Galatasaray'ın FETÖ kararına büyük tepki!

Galatasaray'ın Hakan Şükür ve Arif Erdem'i üyelikten ihraç etmemesine yönelik tepkiler çığ gibi...

Giriş Tarihi 26 Mart 2017, 00:00 Güncelleme 26 Mart 2017, 16:28
Galatasaray’ın FETÖ kararına büyük tepki!

İÇİNDEKİLER

Galatasaray'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'yla (FETÖ/PDY) olan ilişkileri nedeniyle disipline sevk edilen isimlerden Hakan Şükür ve Arif Erdem'in kulüp üyeliğinden ihraç edilmemesi siyaset ve spor camiası başta olmak üzere toplumda büyük tepkiyle karşılandı.

"BU OYLAMA YÖNETİMİN HATASI VE BECERİKSİZLİĞİDİR"
Eski Galatasaray Kulübü Başkanı Faruk Süren, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'yla (FETÖ/PDY) olan ilişkileri nedeniyle disipline sevk edilen isimlerden Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün kulüp üyeliğinden ihraç edilmemesiyle ilgili olarak, "Bu oylama yönetimin hatası ve beceriksizliğidir." dedi.

AA muhabirine açıklamada bulunan Süren, bir spor kulübü olan Galatasaray'ın siyasetin içine çekilmemesi gerektiğini dile getirdi.

Siyasetin yapılacağı platformların belli olduğunu aktaran Süren, "Ben oylamada yoktum ve bu konunun gündemde olduğunu da bilmiyordum. Duygusal bir karar olarak gözüküyor. Bu konu hakkında derin bir yorum yapmam doğru olmaz. Bu oylama yönetimin hatası ve beceriksizliğidir." diye konuştu.

BELGİN: "YAZIKLAR OLSUN"
Spor yazarı Kemal Belgin, Arif Erdem ve Hakan Şükür ile ilgili alınan kararın Galatasaray Genel Kurulu'na yakışmadığını söyledi.

Kararın tamamen Cumhurbaşkanı'na karşı yapılmış bir eylem olduğunu savunan Belgin, "Galatasaraylı, Beşiktaşlı ve Fenerbahçelilerin yatıp kalkıp Recep Tayyip Erdoğan'a dua etmeleri gerekir. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek dün açıklama yaptı. Türk Telekom Arena'nın üst kullanım hakkının alındığını ve stadın yanına salon yapıldığını söyledi. Bu, nankörlüktür." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın protesto edilmesinin akıl alır gibi olmadığını dile getiren Belgin, şöyle devam etti:

"Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan gündeme gelmeden önce sizin haliniz niceydi. Hakikaten çok nankörler. Bu yaptıkları resmen, 'FETÖ'cü bunlar ama onlar sana karşı, o yüzden biz de bunların ihracını istemiyoruz.' demek. Başkaları yarın bir yerlere geldiklerinde hepsinin halini göreceğim. Ben hiç böyle fenomen bir adam görmedim. Bugüne kadar herkes şapkasını alıp kaçmıştır. İstediklerini yaptıramıyorlar, asıl dertleri bu. Yazıklar olsun."

TÜZEMEN: "SKANDAL BİR KARAR"
Galatasaray Kulübünün kongre üyelerinden gazeteci Levent Tüzemen, genel kurulun Arif Erdem ve Hakan Şükür'le ilgili kararını "skandal" olarak niteledi.

Kararın son derece yanlış olduğunu ve bu iki eski futbolcunun Türkiye'den kaçarak gittiğini vurgulayan Tüzemen, şöyle konuştu:

"Türkiye'de darbe girişiminde bulunmuş, insanları öldürmüş, devleti yıkmaya yönelik hareketlere destek vermiş bu iki kişinin, Galatasaray'da o gün organize olan bazı kongre üyeleri tarafından kulüpten atılmalarını engellemenin yanlış bir karar olduğuna inanıyorum. Bu iki oyuncunun Türkiye'de kalmaları ve kendilerini aklayacak ifadelerde bulunmaları gerekirdi. Bunu Uğur Tütüneker yaptı ama Hakan'ın ve Arif'in bu şekilde davranmaları bu suça ortak olduklarının bir göstergesidir. Galatasaray gibi, spora ve sporcuya önem veren bir camianın bu oyuncuları kulüpten atmamaya çalışması skandal bir karar."

Hakan Şükür ve Arif Erdem'in yüz kızartıcı bir suç işlediğini ve bu suçun karşılığında "pişmanız" gibi bir ifade kullanmadıklarını aktaran Tüzemen, şu ifadeleri kullandı:

"Galatasaray yönetiminden aldığım bilgiye göre Hakan ve Arif tekrardan disiplin kuruluna verilecek ve yaptıkları yüz kızartıcı hareketten dolayı Galatasaray'dan atılacak. Bunun konuşmasını Galatasaray yönetimiyle bizzat yaptım, atılacaklar. Galatasaray kongre üyeleri 300 kişiden oluşmuyor. Yaptığım araştırmada da çoğunluğun kararı bu oyuncuların kulüpten atılmaları yönünde. Bu organize edilen grubun görüntüleri kayıtlarda vardır. Bu insanlar bence gözden geçirilmeli ve bu insanların kimlikleri deşifre edilip bu kararı neden verdikleri sorgulanmalıdır."

DOMAÇ: "BU SKANDALI DEĞİŞTİRECEK ÇALIŞMA YAPILMALIDIR"
Spor yazarı Haldun Domaç da Galatasaray Genel Kurulu'nda skandal bir karara imza atıldığını ve bu kararda el kaldıranların, halkına silah sıkan zihniyeti sahiplenenlere destek verdiğini savundu.

Salonda sonuna kadar bekleyerek ihraç kararına karşı çıkanların, Galatasaray Genel Kurulu'nun tümünün iradesini temsil etmediğini bildiren Domaç, şunları kaydetti:

"Ne yazık ki bu kişiler, vatanını terk edip gidenlere, hakkında tutuklama kararı olanlara sahip çıkmıştır. İzmir Marşı'nı söylerken büyük önder Atatürk'ün "Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim." söylemindeki ahlak kavramının içeriğini unutmuştur. Galatasaray Genel Kurulu bir an önce bu skandal kararı değiştirecek çalışmayı yaparak doğruyu bulmalıdır."

DEMİR: "BU KARARLARINDAN UTANIYORUM"
Spor yazarı Turgay Demir ise şu ifadeleri kullandı: "Galatasaray dün itibarıyla milyonlarca taraftarından koparılmıştır. Bir grup sözde kongre üyesi, milyonlarca Galatasaraylının yüreğini kanatmış, Galatasaray'a ihanet etmişlerdir. Hakan Şükür ve Arif Erdem, 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminden sonra devletin, milletin yanında yer almamışlar ve FETÖ'nün yanında saf tutmuşlardır. Uğur Tütüneker benzer suçlamalar karşısında mertçe geldi, kendini aklama yolunu seçti, hainlerle bir olmayı seçmedi. O nedenle bugün Arif ve Hakan'ı Galatasaray Genel Kurulu'nda aklamaya çalışanlar bu millete ihanet edenlere dolaylı da olsa destek vermişlerdir. Bu kararlarından utanıyorum, milyonlarca Galatasaraylının da utandığına inanıyorum."

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Galatasaray Kulübünün tartışılacak bir karara imza atmasının asla kabullenilemeyeceğini belirterek, "Orada üyelikten ihraç edilmesine karar verilenler var. Onların FETÖ ile olan bağlantısı Hakan Şükür kadar asla değil. Hakan Şükür, o camianın, o hareketin sembol isimlerinden biri olmuştur. Eğer Hakan Şükür'ün ihracını uygun görmemişlerse diğerlerine yazık etmişler. Galatasaray, milletimizin her kesimini, her siyasi rengi derinden yaralayan ve hala travmasını atlatmaya çalıştığımız 15 Temmuz'dan sonra bu isimlere sahip çıkıyorsa Galatasaray'a yazık ederler, asırlık kulübümüze yazık ederler." dedi.

CNN Türk'te katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kaynak, Galatasaray'ın, UEFA Kupası şampiyonluğu ile sadece Türkiye'deki vatandaşların değil, ülke dışındaki soydaşlar ile İslam dünyasında Türkiye'ye sempati duyan herkesin takımı olduğunu söyledi.

Galatasaray'ın bu kimliğini muhafaza etmesi gerektiğini ifade eden Kaynak, şunları kaydetti:

"Hakan Şükür, FETÖ'ye olan sempatisini asla inkar etmeyen, zaten bu sebeple de yurt dışında olan biri. Babası dahil birçok çevresinin yargılandığı, mal varlıklarına el konulan bir şahıs. Bütün deliller bu kadar ortadayken, parantez içinde söyleyeyim ben Galatasaray taraftarı değilim ama Galatasaray'ın bütün Avrupa maçlarında tabii Galatasaray taraftarıyım, Galatasaray'ın kendisinin böyle tartışılacak bir karara imza atması asla kabullenilemez. Orada üyelikten ihraç edilmesine karar verilenler var. Onların FETÖ ile olan bağlantısı, Hakan Şükür kadar asla değil. Hakan Şükür, o camianın, o hareketin sembol isimlerinden biri olmuştur. Eğer Hakan Şükür'ün ihracını uygun görmemişlerse, diğerlerine yazık etmişler. Ama Galatasaray, milletimizin her kesimini, her siyasi rengi, derinden yaralayan ve hala travmasını atlatmaya çalıştığımız 15 Temmuz'dan sonra bu isimlere sahip çıkıyorsa, Galatasaray'a, asırlık kulübümüze yazık ederler. Neticesinde Galatasaray, kendisine yönelik bu sempatiyi kaybeder diye endişe ediyorum."

Neden böyle bir karar alındığına dair herhangi bir tahmini olmadığını dile getiren Kaynak, şöyle konuştu:

"Çok yeni bir havadis. Ben de dün Kahramanmaraş'taydım. O bölgede çok programlar yaptık. Belki bugün biraz detay öğrenebiliriz ama şundan olabilir diye tahmin ediyorum; Hakan Şükür Galatasaray ile özdeşleşmiş bir isimdi. Galatasaray, Hakan Şükür üzerinden maalesef FETÖ ile özdeşleştirilme tehlikesine düşmüştür. İkinci hadise şu; 15 Temmuz'da içinde bulunduğumuz stüdyo bile basıldı. Darbeciler, Türkiye'nin her tarafına saldırdılar, her renge saldırdılar, her siyasi görüşe saldırdılar ama sonradan geldiğimiz safha sanki sadece bu Recep Tayyip Erdoğan ile FETÖ arasında bir mücadeleymiş gibi bir zemine çekilmeye çalışılıyor birileri tarafından, bir yerler tarafından. Galatasaray belki de bu aldanmışlığa düşmüştür. Tabii camianın tamamını kastetmiyorum, üyelik ihracına ret oyu verenleri kastediyorum."

KILIÇ: "YÖNETİM KURULU İVEDİ ŞEKİLDE DÜZELTMEYE GİTMELİDİR"
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu'nun alınan kararla ilgili acilen düzeltmeye gitmesi gerektiğini söyledi.

Kulüp yönetim kurulunun Hakan Şükür ve Arif Erdem ile ilgili daha önce almış olduğu ihraç kararı bulunduğunu dile getiren Kılıç, "Galatasaray genel kurulunda yapılan oylamada Türkiye Cumhuriyeti'nden firar etmiş, hakkında terör örgütü üyeliğinden yakalama kararı olan, mal varlığına el konulmuş, aynı zamanda 15 Temmuz gecesi bu ülkeye ihanet eden terör örgütünün başı ile yakın ilişkilerinin aşikar olduğu, bunları saklamayan, gizlemeyen, ifşa eden, açıkça dile getiren kişileri, 15 Temmuz gecesinde bu ülkeye yaşatılan acıların neler olduğunu hepimiz biliyoruz." ifadelerini kullandı.

Genel kurulda bir kısım üyenin, bu kişilerin ihracıyla ilgili verdiği "hayır" oyunun ne Galatasaray camiası ne Türkiye ne de 15 Temmuz gecesi şehit olanların ailelerine ve gazilere açıklanabileceğini vurgulayan Kılıç, "Galatasaray Yönetim Kurulu ivedi şekilde genel kurulda alınan bu kararı düzeltmelidir. Alınan karar konusunda Galatasaray Yönetim Kurulu ivedi şekilde bir düzeltmeye gitmelidir. Çünkü ülkemize, devletimize ihanet edenlerin ülkemizin köklü kurumları ve kulüplerinde işi yoktur." diye konuştu.

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın da konuyla ilgili olarak "FETÖ firarisi Hakan Şükür'ün Galatasaray üyeliğinden ihracı oy çokluğuyla reddedildi. Bir Galatasaraylı olarak bu kararı şiddetle kınıyorum. Böyle bir genel kurul, Avrupa fatihi Galatasarayımıza yakışmıyor. O ihraç gerçekleşene kadar bizim için genel kurul yok hükmündedir." değerlendirmesinde bulundu.

TÜFENKCİ: "KARARI İBRETLE İZLEDİK"
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Galatasaray Genel Kurulu'nda Hakan Şükür ve Arif Erdem ile ilgili alınan kararı ibretle izlediklerini ifade etti.

Malatya'da katıldığı programda konuşan Tüfenkci, spora siyasetin karıştırılmaması gerektiğini her zaman ifade ettiklerini aktararak, şunları söyledi:

"Galatasaray'ın almış olduğu kararı ibretle izledik. Gerçekten devletimize ihanet edenlerin, ülkemizin köklü kulüplerinde işi olmaması lazım. Terörle iştigal edenlerin sporun içerisinde yer almaması lazım. Çünkü 'spor terörün panzehiridir' diye ifade ediyoruz. Terörü kategorize etmenin de bir anlamı yok çünkü terör insanlığa karşı işlenmiş bir suç. Bu millete 15 Temmuz'da yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, sporcusu veya bir başka mesleği kategorize etmeden o gün bombaları yağdıranlar, bu millete ihanet edenler elbette ki geçmişte hangi kulüpte veya başarıda imzası olursa olsun vatana ihanet etmiştir. Şu anda da kaçak olarak aranıyorlar. Dolayısıyla kaçakların, göçeklerin Türkiye'de futbol kulüplerinin ne yönetimlerinde ne de üyeliklerinde işi olmaması gerekir. Ben zannediyorum ki bu kararı alanlar da pişman olmuşlardır, gereğini yaparlar diye düşünüyoruz. Bunu fazla da ciddiye almamak lazım çünkü aldıkları kararın yanlışlığını kendileri de anlayacaklardır diye düşünüyorum."

ÇALIK: "BU KARARI ŞİDDETLE KINIYORUM"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık da Galatasaray Genel Kurulu'nda Hakan Şükür ve Arif Erdem ile alınan kararı kınadı.

Galatasaray taraftarının milli ve yerli olduğunu aktaran Çalık, şunları kaydetti:

"Vatan haini diye nitelendirdiğimiz, 15 Temmuz darbe girişimini yapan, FETÖ mensubu iki kişiyi, Arif Erdem ve Hakan Şükür'ü ihraç etmeme kararı aldılar. Biz biliyoruz ki Galatasaray taraftarları milli ve yerlidir. Aynen Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor taraftarları gibi. Aynen Malatyaspor ve tüm Anadolu kulüplerinin taraftarları gibi. Galatasaray'ın almış olduğu bu vatan hainlerini koruyan, kollayan bu kararı şiddetle kınıyorum ve bunun acilen düzeltilmesi gerektiğini ifade ediyorum. Terör örgütleriyle bağlantısı olan kişilerin futbol kulüpleriyle, spor denince her şeyin bittiği, derdin tasanın, birliğin ve beraberliğin bir araya geldiği bir alanın içerisinde terörü ve terör bağlantısı olan insanları asla barındırmaması gerekiyor. Galatasaray yönetimi almış olduğu kararı, verdikleri oyları yeniden gözden geçirmeleri gerekir. Bu vesileyle bir kez daha Galatasaray taraftarlarının milli ve yerli duruşunu Galatasaray'daki yöneticilerinin de göstermesi gerektiğini düşünüyorum."

ÖZTÜRK: "SUÇLU BULUNDUKLARI ZAMAN, ÜYELİKLERİ DÜŞER"
Galatasaray Kulübünün eski yöneticisi Adnan Öztürk, FETÖ/PDY ile olan ilişkileri nedeniyle disipline sevk edilen 7 kişiden 5'inin ihraç edildiğini vurgulayarak, "Disipline sevk edilen 7 isimden 5'i ihraç edildi. Zekeriya Öz, Hüseyin Avni Mutlu, Şahabettin Harput, İsmail Demiriz ve Hazim Sesli'nin ihracı kabul edildi, ancak Arif Erdem ile Hakan Şükür'ün üyeliklerinin devamı konusunda oy çokluğuyla karar çıktı." diye konuştu.

Kendisinin, 15 Temmuz darbe girişiminden çok önce savcı Zekeriya Öz'ün ihracı için disiplin kuruluna dilekçe verdiğini aktaran Öztürk, şunları söyledi:

"O zaman Zekeriya Öz'ün kulüpten atılmasını istedim. Tabii 15 Temmuz darbe girişiminin ardından maskeler düşünce, bu liste uzadı. Arif ve Hakan için genel kurul böyle bir karar aldı. Camiamızın bu terör örgütüne karşı duruşu zaten belli. Önemli isimler ihraç edildi. Bu iki sporcunun durumu da çok sıkıntı yaratmaz. Zaten mahkeme kararıyla suçlu bulundukları zaman, üyelikleri düşer. Arif ve Hakan genel kurulda ayrı tutuldu. Her ne kadar fikirleri yanlış da olsa, onlarla ilgili böyle bir karar alındı."

Galatasaray Kulübü Divan Kurulu Başkanı olan ve mali genel kurul divanını da yöneten İrfan Aktar ise Arif Erdem ve Hakan Şükür'e yönelik bir kısım üyelerin "hissi" duygularla hareket ettiğini ve bu nedenle böyle bir karar alındığını belirtti.

Galatasaray Kulübü Disiplin Kurulu Başkanı Celal Emon ise Hakan Şükür ve Arif Erdem'in kulüpten ihraç edilmeleri konusunu genel kurula taşıdıklarını ancak bu isimlerin daha önce Galatasaray'da sportif başarılar elde ettikleri için üyelikten atılmaması yönünde karar çıktığını aktardı.

Trabzonspor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Saral da alınan karara tepkisini Twitter'dan yaptığı açıklama ile ortaya koydu. Gökhan Saral, yaptığı paylaşımda, "FETÖ-PDY terör örgütü üyesi vatan hainlerinin özellikle ayrı tutularak Galatasaray'dan atılmaması nasıl bir akıl tutulmasıdır. Bu neyin direnişidir." ifadelerine yer verdi.

BABAOĞLU: "BU SKANDALDAN DERHAL DÖNÜLMELİ"
Gazeteci Haşmet Babaoğlu da Galatasaray Genel Kurulu'nda alınan kararı "skandal" olarak yorumladı.

Haşmet Babaoğlu, AA'ya yaptığı açıklamada, böyle durumlarda ihraç yetkisinin yönetimin elinde olduğunun altını çizerek, "Böyle bir konuyu genel kurula getirmek başlı başına kurnaz bir taktik ya da bir tür iktidarsızlık. Galatasaray Genel Kurulu belki neye alet edildiklerini de anlayamadan çok korkunç bir sonuca yol açtı. Bu karar FETÖ'cülerin bir nevi 'bayram' yapmasına neden oldu. Bu skandaldan derhal dönülmeli." dedi.

Babaoğlu, "Siyaset başka spor başka" sözünün de gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, "Bu ne siyaset ne spor, apaçık vatan meselesi. Galatasaray Genel Kurulu, 15 Temmuz'da üzerine bomba yağdırılan, tank sürülen halkın yüzüne nasıl bakacak?" şeklinde görüş belirtti.

Her şerrin bir hayra vesile olabileceğini de hatırlatan Haşmet Babaoğlu, "Bu kararla, belki fırsat bu fırsat milli Galatasaray taraftarları da kulüp üzerinde elitist bir kesimin tahakkümüne son verme yolunu bulurlar." yorumunda bulundu.

SÖZTUTAN: "FUTBOLCULARININ KEMİKLERİNİ SIZLATTILAR"
Gazeteci Sadık Söztutan da alınan kararın savunulacak hiçbir yanının olmadığını dile getirdi.

Sadık Söztutan, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a her zaman eşit mesafede olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Galatasaray 'milletten kopuklukla' suçlanırdı hep. 'Monşer' yaftalı 'Fransız ekolü' ile yetişmiş yöneticiler. Bugün FETÖ'cü hainlere zımnen destek vermiş olan bugünkü yönetim, Kurtuluş Savaşı'nda destan yazan futbolcularının kemiklerini sızlattılar. Milletten ne kadar kopuk olduklarını gösterip, Aziz Yıldırım'a da 'taş gibi' malzeme verdiler. Bu kararın tek iyi tarafı, ahı gitmiş vahı kalmış bu yönetimin ömrünü kısaltmış olmasıdır."

ÇELEBİ: "KEŞKE BU İSİMLERİN DE İHRACI KABUL EDİLSEYDİ"
Galatasaray Kulübünün eski yöneticisi ve eski devlet bakanı Işın Çelebi, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'yla (FETÖ/PDY) olan ilişkileri nedeniyle disipline sevk edilen isimlerden Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün, sarı-kırmızılı kulübün genel kurulunda ihraç edilmemesini olumlu bulmadığını söyledi.

Işın Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aynı gerekçeyle kulüpten ihracı istenen 7 isim olduğunu hatırlatarak, "Sadece Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün ihraçları reddedildi. Keşke bu isimlerin de ihracı kabul edilseydi ve bu tartışmalar olmasaydı." dedi.

İhraç kararı aleyhine oy kullananların, henüz bir mahkeme kararı olmamasını gerekçe gösterdiklerini aktaran Çelebi, "Bu durumda şimdi ihraçları yapılır, ileride masum oldukları ortaya çıkması durumunda hakları iade edilirdi. Şu anda bu konuda daha dengeli olmakta yarar vardı." ifadelerini kullandı.

Bu konuda kulüp yönetiminin ve genel kurul divanının eksikleri olduğuna inandığını anlatan Çelebi, "Yönetimin ve divan başkanının genel kurulu daha doğru yönetmesi gerekirdi. Böyle bir durumun yaşanabileceğini düşünüp ona göre hazırlıklı olması gerekirdi." diye konuştu.

"SAYIN ERDOĞAN'IN DESTEĞİ OLMASAYDI, STADI YAPAMAZDIK"
Işın Çelebi, Türk Telekom Arena'nın yapımında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük desteğini gördüklerini söyledi.

Özhan Canaydın'ın başkanlığı döneminde, o zaman başbakanlık görevinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret ettiklerini dile getiren Çelebi, "Gittik ve yardımlarını istedik. Stadımızın yapımında Sayın Erdoğan'ın büyük katkıları oldu. Bize bu desteği vermeseydi, yapamazdık." değerlendirmesinde bulundu.

Adnan Polat'ın başkanlığındaki yönetimlerinin 2011 yılı mali genel kurulunda idari yönden ibra edilmediğini hatırlatan sarı-kırmızılı eski yönetici, şunları söyledi:

"Neredeyse 3 sene statta yattık ve kalktık. Nihayetinde mevcut tesisin ortaya çıkmasına katkı sağladık. Ayrıca Galatasaray Sportif AŞ ve Galatasaray Futbol AŞ şirketlerinin birleşmesini sağlayıp hisse oranımızı yüzde 51'den yüzde 85'e çıkardık. Bu da çok büyük bir operasyondu. Bu kadar emeklerimizin karşılığında ise tabiri caizse kulüpten kovulduk. Mart 2011'de bir organizasyonla bilinçli olarak ibra edilmedik. Bu durumdan dolayı büyük yara aldık ve acı çektik. Sadece 6 yıl mahkemesi sürdü. Gerçekten hepimiz çok üzüldük."