Ne yapsalar boş

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’ya tepki gösterdi: Almışlar yanlarına PKK’yı, DEAŞ’ı, FETÖ’yü onlarla beraber yürüyorlar. Bizimle baş edemeyeceksiniz. PKK, FETÖ hayır diyor. Kişi sevdiğiyle beraberdir.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 24 Mart 2017 Güncelleme 24 Mart 2017, 01:55
Ne yapsalar boş

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Rumeli-Balkan buluşmasında konuştu:

Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Biz kardeşlerimizin, soydaşlarımızın tüm mağdur ve mazlumların haklarının, hukuklarının korunması için mücadele veriyoruz. Aslında bu mücadele bizimle birlikte tüm insanlığın ortak görevidir. Ama söz konusu Müslüman olunca, söz konusu Türk olunca maalesef dünyanın pek çok yerinde gözlerin yumulduğuna, kulakların tıkandığına, kalplerin karardığına şahit oluyoruz. Biz asla böyle davranamayız.

İşte son günlerde Hollanda başta olmak üzere Avrupa'da yaşanan hadiseleri görüyorsunuz. Vatandaşlarımıza yönelik insanlık dışı tutuma hep birlikte şahit olduk. Ne pahasına olursa olsun, elbette onların haklarını ve hukuklarını korumanın çabası içinde olacağız.

Şimdi bu Pazar, 26 Mart Pazar günü Bulgaristan'da seçimler yapılacak. Bulgaristan'a, oradaki soydaşlarımıza, kardeşlerimize baskı var. Bir taraftan 'demokrasi' diyeceksin ama öbür taraftan oradaki Türklere ciddi manada baskı yapacaksın, bu olacak iş değil.

Ana muhalefetin başındaki zatın bu konuda söylediklerini şöyle 20-25 maddelik liste halinde önüme koyup bakıyorum; sonra derin bir şüpheye düşüyorum. Acaba biz mi başka bir ülkede yaşıyoruz, yoksa bu zat mı? Çünkü söylediği hususların Anayasa değişikliği ile uzaktan yakından bir ilgisi yok.

Tutturmuş bir tek adamdır gidiyor. Sözünü ettiği tek adam nerede ben de bilmiyorum. Çünkü Anayasa değişikliğinde söz konusu olan seçimle iş başına gelen, görev süresi belli olan bir Cumhurbaşkanı. Ey Kılıçdaroğlu, senin partinin genel başkanlığını yapmış olan İnönü tek adamdı.

Cumhurbaşkanı yetkisi ile hükümet faaliyetleriyle ilgili olarak anayasa ve yasalara uygun kararnameler çıkarmaktan ibarettir. Anayasaya ters kararname çıkaramaz, kanunlara ters kararname çıkaramaz. 'Canım istedi, çıkarırım' yok böyle bir şey. Anayasa ve yasalara uygun olacak. Buradan tek adamlık çıkması mümkün mü?

Hadi onu da geçtik, diyelim ki Cumhurbaşkanı nefsine yenildi, yoldan çıktı, gerçekten tek adımlık yapmaya kalktı. Her şeyden önce bu kişinin yakasına kim yapışır. Bu dünyada millet yapışır. Çünkü biz iki hesaba inanırız halk, Hak. Meclis soru önergeleri, araştırma ve soruşturma komisyonlarıyla yasama yetkisiyle bu kişiye dünyayı dar eder. Şayet ortada suç varsa iş Yüce Divan'a gider. Hatta daha kestirme yol olarak Meclis erken seçim ister, bu kişiye hesabı sandıkta verdirir. Böyle bir sistemde kim tek adamlığa cüret edebilir. Bu itham, safsatadan, mugalatadan, millete söyleyecek sözü olmamaktan kaynaklanan bir hezeyandır.

Almışlar yanlarına PKK'yı, DEAŞ'ı, FETÖ'yü onlarla beraber yürüyorlar. Bizimle baş edemeyeceksiniz. Birşeye bakıyorum, bakıyorum ki Kandil'dekiler hayır diyor. Kandil'de kim var, PKK'nın başları var onlar hayır diyor. PKK hayır diyor, FETÖ, Pensilvanya'dan sesleniyor hayır diyor. Burada hayır diye aldatılanlar ne anlama geliyor sizde onlarla berabersiniz. Bu ne demek kişi sevdikleriyle beraberdir. Olay bu.

KILIÇDAROĞLU'NA İDAM KARARI ÇAĞRISI:
(İdam isteriz sloganları üzerine) İBen kanaatimi söyledim, onaylarım. Çünkü devletin 249 şehidimiz sebebiyle onların katillerini affetme yetkisi yoktur. O yetki o şehitlerin kendi vasilerinindi. Sayın Bahçeli düşüncesini açıkladı, Sayın Yıldırım'ın kanaatini de biliyorum. Şimdi Kılıçdaroğlu da açıklasın bakalım. Diyor ki 'Tamam getirsinler, ben varım' diyor. Tamam, var mısın? 16 Nisan'dan sonra inşallah bunu görelim.