Türkiye, 15 Temmuz'da tarihin en kanlı girişimiyle karşılaştı. TSK'ya sızan FETÖ cuntası, halka bombalar yağdırdı. 15 Temmuz gecesi en kilit nokta ise Genelkurmay Karargahı'ydı. Genelkurmay Başkanlığı ve önündeki darbe faaliyetlerine katılan 38'i Yurtta Sulh Konseyi üyesi 221 sanığın yargılandığı dava dün Ankara'da başladı. Halk, Sincan Cezaevi Yerleşkesi yanındaki duruşma salonuna aktı. Hava Kuvvetleri eski Komutanı ve YAŞ üyesi Akın Öztürk, Genelkurmay eski Personel Daire Başkanı Mehmet Partigöç, Stratejik Dönüşüm Dairesi eski Başkanı Mehmet Dişli, Cumhurbaşkanı eski Başyaveri Ali Yazıcı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın eski emir subayı Levent Türkkan ile Genelkurmay Personel Başkanı İlhan Talu, hizaya alındı. Darbeciler hâkim karşısına çıkmadan önce 200 metre yürütülüp aralarında şehit yakınlarının da bulunduğu halkla karşılaştırıldı. Bu sırada cezaevi yanında biriken vatandaşlar, darbecilere idam cezasını simgeleyen ip atarak, "İdam isteriz" diye haykırdı.
120 KESKİN NİŞANCI KUŞ UÇURTMADI
Yürütülen darbecilerin başında kalkışmanın en önemli isimlerinden Akın Öztürk vardı. Vatandaşlar ellerindeki ipleri ağırlıklı olarak Akın Öztürk'e fırlattı. Sanıklar yürüdükleri yolun sonunda tek tek duruşma salonunun bulunduğu binaya alındı. Duruşma salonu etrafı yoğun güvenlik önlemleri ile sarıldı. Ankara Jandarma Komando Taburu'ndan bin 200 askeri personelin görev aldığı güvenlik önlemleri kapsamında 120 keskin nişancı salonun bulunduğu binanın karşısında konuşlandırıldı. Duruşma salonunun bulunduğu bina ve çevresi dron ve "arı" tabir edilen küçük kameralarla sürekli izlendi. Köpekli askeri timler de güvenlik önlemlerine katıldı. Duruşma başladığı sırada kimlik tespiti yapılırken, 15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığı önünde şehit olan Mucip Arıgan'ın annesi Saliha Arıgan ve diğer müdahiller sanıklara sert çıktı. Saliha Arıgan "Yavruma nasıl kıydınız, bize böyle ne yaptınız? Köpek sütü emmiş bunlar. Bunların ayaklarında pranga olması lazım. Devletten aldıkları paralarla üstlerine pahalı pahalı elbiseler giyip gelmişler. Katillere ölüm..." diye bağırdı.
ADRESİNİ SAKLADI
Davanın bir numaralı sanığı eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk başta olmak üzere çoğu sanık, adreslerinin mahkeme kayıtlarına girmesini engellemek için "Hatırlamıyorum" ifadesini kullandı. Öztürk, adres olarak "Sincan Cezaevi" yazdırdı. Ardından şu savunmayı yaptı: "Darbe toplantılarına katılmadım. 15 Temmuz'da torunlarımı özlediğim için Ankara'ya geldim. Korumalarımla makam şoförümü şehre yolladım. İçinde olsaydım korumalarımı yollar mıydım? Kızımı, torunumu bu işin içine sokar mıydım? Genelkurmay Başkanı'nın Akıncı'da olduğunu öğrendikten sonra sivil kıyafetle yanına gittim. Akar, bana 'Bunları ikna et' dedi. 5 kez görüştüm, ikna edemedim. En son sabah görüşerek ikna ettim."
