dakikada çıkabilme imkanı... Kadınla birlikte bir yere gidilecekse en erken yarım saatte çıkılabilir evden. 2-3 saate kadar bekletebilen üst sürümler de mevcuttur. Kıllarından... Valla artık birçok erkek ağda yaptırıyor. "Kıl erkeğin şanı" lafı eskidenmiş. Yok abicim, şimdi karın "Ne bu kıl yataktaki?" diye hesap soruyor. Yanında kadın yokken rahatça yapabileceği her şeydir. Gaz çıkarmak, geğirmek, burun karıştırmak, sövmek başlıcalarıdır. Bir kadın görüş alanına girdiğinde bu hareketlerden vazgeçilir ve yemek yerken bıçak kullanan bir salon erkeğine dönüşülür. Eğer kız erkeği bir şekilde ikna eder ve evlenilirse bu hareketler yavaş yavaş yapılmaya başlanır. İşte kadın, gerçek erkeği orada tanır. Ama iş işten geçmiştir. Soğan ve sarımsak türevleri yemektir. Sevgilisi olmayan diğer kadın kankalar... Beyaz slip don... Hani "Bekarlık sultanlıktır" ya, "Ben senin için sultanlığı bıraktım sultanım" durumudur... Erkeğin bir kadın için vazgeçtiği şeyi düşünürsek, dünyadaki diğer tüm kadınlardır... Bilgisayar oyunları ve amaçsız geçen okey geceleri... Gece hayatı, bekar hayatı... Playstation. Çok zor ama bıraktıran kadın varsa eli öpülesi kadındır. Halı saha maçları... Futbol maçı izlemek. Bu da çok zor ama buna direnip kazanan erkekleri biliyorum... Facebook'tan vazgeçenleri bile gördüm ben... Har vurup harman savunmaktan vazgeçiyorlar. Çünkü para lazım para... Klozetin kapağını yukarIda tutmaktan vazgeçiyorlar. Belki de hiçbir şeyden vazgeçmezler, sadece ertelerler. Bugün ya da yarın, sizinle ya da sizsiz, vazgeçtiklerini söyle-dikleri şeye geri dönebilirler...
Şaka...
Nasreddin Hoca, çarşamba pazarında gezintiye çıkmış.
Dolaşırken birden ensesinde bir tokat hissetmiş ve kendini yerde bulmuş. Hemen kalkmış arkasına bakmış, bir de ne görsün, iri yarı bir adam.
Nasreddin Hoca:
- Bana sen mi vurdun?
Adam:
- Evet ben vurdum..
Nasreddin Hoca:
- Şaka mı yaptın yoksa gerçek mi vurdun?
Adam:
- Gerçek vurdum, ne olacak..?
Nasreddin Hoca:
- Haa… İyi öyleyse. Ben şakadan hiç hoşlanmam da..!
Dılla
İngiliz'in biri Türkiye'ye gelmiş. Taksiye binmiş. Taksici İngiliz'e adını sormuş.
İngiliz, "Bond" demiş.
Taksici düşünmüş düşünmüş, "Ne Bond" diye sormuş. İngiiliz, "Ceymins Bond" demiş. Sonra İngiliz, taksiciye adını sormuş.
Taksici, "Dılla" demiş.
İngiliz, "Ne dılla" deyince, taksici cevabı yapıştırmış: "Abdılla"...
Dede
Küçük çocuk dedesinin kucağında otururken birden, "Dedeciğim!
Gözlerini bir yumsana" der.
- Neden yavrucum.
- Annem geçenlerde 'Deden gözlerini bi yumsa çok zengin olacağız" diyordu da..
