Sofradaki katil

Kitapları ‘çok satanlar’ listesine giren Dr. Ümit Aktaş, tam buğdayın birçok hastalığa davetiye çıkardığını söyledi. ABD’nin ‘mucize’ olarak lanse ettiği besin maddesi çok büyük tehlike...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 18 Ocak 2017 Güncelleme 18 Ocak 2017, 01:23
Sofradaki katil

İÇİNDEKİLER

Dr. Ümit Aktaş, tam buğdayla ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. Dr. Aktaş, "ABD'de de tam buğdayın adeta bir sağlık mucizesi olarak lanse edildiği 30 senelik dönemde ne oldu biliyor musunuz? Obezite 3 kat, diyabet 4 kat arttı! Hani tam tahıllı ürünler tüketerek obezite ve diyabeti engellenecekti? İnsanoğlu tarihte hiç olmadığı kadar şişman ve şeker hastalığı salgın hastalık gibi artıyor. Türkiye'de de durum farklı değil. Yapılan çalışmalara göre, 1998 - 2010 yılları arasında ülkemizde diyabet %85, prediyabet yani diyabete aday hasta sayısı ise %450 arttı! Sanki bir salgın hastalık gibi! Neredeyse ülkenin yarısı diyabet hastası, diğer yarısı da diyabet yolcusu. Böyle giderse, önümüzdeki kırk yıl içinde tüm Türkiye diyabet hastası olacak. Ve hala tüm bir tıp camiası birleşmiş, herkese tam tahıllı ürünler yedirmeye çalışıyorlar! At gözlüklerinizi çıkarın ve önünüzdeki apaçık gerçeği görün artık. Modern buğday, insanoğlu için zehirdir ve tip 2 diyabetin ana sebebidir" dedi. İşte Dr. Ümit Aktaş'a göre, tam buğday tüketildikten sonra vücuttaki yansımaları:

1- Tam buğdayı yedikten 90 dakika sonra kan şekeriniz tavan yapar.

2- Bunun üzerine beyin pankreasa emir verir. Aşırı yükselen kan şekerini düşürmek için bol miktarda insülin salgılatır. İnsülin salgısı kan şekerini düşürür. Kan şekerinin düşmesi 120. dakikadır. Yani, buğday ürünlerini yedikten 2 saat sonra acıkırsınız, eliniz ayağınız titrer.

3- Bunun üzerine tekrar yersiniz ve gün boyu bu kısır döngü devam eder. Yani, diyetisyenlerin önerdiği gibi günde 6-8 öğün beslenirsiniz.

4- Bu beslenmenin sonunda kilo alırsınız ve kan insülin seviyesi sürekli yüksek kalır. Sürekli insülin uyarısına maruz kalan hücrelerde insülin direnci gelişir ve insülin hormonu yağ yapımını arttırır.

5- Ardından glukoz metabolizması bozulur ve çok geçmeden de tip 2 diyabet hastalığı başlar.

6- Sonrası yine başka bir kısır döngü: Tip 2 Diyabet teşhisi konduktan sonra gittiğiniz tüm doktorlar size ilaç başlar ve gönderdikleri diyetisyenler bol bol tam buğday ürünü içeren diyetler verir. Sandviçler, tostlar havada uçuşur. "Sen diyabet hastasısın, karbonhidrat almalısın" diyerek bol bol buğdayı dayarlar.

7- Verilen ilaçlar geçici olarak kan şekerini düşürür, ama siz buğday yedikçe insülin metabolizmanız alt üst olur, gün gelir ilaçlar yeterli olmaz ve insüline başlanır.


8- İnsüline başlandıktan sonra hasta çaresizlik içinde kara deliğin içine düşmüştür: Söylenen her şeyi yapmıştır ama, kan şekeri düzene girmemektedir ve bir sürü komplikasyon baş göstermiştir.

9- Ayak yaraları başlar, böbrek yetmezlikleri oluşur, gözler etkilenir, sinir harabiyeti nedeniyle nöropatiler ve vücut ağrıları meydana gelir, vücudunun her yerinde çıbanlar çıkmaya başlar.

10- En önemlisi de, diyabetin sebep olduğu kalp damar hastalıkları oluşur. Bugün bir numaralı ölüm sebebi kalp damar hastalıkları ve bunların da bir numaralı sebebi diyabettir. Hasta konforsuz bir yaşam sürer ve acı bir ölüme doğru ilerler.

AMERİKAN YALANI
Dr. Aktaş, "'Sevgili' ADA (Amerikan Diyabet Derneği) 1980'de besin piramidini çıkarırken bir de not düşmüştür: "Diyabetten korunmak için 2 saatte bir, günde 6 ila 8 öğün yemelisiniz ve günde 6 ila 11 porsiyon tam tahıllı ürünler tüketmelisiniz." Bütün diyetisyenler, gastroenterologlar, dahiliyeciler bu bilgiyi savunur. Halbuki mantık da, kan şekeri değerleri de bunun aksini söylüyor" dedi.