Dünyanın gözü önünde tüm bunlar yaşanırken, uluslararası toplumun büründüğü sessizlik ve sergilediği kayıtsızlık, geçmişte Bosna'da, Ruanda'da olduğu gibi, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir.
Bir anne, bir kadın ve hepsinden öte bir insan olarak, Suriye'de yaşanan bu dramı vicdanlarınıza arz ediyorum. Suriye için gözyaşı dökmekten daha fazlasını yapmak mecburiyetindeyiz.
Aç, susuz ve tıbbi yardımdan yoksun biçimde, ölümle baş başa bırakılan kadın ve çocuklar için dünya kadınlarını harekete geçmeye davet ediyorum.
Dünya kadınlarını, anne-babalarını kaybeden, tek başlarına, kimsesiz, korunmasız bir şekilde kaldıkları şu dünyada insanlığın vicdanına seslenen çocukları duymaya, yıkıntılar arasında evlatlarını arayan anne-babaların derdine çare olmaya çağırıyorum.
İnsan hak ve özgürlüklerine inanan herkese ve her kuruma, en temel hak olan yaşam hakkının korunması için harekete geçme çağrısı yapıyorum.