Modern Lawrence

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçmişte yapılan oyunların bugün de tekrarlandığını söyledi ve ekledi: 100 yıl önce Lawrence vardı. Şimdi de cübbeli, sakallı, hoca ve alim kılıklı modern Lawrenceler aynı şeyi yapıyor...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 28 Mart 2017 Güncelleme 28 Mart 2017, 01:58
Modern Lawrence

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda 4.TÜGVA Gençlik Buluşması programına katıldı. Daha sonra Beylikdüzü ve Büyükçekmece'de toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli açıklamalar yaptı:

Bizim arzumuz gençliğin molotofla taşla değil, bilgisayarla kitapla dolaşmasıdır. İnsana sarf malzemesi gibi bakan ideolojilere prim vermeyen bir gençlik yetişsin istiyoruz.

Ölümü, öldürmeyi ve şiddeti kutsayan ideolojilere prim vermeyen bir gençlik yetişsin istiyoruz. Bu öyle bir gençlik olmalı ki hangi siyasi görüşü, hangi fikri savunursa savunsun okumalı, araştırmalı zihnini birilerine asla kiraya vermemeli. Pensilvanya'ya kiraya verenler gibi olmamalı. Adam profesör ama maalesef kiracı. Ondan bir şey olmaz.

Dünya yeni bir dönüşüm dalgasıyla sarsılıyor. Biz de ülke olarak büyük bir değişimden geçiyoruz. Siz de tarihin dönüm noktalarından birine şahitlik ediyorsunuz.

Avrupa'nın ulvi değerleri diye parlatılan kavramların, bizzat o değerlerin sahipleri tarafından çiğnendiğine, ayaklar altına alındığına şahit oluyoruz. Bu süreçte öne çıkan DEAŞ, YPG gibi terör örgütlerinin, FETÖ gibi ihanet çetelerinin en büyük zararı Müslümanlara.

Nasıl bir asır önce coğrafyamızdaki ülkemizin sınırları kanla, gözyaşıyla ve fitneyle çizilmişse bugün de aynısı terör şebekeleri üzerinden yapılmak isteniyor.

Yüzyıl önce Arapça konuşan, faaliyet gösterdiği yerin insanları gibi giyinen Lawrence vardı. Bugün de cübbeli, sakallı, hoca ve alim kılıklı modern Lawrenceler aynı şeyi yapıyor. Bir asır evvel Sykes ile Picot arasında yapılan gizli anlaşmalar vardı, bugün de kapalı kapılar arkasında süren kirli pazarlıklar var.

Ey Kılıçdaroğlu sen o 15'leri gördün mü? Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başıyım diyorsun, ne diyor Gazi Mustafa Kemal, 'Gençler cumhuriyeti size emanet ediyorum' diyor. Orada F-16'lar karşısında yılmayan gençler vardı. Tankların karşısında yılmayan gençler vardı. Ama Kılıçdaroğlu, sen neredeydin? Atatürk Havalimanı'nda kaçıyordun. Halbuki biz seninle havalimanında buluşabilirdik ama yoktun.

Destan yazan gençliği ben karşımda görüyorum. Hepiniz bir hilal uğruna yola çıkmış gençlersiniz.

Genç kızlarımızı üniversite kapılarının önünde boynu bükük bekletmediler mi? Şu anda işte bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanlar, dün üniversite önlerinde bizim başörtülü kızlarımızı boynu bükük bekletenlerin ta kendileriydi. İkna odalarını kuranlar onlardı, ikna odalarında bizim kızlarımızı inim inim inleten onlardı.

Eğer Türkiye 1991'den beri kesintisiz, istikrarlı şekilde yönetilmiş olsaydı, Türkiye şu durumdan iki kat daha büyümüş olacaktı.. Toplam ömrü 24 gün, 38 gün, 2 ay olan hükümetlerle yönetildik. Böyle ülkelerde istikrar olur mu?

Şakağıma silah dayayanlar kimse bunlar burada da işbirliği yaptılar. Hayır diyenler kim? Kandil, İmralı, Pensilvanya onlar hayır dediğine göre biz doğru yoldayız. Benim bakanım Avrupa'ya gidecek uçuş izni vermiyorlar. Hani bunlarda kadın hakları vardı?

Bunlar cahiliye dönemini yaşıyorlar. Kız çocuklarını diri diri gömenlerin devamıdırlar.

ANAYASA KİTAPÇIĞI
Erdoğan, "Aynı ekolden geldikleri halde Sezer merhum Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlattı mı? Ertesi gün ekonomi allak bullak oldu. IMF'den aldıkları borçları, batan bankaların borçlarını milletçe ödemedik mi? Özal da Demirel de Erbakan da Türkeş de Yazıcıoğlu da başkanlık sistemi demiştir. Anamuhalefet başındaki zat 14 yıldır ülkeyi ne güzel idare ediyorsunuz, sistem değişikliğine ne gerek var diyor? Biz istikrarı anamuhalefet partisine rağmen koruduk. Üstelik 14 yılda neler çektiğimizi biz biliyoruz" dedi.

Erdoğan, "İsviçre... Benim posterimi yapmışlar şakağıma da silahı dayamışlar 'Erdoğan'ı öldürün' diyorlar. Ya sizin her yeriniz silah olsa ne yazar? Rabbimin tayin ettiği ömrü kimsenin almaya gücü yetmez. Biz bu yola öyle çıktık, öyle devam ediyoruz" dedi.