Davutoğlu'ndan YPG açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TSK'nın YPG mevzilerini vurmasına ilişin, "Angajman kuralları uygulandı. YPG unsurlarının her hamlesine önlem alırız" dedi.

Giriş Tarihi 13 Şubat 2016, 00:00 Güncelleme 13 Şubat 2016, 23:24
Davutoğlu’ndan YPG açıklaması

İÇİNDEKİLER

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin YPG mevzilerine müdahalede bulunmasını, "PKK uzantısı olan bu güçlerin Suriye'de kendi alanlarını oluşturma çabaları karşısında bugün angajman kuralları çerçevesinde Azaz ve civarındaki tehdit oluşturan güçlere karşı mukabelede bulunulmuştur" sözleri ile duyurdu.

Başbakan Davutoğlu, Erzincan'da düzenlediği basın açıklamasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. YPG'nin Azez çevresindeki ilerleyişi hakkında konuşan Davutoğlu, Türkiye'nin YPG hedeflerine yönelik mukabelede bulunduğunu ifade etti.

"ANGAJMAN KURALLARINI İŞLETMEMİZ GEREKEN BİR DURUM ORTAYA ÇIKTI"
Davutoğlu, Türkiye'nin angajman kuralları çerçevesinde hareket ettiğini şu ifadelerle açıkladı: "Bundan bir kaç gün önce Halep-Türkiye koridorunun kesilmesi yanında 2 gün önce gece Azaz'a dönük olarak Türkiye'nin çok yakınında 100 bin kişinin yaşadığı Azaz'a dönük olarak da hem Rus Hava Kuvvetleri bombardımana geçtiler hem de Afrin'den hareket eden YPG güçleri de Azaz'a dönük bir saldırı başlattılar ve bildiğiniz gibi Minnak Havaalanı'nı da ele geçirdiler. Dün ve bugün aynı işbirlikçi güçler Suriye rejiminin uzantısı olan bu terör örgütü Rusya'nın sivil halkı bombalamasıyla işbirliği yapan bu terör örgütü Azaz'a dönük bir saldırıda bulundu. Bizim bu konulardaki tutumumuz açıktır. Ayrıca bu saldırılar esnasında da sınırlarımıza da yönelik tacizler oldu. Angajman kurallarını işletmemiz gereken bir durum ortaya çıktı daha önce aldığımız kararlar mucibidir. Gerek Türkiye'ye dönük mülteci akınına izin vermemek ve mültecilerin güvenli bir şekilde bulundukları yerde kalmalarını temin etmek gerekse açık bir şekilde PKK uzantısı olan bu güçlerin Suriye'de kendi alanlarını oluşturma çabaları karşısında bugün angajman kuralları çerçevesinde Azaz ve civarındaki tehdit oluşturan güçlere karşı mukabelede bulunulmuştur. Bir kez daha ifade ediyorum bu angajman kuralları çerçevesinde atılan bir adımdır. Bütün taraflara çok net bir şekilde Türkiye sınırlarına düşen tek bir havan mermisinin dahi misliyle mukabele göreceğini söyledik. Yine herkese mülteci akınlarına yol açacak şekilde insani trajediye yol açacak şekilde saldırıda bulunulmaması yönünde uyarıda da bulunduk."

"JOE BİDEN GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDU"
Türkiye'nin kendi sınırlarını koruması için tedbir alması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi: "Türkiye'ye doğru yönelen mülteci akınlarında mültecileri korumak için ve Suriye'nin tek umudu halinde bulunan, terör örgütleriyle de rejimle de hiçbir şekilde işbirliği yapmamış olan ılımlı muhalif unsurların varlıklarının muhafaza edilmesi ve etnik bir kıyım yapılmaması için alınması gereken tedbirleri almaya kararlıdır. Biraz önce de bu çerçevedeki gelişmeler bağlamında Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Joe Biden görüşme talebinde bulundu, içerde kendisiyle de bir görüşme yaptık ve kendisine de bu hususları açık bir şekilde ifade ettim. Kendisinin İstanbul ziyareti esnasında da mutabık kaldığımız hususları da hatırlatarak Türkiye için PYD ve YPG, PKK'nın uzantısı olmak itibariyle bize dönük açık ve net bire tehdittir. Buna karşı her türlü tedbiri alırız. Halep'ten yönelen mülteci hareketlerini zorlayacak şekilde rejimin bazı yabancı milislerin ve YPG unsurlarının yapacağı her hamle karşısında gerekli tedbirleri alırız ve Türkiye'nin sınır boylarında DEAŞ'ın da rejimin de YPG unsurlarının da olmadığı Türkiye'nin güvenliğinin sağlandığı bir ortamın temin edilmesi için de her türlü tedbiri alırız. Bunları da kendilerine ifade ettim. Türkiye'nin tutumu ilkesel bir tutumdur. 2 milyon 600 bin kardeşimizi ağırlıyoruz, daha fazlası gelirse bağrımız açık ama birilerinin sırf Türkiye'yi ve Avrupa'yı rahatsız etmek için böylesine bir mülteci göçüne sebebiyet vermek adına binlerce on binlerce insanı hava bombardımanına tabi tutması karşısında da artık uluslararası toplumun bir ses vermesi gerektiğini düşünüyoruz."

"POLİTİKAMIZDA ETNİK VE MEZHEP MERKEZLİ BİR TAVIR OLMAMIŞTIR"
Basın açıklamasının bitiminde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Davutoğlu, YPG unsurlarının vurulmasının Kürtlere karşı bir hareket olarak algılandığı söylemini şu ifadelerle değerlendirdi: "DEAŞ Kobane'ye saldırdığında 197 bin Kürt nereye sığındı? Türkiye'ye sığındı. İdlibli Araplar da Bayırbucaklı Türkmenler de Kobaneli Kürtler de Halep'ten kaçan Araplar, Kürtler, Türkmenler de hepsi Türkiye'ye sığındılar. Kürtler bizim asli vatandaşlarımızdır, bunun bilinmesi lazım. Sınır ötesindeki Kürtler aynen Türkmenler ve Araplar gibi tarihdaşımızdır, kültürdaşımızdır bunun da bilinmesi lazım. Nitekim DEAŞ Erbil kapısına dayandığında, oradaki Kürt kardeşlerimizin oluşturduğu bölgesel yönetimin kapısına dayandığında da ilk yardıma koşan Türkiye'ydi. Saddam Kürtlere dönük kitle imha silahı kullandığında da o dönemde de ilk yardıma koşan Türkiye'ydi. Bizim politikamızda hiçbir zaman etnik ve mezhep merkezli bir tavır olmamıştır. YPG bir Kürt örgütü değildir. PKK ve YPG bir terör örgütüdür bunun herkes tarafından bilinmesi lazım. Ama Kürt halkının meşru temsilcileri söz konusu olduğunda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde olduğu gibi biz onların korumasını da üstümüze alırız, onların da hamisi olur onlara da yardımcı oluruz."

"PYD'YE YARDIMCI DA OLMAYA ÇALIŞTIK"
"Bu tür Türkiye'yi rahatsız eden tutumlara yönelmediği zaman biz Suriye'de herhangi bir karşı tavır belirlemedik" diyen Davutoğlu, PYD hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: "PYD muhalefetle birlikte olmak istediğini ifade ettiğinde yardımcı da olmaya çalıştık Rejimden onları uzaklaştırmak için ama şu anda YPG ve PYD herkesin bilmesi lazım ki PKK'yla yani Kandil ile irtibatlı bir terör örgütüdür. Suriye rejiminin kuklasıdır ve Suriye rejimi adına katliamlar yapan bir örgüttür iki. Rus hava Desteğiyle oradaki Araplara, Kürtlere, Türkmenlere, kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere de işbirlikçi bir şekilde baskı yapan, etnik bir kıyım yapan bir örgüttür. Birçok uluslararası örgütte bunu teyit etmiştir. Dolayısıyla YPG'nin eli kanlıdır, terör örgütüdür, rejim işbirlikçisidir ve Rusya'nın işgalci Rus Güçleri'nin karadaki işbirlikçi tamamlayıcı örgütüdür. YPG'nin sınırımızda Türkiye'yi rahatsız eden her adımın aynen mukabele ederiz. YPG'nin ve uluslararası güçlerin de Türkiye'nin bu konudaki tutumunu bilmesi lazım."

"KİMSE TÜRKİYE'NİN SESSİZ KALACAĞINI BEKLEMESİN"
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle bitirdi:"YPG derhal Azaz ve çevresinden uzaklaşacak, Azaz'ın yakınına dahi yaklaşmayacak. Koridoru tekrar kırma çabalarında bulunmayacak. Minnak Havalalanı'nı Türkiye'ye karşı veya muhalefete karşı kullanma hevesine kapılmayacak o havaalanı da boşaltılacak. Bunları Sayın Biden'a da ifade ettim burada da ifade ediyorum. Bunları yapan bir örgüt bizim için Kürtleri temsil eden bir örgüt değildir. YPG ne Kürtleri temsil ediyor ne Suriyelileri. Kürtlerin demokratik hakları konusunda Suriye rejimine ilk uyarıları 2011 Nisan'ında benim Dışişleri Bakanı olarak yaptığım ziyarette ifade etmiştim. Bugün Suriye rejimi ile işbirliği yapan YPG'nin o zamanki uzantıları bizden Suriye rejimi nezdinde haklarının tahkimi için HDP milletvekili o zaman BDP milletvekili o zaman ricacı oluyorlardı. Şimdi bir anda Suriye rejiminin kuklası, işbirlikçisi, bir terör örgütü haline dönüştüler. İşledikleri her katliamın yaptıkları her barbarca tutumun, sürdükleri her Türk, Türkmen, Arap ya da kendileri gibi düşünmeyen Kürtlerin sürüldüğü yerlere dönmesini de sağlayacağız ve bunların da hesabını verecekler. Türkiye'nin sınır boylarında böyle herkesin at oynattığı bir ortamda Türkiye'nin de sessiz kalacağını da kimse beklemesin."