Erdoğan'dan Avrupa'ya net mesaj

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi oyaladığını belirterek, "Biz de milletimize Avrupa Birliği müzakerelerine 'tamam mı devam mı' diye sorarız" şeklinde konuştu.

Giriş Tarihi 22 Haziran 2016, 00:00 Güncelleme 22 Haziran 2016, 20:31
Erdoğan’dan Avrupa’ya net mesaj

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nin 2015-2016 akademik yılı mezuniyet töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bundan sonra kendi aldığını kararlarla yüzleşmeye hazır olmanız gerekiyor. Benim sizlerden beklentim iş hayatınızda ülkenize olan sadakatinizi asla kaybetmemenizdir. Devir hayat boyu eğitimi sürdürme devridir. Eğitiminizi daha ileri taşıyarak Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için katkı vermek zorundasınız. Hepimiz aynı gemideyiz. Sizler Türkiye'nin 2053 ve 2071 vizyonunu şekillendirecek neslisiniz. Benim gözümden sizler Asım'ın neslisiniz.

Kalpsiz bir beden nasıl cesetten ibaretse, değerlerinden ve köklerinden kopma pahasına elde edilen kariyer de aynı şekilde anlamsız, aynı şekilde soğuk, aynı şekilde ruhsuzdur.

Bu üniversitesi 6 yılda gerçekten örnek bir kurum haline geldi. Ecdadın kurduğu vakıfların büyük bölümü başlı başına üniversite olarak hizmet vermiştir. Beştepe'de inşaatı süren külliyemiz, camisiyle, kütüphanesiyle, sergi salonları olacak bir külliyedir. Bizim amacımız hiçbir zaman kamu kurumların o soğuk duruşunu yansıtacak bir kurum yapmak olmadı. Şu anda içinde bulunduğumuz yer de bir külliye. Burası önceden mezbahaneydi, kokularda geçilmezdi. Haliç de öyleydi. Belediye başkanlığı dönemimde adım atmak nasip oldu, aslına uygun olarak bu eser ortaya çıktı.

Ankara, cumhuriyetimizin başkenti olarak ilan edilmesine rağmen, Meclis ve çevresindeki sınırlı sayıda bina dışında, tarihimize ve kültürümüze katkı sağlayacak eserlerle donatılmamış bir şehirdir. Bu kısırlığı aşmak için şehri Selçuklu ve Osmanlı mimarisini günümüz ihtiyaçlarıyla birleştirecek eserlerle donatmaya karar verdik. Cumhuriyet tarihindeki pek çok rekorumuzun, ilklerimizin arasına Beştepe Külliyesi'ni de ilave ederek, bunu başardığımıza inanıyorum

ŞİMDİ DE LİSELERİ KAŞIYORLAR
Dün yine birileri güya bize ihtar vermek için bildiri yayınlamışlar. Bakıyorsunuz, kendi milletine söven sözde profesörü, terör örgütüne militanlık eden sözde akademisyenleri, gazetecileri savunuyorlar. Ben buradaki profesörlerimizi, doçentlerimizi, hocalarımı tenzih ederim ama içimizdeki, çuvalın içindeki çürükleri de herhalde görmeyi, onları ifade etmeyi zannediyorum hakkımız olarak görebiliriz.

Paralel ihanet çetesinin üniversitelerine kayyum atanmasına karşı çıkıyorlar. Üniversitelerle yapamadılar şimdi liseleri kaşıyorlar. Liselere kulak ver diyorlar. Önce sen millettin sesine kulak ver.

Birileri çıkmış muhtarların seçimlerini eleştiriyor. Bunlar ne cins adamlar. Sen sanatçı olsan ne olur?

Dönüp bana 'Bizi korkutma' diyorlar. Ben sizi ne korkutacağım. Burada korku değil şımarıklık var. Boş atıp dolu tuttuğunuz günler geride kaldı.

Hem ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına her türlü hakareti edeceksiniz hem de korkudan bahsedeceksiniz. Bunlar kendi şerleriyle, kendi şirretlikleriyle, kendi karanlık ilişkileriyle milleti korkutmaya çalışıyorlar. Kendilerine buradan diyorum ki boş atıp dolu tuttuğunuz günler geride kaldı. Artık bu milletin size de söylediklerinize de yayınladığınız bildirilere de itibarı yoktur.

AVRUPA'YA SIĞINMACI CEVABI
Eğer Türkiye kapılarını açar da mülteciler Avrupa'ya doğru yürürse ne olacak diye tutuşmuş durumdasınız.

Geri Kabul Anlaşması sizin iki yüzlülüğünüzü ortaya koyuyor. Erdoğan sizin bu çirkin yüzünü ortaya koyduğu için çılgına dönüyorsunuz. Bu millet oradan gelecek vizeymiş, kabulmüş bunların peşinde değil, asıl siz Türkiye'nin peşindesiniz.

"BİZ DE AB İÇİN REFERANDUM YAPARIZ
Ey Avrupa Birliği, siz bizi halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman olduğu için kabul etmiyorsunuz. Evet... Bunun aksini ispat edemezsiniz ve bunu Fransa'nın eski dışişleri bakanlarından bir tanesi bana zaten açık açık söyledi. Sayın Davutoğlu da yanımda, üçlü olarak görüşüyoruz ve açık açık söyledi. 'Sizi almazlar dedi Avrupa Birliğine, boşuna uğraşıyorsunuz'. 'Niye?' dedim, 'Müslümansınız' dedi.

Bize açık açık söylemişlerdi. Biz de biliyorduk ama samimiyetimizi göstermek için denedik. Ayrımcılık bunlarda var. Şimdi sıkıntı farklı yerlerde. AB bize verdiği sözü yerine getirip terör örgütü gibi bir konu yüzünden geri çevirirlerse biz bunu milletimize rahat anlatırız. Biz de millete gideriz. 'AB ile müzakerelere devam mı tamam mı?' diye sorarız.

İNGİLTERE AB'DEN ÇEKİLMEYECEK
Biz İngiltere gibi de değiliz onu da söyleyeyim. Bize de sinyal gönderiyorlar 3 bin yılına kadar Avrupa'ya giremez diyorlar. Bizi bir araya geldiğimiz zaman böyle demiyordun Cameron. E ne oldu şimdi? Yarın bizi gerekçe göstererek oradan Avrupa Birliği'nden çekilmeme kararı çıkacak. Türkiye bu değil. Türkiye'ye resmen sene 1963 söz verdiniz. Hala oyalıyorsunuz. Niye oyalıyorsunuz? Söyleyeyim, ey Avrupa siz bizi halkının büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu için istemiyorsunuz.