Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Halep'in şehir merkezinin doğusunun rejim ve destekçilerinin yoğunlaştırdığı saldırılar sonucunda bir süredir fiilen abluka altında olduğu belirtildi.
Açıklamada, Halep'in doğu bölgesinin Suriye'nin diğer kısımlarıyla kalan tek tedarik güzergahının da kapanmasıyla tamamen kuşatma altına girmesinden duyulan "derin infial" vurgulandı.
Rejim ve destekçilerinin, Suriye sorununa siyasi çözüm bulunması yolundaki çabalara yönelik "samimi" olmadığının ve askeri yöntemlerle sonuç aradığının belirtildiği açıklamada, Halep'in kuşatılmasının çatışmaların durdurulması anlaşması ile terörle mücadele kisvesi altında gerçekleşmiş olmasının da "hazin, ibret verici ve asla kabul edilemez" olduğu bildirildi.
Başta Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası camianın hızlıca harekete geçerek bu insanlık ayıbını ortadan kaldıracak güçlü ve anlamlı adımlar atması çağrısı yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Halep'e yönelik, sivilleri ve sivil altyapıyı da hedef alan hava saldırıları derhal durdurulmalıdır. Halep'te ve Suriye'nin diğer bölgelerinde kuşatma altında yaşayan birkaç milyon sivili insanlık dışı koşullara mahkum eden bu uygulamalara derhal son verilmeli, buralardaki nüfusun can güvenliği ve insani yardıma kesintisiz ve koşulsuz erişimi BM gözetiminde bir an önce sağlanmalıdır. Emsali bulunmayan bu zalim uygulamaların rejim ve destekçilerinin Suriye'de insanlığa karşı işledikleri suçlara yeni ve dünya durdukça hatırlanacak bir halka eklediği unutulmamalıdır."
