İstanbul 32. Asliye Ceza Hakimi
Mustafa Başer, paralel yapıya hizmet etti. Yetkisi olmadığı halde 75 çete üyesinin tahliyesine karar verdi. Ancak bu karar, 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nce "yok" hükmünde saydı. 22 Temmuz 2014'ten beri sürdürülen "Paralel Yapıya" ilişkin soruşturmalar kapsamında tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve polis müdürlerinin de olduğu tutuklular, İstanbul 10. Sulh Ceza hakiminin reddini istedi.
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik de yetkisiz olduğu halde paralel yapı soruşturmaları kapsamında tutuklanan şüphelilerin bu başvurularını kabul etti. Özçelik, tutuklu bulunan şüphelilerin tahliyesine ilişkin dilekçelerini de yine yetkisi olmayan ve kendisi gibi eski özel yetkili hakim olan
İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer'e gönderdi. Sadece muhabere nöbeti tutması gereken Özçelik'in bu kararı hukukçular tarafından skandal olarak değerlendirildi. Başer ise Beşiktaş Adliyesi'nde birlikte çalıştığı meslektaşının istemini kabul etti. Kendisine sunulan "tahliye" dilekçelerini işleme koydu.
YARGIYA MEYDAN OKUDU
Bu şüphelilerin dosyalarını istedi. Ancak dosyalar kendisine gelmeden avukatların verdiği dilekçeler üzerinde işlem yaptı. Hafta sonunu denk getirip akşam saatlerinde yetkisiz ve hukuksuz olarak Hidayet Karaca, eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Yurt Atayün'ün de bulunduğu 75 kişi hakkında tahliye kararı verildi. Ancak Nöbetçi 10.Sulh Ceza Hakimliği, başka mahkeme tarafından verilebilecek kararın yetkisiz ve hukuksuz olacağı ve bu nedenle kararın yerine getirilmemesi için
Silivri Cezaevi Müdürlüğü'ne ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na durumu bildirildi. Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı da yetkisiz ve hukuksuz olarak verilen kararın yerine getirilmemesi için UYAP'ı kullanıma kapattı. Böylece paralel tahliyelerin yapılması önlendi.
Nazif KAHRAMAN
