Kumpasçı bilirkişi kaçarken yakalandı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 01 Ekim 2016 Güncelleme 01 Ekim 2016, 01:22
Kumpasçı bilirkişi kaçarken yakalandı

İÇİNDEKİLER

FETÖ darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Jandarma Yarbay Hüseyin Polatçı, örgütün kumpas operasyonu "İzmir Askeri Casusluk" davasında bilirkişi olarak görevlendirildiğini itiraf etti. Kumpasa ilişkin ele geçirilen belgelere "devlet sırrı" yönünde hazırlanan raporda imzası bulunan Polatçı'nın davanın mağdurlarının tehdidi yüzünden korkup kaçmak istediğini ileri sürdü.

"SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİĞİNİ SÖYLEDİ"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 15 Temmuz FETÖ darbe soruşturmasında şüpheli listesinde yer alan Jandarma Bölge Komutanlığı MEBS İşletme Destek Birlik Komutanı Yarbay Hüseyin Polatçı'nın itirafları örgütün kirli yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Cezaevine gönderilen Polatçı'nın hakimlikteki savunmasına ulaşıldı. Hakimin, "Olay günü neredeydin?" şeklindeki sorusu üzerine savunmasını sürdüren Polatçı şunları anlattı: "Olay başladığında birlikteydim. Genel Komutanlıktan telefon geldi. Kurmay başkanına vekalet edeceğim için ne oluyor, bitiyor bir bilgi almak istedim. Harekat merkezindeki nöbetçi haber verdi. Harekat merkezine geçtim. Genel komutanlıktan telefon geldiğini, sıkıyönetim ilan edildiğini söyledi. Bir de ben aradım, 'Emriniz gelmedi, ben bölge komutanına ne diyeceğim' falan dedim. 'Ara sıkıyönetim ilan edildiğini söyle, karargaha gelsin' dedi. Komutanımızı aradım söyledim, 'araç kullanıyorum, takip edeceğim' dedi.

PARALEL KARARGAH OLUŞTURMUŞLAR
Komutanımızı anlamadım. Evrakı incelediğimde adının olmadığını gördüm. Temkinle yaklaştığını anladım. Daha sonra diğer personel aradı, 'Ne yapalım, gelelim mi?' dediler. 'Bana komutanımız bir emir vermedi, ortalık kötü, şu an ailenizi kendinizi korumaya alın. Bir gelişme olursa ben size bilgi vereceğim' dedim. Nöbet subayına 'bak ne olacağı belli değil, şu cephanenin anahtarını bana ver, askerleri de götür koğuşun alt katına, ışıkları da söndürsünler' dedim. Öğrendiğimize göre genel komutanın karargahı sıkıntı yaşamış. Bizim Güvercinlikteki karargaha iki tane generalimiz geldi. Burada alternatif karargah oluşturuldu.

İÇERİDE SAKLANMIŞ!
Yanımızda bulunan Kara Havacılık Okulu'ndan devamlı Kobralar kalkıp ateş ediyorlar sağa sola. Komutanlarımız buna müdahale etmek için ekipler oluşturdu. Ben de yardımcı olmak maksadıyla o tarafa geçtim. Kobrayı indirmek için kuleye saldırıldı. İki kişi etkisiz hale getirildi. 4-5 kişi esir alındı. Bu arada Kobra bizim bulunduğumuz bölgeye de çalışmaya başladı. Komutanlarımız dahil içeri kaçmak zorunda kaldık. İki askerimiz yaralandı. Darbeye karşı bir karargah olduğumuz için komutanlarımın hiç birine silah çekmedim, hiç kimseye ateş etmedim. Mesele bitene kadar dışarı da çıkmadım.

KAÇABİLİRSEM KAÇAYIM
Hakimin "Sen kimden kaçtın?" sorusuna Polatçı'nın verdiği yanıtlar adeta itiraf niteliğinde. Polatçı, "Açık söyleyeyim efendim, İzmir Casusluk davasında biz bilirkişi olarak görevlendirilmiştik. 2012 yılıydı, orada bazı evrakları inceledik. Ve evraklarla ilgili hizmete özel midir, gizli midir değil midir? Bilirkişiliği yaptım. Bununla ilgili görevlendirdiler, biz de onlara rapor verdik. Fakat olay bizim bilmediğimiz şekildeymiş. Biz binbaşıydık. O zaman mağdur olanlar bize 'göstereceğiz size'diyerek korkuttular olayın sonucunda. Bunun bu örgütle alakalı olduğunu görünce, 'hayatta kurtulamam, kaçabilirsem kaçayım' dedim." ifadesini kullandı.

YÜKSEL TEMEL