Adil Abi beni arardı

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın emir subayı Levent Türkkan, darbeden tutuklandı. Mahkemedeki ifadesi ise bomba etkisi yarattı: Adil Abi (Öksüz) çok önemli bir adam. Cemaatte Genelkurmay Başkanı seviyesindedir. Çocuklarımızın isimleri bile Pensilvanya’dan geliyordu

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 01 Ekim 2016 Güncelleme 01 Ekim 2016, 01:18
Adil Abi beni arardı

İÇİNDEKİLER

Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) vatana ihanette sınır tanımadı. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından Türkiye genelinde FETÖ'ye yönelik operasyonlar yapıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nden de (TSK) çok sayıda kişi gözaltına alındı. Onlardan biri Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın emir subayı Yarbay Levent Türkkan'dı. Türkkan, mahkemeye çıkarıldı. Tutuklandı. Hakim karşısındaki savunmasında ise şu açıklamaları yaptı:

Gariban zeki bir çocuktum. Ortaokuldayken askeri liseye girmem için benimle ilgilendiler. Sınavdan önce sınav sorularını verdiler. Soruların aynısı çıktı. Lise ve Harp Okulu'nda da "Abi"lerle görüşmeye devam ettim. Askeri Lise'de "Serdar" ve "Musa" kod adlı "Abi"lerim vardı. Musa, Harp Okulu'nda da benimle ilgilendi. Tuzla Piyade Okulu ile görev yaptığım Trabzon'da da farklı "Abi"ler benimle ilgilendi. 2010'da Genelkurmay Destek Kıtaları Hizmet Taburu'na geldim. Burada örgütten olmayan yoktu.

Ankara'da önce Recai kod adlı Türk Telekom'da çalışan "Abi" ile tanıştım. Sonra da Recai beni Selahattin adlı "Abi" ile tanıştırdı. O da beni Adil Öksüz'e ulaştırdı. Genelkurmay Başkanı'nın emir subaylığını yaparken odasına koyduğum böcekleri Adil Abi'den aldım.

Abiler Akar'ı seviyordu. Akar'ın darbeyi kabul edeceğini hatta, darbeyi onun yöneteceğini düşünüyorlardı. Hulusi Paşa da Necdet Paşa da (Genelkurmay eski Başkanı Necdet Özel) hiçbir şeyden şüphelenmedi. Seçim dönemlerinde bize karışmazlardı. Dershane krizi yaşandıktan sonra "Hangi ilde hangi parti güçlüyse ona verin, HDP bile bunlardan iyidir" dediler. Biz burada CHP'ye oy verdik.

Adil Abi cemaatte Genelkurmay Başkanı seviyesindedir. Son olayda ben emir subayı olduğum için Adil Abi benimle görüşürdü. Herkesle görüşmezdi. 13 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı Albay Orhan Yıkılkan, bana "Sen Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Efkan Âlâ ve MİT Müsteşarı'nın evini biliyor musun?" diye sordu. "Biliyorum" dedim. "Perşembe günü fiili olarak darbe olacak, yarın saat gece 03.00'te bütün kuvvet komutanları, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, 100 kadar bürokrat alınacak. Hazırlık yap" dedi.

O gün telefonlar geliyordu. O esnada anladım, planlayıcı 94 mezunu subaylar. Hepsi kurmaydır. İşin başında Akın Öztürk Paşa (Hava Kuvvetleri eski Komutanı, tutuklu) olduğunu sanmıyorum, o sadece orada bir kukla. Bu işin bir numarası bence 94'ler konseyi. Orhan Yıkılkan, Akıncı'da Barış Polat'la görüşüyordu. Adil Abi ile de görüşmüş olabilir. Adil çok önemli bir adam. Genelkurmay imamı olabilir.

Gece Mehmet Partigöç Paşa etkisizdi. Sabah olduğunda komuta ona kaydı. Teslim olma aşamasında komutayı aldı. Tankları, uçakları Orhan Albay yönlendiriyordu. Sonra Zekai Paşa'yı aradım (Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı), "Gelin bizi teslim alın" dedim.



İSİMLER PENSİLVANYA'DAN
Benim kod adım Ahmet. İsmi onlar seçiyor. Çocuklarınızın isimlerini bile onlar seçiyor. Bakın, paralelcilerin çocuklarının iki ismi vardır. İsmin biri Pensilvanya'dan gelir, diğerini kendiniz koyarsınız. 42 yıllık hayatım yalanmış. İnsanlığımdan utanıyorum. Hayatımı bina ettiğim her şey yalanmış.

GÖREVLER BELLİYDİ
Darbe sonrası kimin ne görev alacağı belliydi. Zaten listeler ortaya çıktı. Hulusi Akar'ın yanı boştu. Çünkü darbe için ikna edilip edilmeyeceği bilinmiyordu. Görevliler dışındakilerin yanına 'Emrine' yazıldı. Bu ifade "Bizden değildir, vatan hainidir, tutuklayın, icabına bakın" manasına geliyordu.


15 Temmuz gecesi Akıncılar Üssü'nde gözaltına alınan darbeciler arasında Adil Öksüz de vardı. Ancak Öksüz, çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Bir daha da izine ulaşılamadı!