Merkel, CHP’nin talebini mi seslendiriyor?

Mahmut Övür Sabah gazetesindeki bugün yayınlanan 'Merkel, CHP’nin talebini mi seslendiriyor?' başlıklı yazısında Almanya ve CHP'nin açıklamalarının nasıl örtüştüğüne dikkatleri çekti.

Giriş Tarihi 22 Ağustos 2017, 00:00 Güncelleme 22 Ağustos 2017, 10:29
Merkel, CHP’nin talebini mi seslendiriyor?

İÇİNDEKİLER

Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugünkü yazısında Merkel-Gabriel, Kılıçdaroğlu-Böke isimlerinin açıklamalarındaki çarpıcı paralelliğe dikkat çekti. Övür, Almanya'dan yapılan açıklamalara terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın sevindiğini, bunun yanında CHP'nin ise sessiz kalmasını eleştirdi. Övüz, "FETÖ ve PKK'nın memnun olması şaşırtıcı değil ama CHP'nin susması manidar" ifadesini kullandı.

İşte Övür'ün yazısı:
Almanya'da Hıristiyan Demokratlardan, Sosyal Demokratlara, Yeşillerden ırkçı Pediga'vari partilere, hepsinin ortak bir dille Türkiye'ye saldırmasında -hadi eleştirmesi diyelim- bir gariplik yok mu? Hıristiyan Demokrat Merkel de Sosyal Demokrat Schultz da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve Türkiye'yi eleştirmekte sınır tanımıyor. Yeşiller'i ve faşist partileri saymıyorum bile...
Basın, daha da vahim durumda. Solcusu, sağcısı, demokratı arasında fark kalmamış. Almanya'da eleştiri sınırlarını aşan, iç siyasi rekabetle de pek ilgisi olmayan bir Türkiye karşıtlığı hatta düşmanlığı var. Hem de 2011'den beri... Gazete ve dergi manşetleri ortada. Peki, onları ortak bir noktada buluşturan Türkiye'nin yanlışları ve demokrasi eksikliği mi yoksa Almanya'nın bölgesel ve küresel çıkarları mı?
Ne yazık ki Türkiye'nin bazı muhalefet partileri ve medyası bu gerçeği görmek istemiyor. Bu da doğal olarak Alman siyasi aktörlerinin elini güçlendiriyor. Öyle güçlendiriyor ki, hızını alamayan Almanya Başbakanı Merkel şu açıklamayı yapabiliyor: "Türkiye, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetten ibaret değil. Neredeyse yüzde 50'si anayasa referandumuna 'Hayır' dedi. Onların da bizden beklentisi var."
Bu Alman iç siyasetini çok aşan bir yaklaşım. Merkel, adeta sömürge şansölyesi gibi davranıyor. Amaçları da Türkiye'yi ekonomik olarak çökertmek. Ekonomisi çöken bir Türkiye'nin yüzde 50'ye nasıl yararı olur, o da ayrı bir sorun. Alman Dışişleri Bakanı Gabriel BBC'ye verdiği demeçte bu hedefi açıkça söylüyor. "Federal hükümetin Türkiye'ye takındığı tavrı sertleştirmesinin ve ekonomik baskının etkisini görüldü."
Ne ilginç değil mi? İç siyasette hiç de yabancısı olmadığımız bir yaklaşım bu... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Focus dergisine ne demişti: "Türkiye'de can ve mal güvenliği yok."
CHP'li Selin Sayek Böke daha da ileri gitmiş şöyle demişti: "Türkiye'ye ekonomik ambargo uygulanmalı..."
Nasıl da Merkel veya Dışişleri Bakanı Gabriel'in söyledikleri örtüşüyor. Acaba bu örtüşme yüzünden mi şu ana kadar CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve çevresinden bir ses çıkmıyor? FETÖ'cülerin, PKK'lıların memnun olmaları şaşırtıcı değil ama CHP yöneticilerinin susması manidar.