Erdoğan: Bir gece ansızın gelebiliriz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınır ötesi operasyonlara ilişkin, "Vakti saati geldiğinde ne yapacağımızı biz gayet iyi biliriz. Bir gece ansızın gelebiliriz." dedi.

Giriş Tarihi 29 Nisan 2017, 00:00 Güncelleme 29 Nisan 2017, 13:20
Erdoğan: Bir gece ansızın gelebiliriz

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde TÜMSİAD Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Ülkemizde artık kimlerin başka güçlerin emrinde birer ihanet çetesi olarak faaliyet gösterdiği, kimlerin de Allah'ın rızası yolunda gayret sarf ettiği tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır. Müslümanın aynı delikten tekrar tekrar ısırılmayacağı tavsiyesini aklımızdan hiç çıkarmadan tüm ihanet çetelerinin kökünü kazımakta kararlıyız. Ülkesine ve milletine sadakatle bağlı, İslam aleminin birliği ve beraberliği, tüm insanlığın hayrı için çalışan herkese kapımız da kalbimiz de sonuna kadar açıktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

"DÜNYADA BUNUN EŞİ BENZERİ YOK"
Geçtiğimiz yıl ramazan ayında sizlerle iftar sofrasında biraraya gelmiştik. Orada söylediğim gibi ülkemizin karşılaştığı saldırıları ifade ettikten sonra demiştim ki; milletimizin desteği kendi adına verdiğimiz mücadele içindir. Bu sözlerin ardından üç hafta sonra 15 Temmuz gecesi darbe girişimini yaşadık. Bu FETÖ mensuplarının karşısına o gece milletimizle birlikte çıktık. Milletimiz kendi istiklaline ve istikbaline bir kez daha sahip çıktı. Onun için şunu söylüyorum Ya Rab: Bizleri bu aziz millete hizmetkar ettiğin için ne kadar şükretsem azdır. Bu millet kendi istiklal marşında olduğu gibi, Arkadaş yurduna alçakları uğratma sakın... Bu millet işte o gece bunu sözde bırakmadı. Ne yaptı? Gerçeğini ortaya koydu, gövdesini tankın altına koydu. Onlar o gün şehadete yürüdüler, o gün onlar hep beraber yürüdüler. Dünyada bunun eşi benzeri yok. Darbe girişiminden bugüne yaşadıklarımız başka bir dönemde olsa onlarca yıla ancak sığdırılabilecek gelişmeleri ifade ediyor. Terör örgütlerine karşı tarihimizin en büyük başarılarını gerçekleştiriyoruz. Kardeşlerim bitmedi, bu vücudumuzdaki öyle bir virüs ki metastas yaptı! Bunun tamamen temizlenmesi gerekiyor. Ne demiştim; inlerine gireceğiz demiştim. İnlerine girdik ama bitmedi. İn çok. Aynı şekilde PKK'nın da inlerine giriyoruz. Hatırlarsanız kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz demiştik ve kesiyoruz. Dedik ki; Fetih yakındır, inşallah buna inanarak da yola devam ediyoruz. Fethin yakın olduğuna inananlar bir şeye daha inanırlar: Yardım sadece Allah'tandır.

"ELİMDE BELGELER VAR, TRUMP'IN ÖNÜNE KOYACAĞIM"
DEAŞ ile bizden başka ciddi şekilde mücadele eden yoktur. Kimse bize safsata anlatmasın. Bakın şu anda sınırlarımızın ötesinde 3 bini aşkın DEAŞ2lı etkisiz hale getirildi. Şimdi hedef; Münbiç ve diyoruz ki ABD'nin başını çektiği koalisyonla beraber biz Rakka operasyonunu yaparız ama ABD'li dostlarımıza diyoruz ki yanınıza terör örgütlerini almayın. Böyle bir yanlış saplantı içinde olmayın. Elimizde belgeler var. Dünkü toplantıda da bahsettim. 16'sında Trump ile görüşmemizde de önlerine koyacağım. Bakın durum bu! Gelin koalisyon güçleri elele verelim, Rakka'yı DEAŞ'a mezar ederiz. Bunlar kendilerine kaçacak delik ararlar. Aynı şekilde Musul'da da bu operasyonları sürdürelim. Eğer bunları Irak'ta kendi hallerine bırakırsak sürekli kurban vermeye devam ederiz.

SİNCAR OPERASYONU SÜRECEK!
İşte Sincar, ne oldu? Baktık ki olmuyor, bir operasyon, yaklaşık 220 teröristi orada hallettik. En önemli merkezlerini oralarda vurduk. Niye? Bu milletle oyun oynanmaz. Herkes bunu görecek. Vakti saati geldiğinde ne yapacağımızı biliriz. Bir gece ansızın gelebiliriz. Ne dedik, biz kefenimizle yola çıktık. Türkiye'nin DEAŞ operasyonlarında elde ettiği başarı herkesin maskesini düşürdü. Bölgeyi santraç tahtası, teör örgütlerini de piyon olarak kullanarak kendilerine yeni hareket alanı açmaya çalışıyorlar. Bir kez daha söylüyorum. Terör örgütleriyle mücadele bizim içn beka meselesidir. Terör örgütleri roketle saldırı düzenlediğinde hedefte ABD, Rusya değil. Hedefte bizim Mehmed'imiz var vatandaşımız var. Şehit olanlar onlar. Bu örgütlerin yıkmaya çalıştığı devlet bizim devletimizdir. Terör örgütleriyle mücadele bizim için mecburiyettir. Onun için hiç kimse kusura bakmasın. Terör örgütlerine müsamaha göstermeyeceğiz. Ama Batı terörle mücadelede samimiyse taviz veremeyiz. Bugün bizi vuran terör yarında onları vuracaktır. İşte seçimlerde yaşadık. Avrupa'nın birçok ülkesinde bu teröristler bizi bölmek için kullanılmadı mı? Hadi verin bu teröristleri bize vermezler. Onların piyonları bunlar. Dosyaları ile verdiğimiz halde. Gelip bizden utanmadan sıkılmadan ajan teröristi isterler ve bunu Alman rezidansında saklarlar. Tutuklandı, hala onu istiyorlar.

ÜLKEMİZDE ONLARIN MABETLERİNE BÖYLE BİR ŞEY YAPTIRMAYIZ
İsviçre'de parlamentonun önünde posterime tabanca dayamışlar, diyor ki: Erdoğan'ı öldürün! Gücün yeterse öldürürsün, yapacağınız bir şey yaparsınız. Vakit saat gelince bu emanetin bir sahibi var, bunu vakti gelince alacaktır.Bunu kimse ne bir lahza ileri ne bir lahza geri alamaz. Oranın yönetimleri polisleri ile bunu izlerken kalkıp da "Ne yapıyorsunuz?" diyen var mı; yok! Bizim oralardaki camilerimize gamalı haçlarla boyaların yapıldığını görüyoruz. Bunları kendilerine söylüyoruz. Türkiye'de onlara ait mabetlere acaba bu tür işaretler konsa isyan ederler değil mi? Biz onlara ait mabetlere bugüne kadar böyle bir olumsuz şey asla yaptırmadık. Ülkemizde böyle bir şey olursa asla yaptırmayız. Niye? Biz asil bir milletiz.

"BU İŞİN TAKİBİNİ VALİLERİMİZE VERMİŞTİM"
Dünyanın çok önemli bir değişim sürecinden geçtiği şu günlerde zamanı çok iyi kullanmamız gerekiyor. Ciddi bir mesai yapmamız gerekiyor. Hükümetimiz bir yandan yatırımlar yaparken bir yandan yeni yatırımlar için hazırlık yapması şart. Ekonomideki suni dengelerin tekrar yerine oturtulması gerekiyor. Uluslararası yatırımlar konusunda çok önemli sinyaller alıyoruz. Koşacağız, koşturacağız. Artık biz en kötüyü inşallah geride bıraktık. Bundan sonra hep daha iyiye gideceğiz. İstihdam artmaya başladı. Bu işin takibini de valilerimize vermiştim. Onlara sesleniyorum: Sakın bu işi hafife almayın. Biliyorsunuz bir başka rahatsız olduğum konuda faizdi. Önümüzdeki dönemde önemli adımlar atılacağına inanıyorum. Biliyorsunuz yatırım ve istihdamla ilgili ciddi teşvikler getirdik. İş adamlarına sesleniyorum: Biliyorum sizin resmi öz sermayeniz dışında sermayeniz var, sürün bunları. Formülümüz kazan kazan. Yurt dışından ortaklar getirin daha da güçlenin. Çünkü size güçlü olmak yakışır. Önümüzdeki dönemde birlikte çalışma ve kazanma çağrısı yapıyorum. Hindistan'daki önemli yatırımcılarla özel toplantım olacak. Bunlar Hindistan'ın en ileri gelenleri, onları ülkemizde yatırıma davet edeceğiz. Dikkat ederseniz halkoylaması kampanyası boyunca iki kavram üzerinde durduk; neydi bunlar ? İstikrar ve güven... Ülkemizin artık ne zaman ne enerji kaybına tahammülü yok. Mesele, eğer bu ülkeyi sevmekse gerisi teferruattır. Mesele budur. Ama bunların böyle bir derdi yok. Ama bizim var. Biz bu ülkeyi ve milleti seviyoruz. Ve milletimizin ayrılığına tahammülümüz yok.

"BİZE ÜLKE OLARAK BÖYLE DOSTLAR LAZIM"
Yüreği bu ülke için çarpmayanlarla hedeflerimize ulaşamayız. Bakınız, halk ozanımızın ne diyor; Duydum dost yarelenmiş yine gönlüm hoş değil... Dost hasreti zor imiş he dem ahu zar imiş.. İşte bize ülke olarak böyle dostlar lazım. Kendi ülkesine kendi milletine dost olmayan kiminle iyi olursa olsun bize yaramaz. Türkiye ancak yerli ve milli bir anlayışla ve kadrolarla arzıu ettiği şekilde güçlü bir gelecek inşaa edebilir. Herhangi bir kuruluş ülkemizi eleştirdiğinde aynı ağızla üzerimize gelenlerin yanımızda yerleri yok. Benim bakanımı kendi konsolosluğuna sokmuyor, oradaki soydaşlarımızın üzerine geliyorlar, eee yine de sert olmasak. Sen ne diyorsun ya? Bu bizim değerler silsilesi içinde yeri olmayan bir anlayıştır.