Arınç'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Arınç 'Allah Necmettin Erbakan hocamıza da rahmet eylesin.
Sayın başbakanımız bu hafta içerisinde dış ve iç gelişmelerle ilgili bilgi sundular. Cuma günü bazı önemli projelerin açıldığını, Cumartesi günü Çözüm Süreci ile ilgili önemli kararlar alındığını, bugün de bir kaç gün sürecek bir dış geziye çıktığını hepimiz biliyoruz. TBMM çalışmaları konusunda Sayın Akdoğan yurt dışında olduğu için ona vekalet eden arkadaşımız bilgiler verdi.
HUKUKİ BİR SÜREÇ BAŞLATILACAK
AB Bakanı Sayın Bozkır özellikle AB konusundaki gelişmeleri Sayın Başbakanımız ve bakanlarımıza aktardı. Avusturya'da çıkan İslam Yasası ile ilgili kurulu bilgilendirdi. Getirilen düzenlemeler çerçevesinde bazı olumsuz hükümlerin olduğunu biliyoruz. Avusturya İslam'ı resmi din olarak tanımış ve zaman içinde de bu çizgisinden vazgeçmemiş bir ülkedir. Ancak ne var ki bir yasa bazı milletvekilleri tarafından hazırlanmış ve partilerin oy çokluğu ile kabul edilebilmiştir. Bununla ilgili diplomatik bazı eleştirilerimizin ve itirazlarımızın olduğunu biliyoruz. Hukuki bir işlem başlatılacaktır. Oradaki gurbetçilerimiz için gerekenler Türkiye Cumhuriyeti olarak hukuki olarak da bu yasanın AİHM'ye götürülmesi dahil önemli bir çalışmayı başlatmış olacaktır.
TÜRKİYE UZAY AJANSI KURULACAK
Bugün Adalet Bakanımızın önümüzdeki dönem için bir sunumu oldu uzun vaktimizi aldı ama çok önemli konuları görüştük. Ulaştırma ve Haberleşme Bakanımız Lütfi Elvan iki konuda sunum yaptı. Uzay çalışmaları ile ilgili bir sunum yapıldı. Burada UZAY sanayine ilişkin bilgiler yapacağımız çalışmalar ve bakanımızın titiz çalışması ile Bakanlar Kurulu'na sunulmuş oldu. Türkiye Uzay Ajansı kurulacak. Yine devam eden YHT'ler, Otoyollar, Tüneller, Raylı Hatlar, Boğaz geçişi, demir yolları ve devam eden önümüzdeki dönemde başlayacak pek çok yatırımı ortaya koydu. Türkiye yatırımlarına süratle devam decektir.
Şüphesiz çözüm süreci ile ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımız da Başbakanımız da Bakan arkadaşlarımız da düşüncelerini ifade ettiler. Benim bunları tekrar etmem ne kadar doğrudur bilmiyorum. Sorulara geçelim oradakileri cevaplamaya çalışalım.
SORULAR
SÜREÇTE 2 YILLIK GECİKME OLDU
Geçtiğimiz Cumartesi günü İstanbul'da HDP milletvekili bir tarafta da Sayın bakanların bulunduğu 10 maddelik bir açıklama yapıldı. PKK bahar aylarında grubu toplayıp silahları bırakma çağrısı yapacaktır. Bazı anayasal değişikliklerin yapılması yine bazı hususların da tartışmaya açılması istennmektedir. Bu her iki taraf için de makul görüldüğünden önemli bir noktadır. 2013 yılının Nevruz ayında bunabenzer Öcalan'ın bir mesajı vekiller tarafından okunmuştu mektup. Silahlar bırakılsın denilmişti. Tabi 2013'teki bu noktadan 2 yıl sonra böyle bir noktaya gelinmiş bulunuyor. 2 Yıllık bir gecikme var denebilir. Çünkü bu 2 yıl içinde silahları bırakmadılar sembolik olarak biraz dışarı çıksalar da silah bizim için güçtür dendi ve silah bırakılmadı. Çok büyük olaylar yaşanmadı ama bunun yanında kamu düzenini bozan başka olaylar yaşandı. Mahalleleri kurtarılmış bölge haline getirmek, insanları öldürmek, çocuk ve kadınların zarar gördüğü doğrudan terör olayları az da olsa kendini göstermeye başladı. Bunun için diplomatik bir lisan da kullanmayacağım.
ÇÖZÜM SÜRECİ, ÇÖZÜLME SÜRECİ DEĞİLDİR
Sayın Başbakan görevi aldığından bu yana Kamu düzeni üzerine gitti. Terör olayları bittikten sonra çözüm süreci konuşulabilir. Kimlik kontrolü yapanların, yolları kesenlerin, yakılan iş makinalarının çözüm süreciyle ilgili gelin konuşalım denmesini kimse beklemesin. Hükümet bu konuda kararlıdır. Kimseyle alıp veremeyeceğimiz hiç bir şey yok. HDP legal bir partidir çözüm sürecinde bizim partnerimizdir. Çözüm sürecinde iyi bir ilişki kurmayı hepimiz arzu ederiz. Ben 2009'dan bu yana hükümetteyim. 6 yıldan bu yana çözüm sürecini en çok savunanlardan biriyim. Ebedi kardeşliğimizi yeniden kazanmak bizim hedefimizdir. Çözüm süreci çözülme süreci değildir. Bana bağlı kurumlarda ve diğer kurumlarda herkes herşeyi iyi biliyor ve takdir ediyor. HDP milletvekillerinin hiç biri beni çözüm sürecini engellemekle itham etmedi. Şahsımla ilgili iki isimden bahsettiniz.
Cumartesi günkü toplantıda 3 HDP'li var. Onlar samimi olarak ellerinden geleni yapmaktadırlar. Bu kişiler aynı zamanda İmralı'ya giden heyet içinde de 2 yıldan bu yana yer alıyorlar. Görüşmeye gidip de bir daha gidemeyenler de vardır. Bunlar neden gidememiştir kim istememiştir ben bunları çok iyi bilirim. Çok özel bilgilere sahip bir insanım ben. Sayın Demirtaş'ı eleştirdiğimde bazı konuları istemesem de gündeme getirmiştim.
SÜRECE EN BÜYÜK ENGELİ DEMİRTAŞ ÇIKARMIŞTIR
Demirtaş çözüm süreci konusunda iyi niyetli çaba gösteren bu süreci başarıya ulaştırmak isteyen biri değildir. Buna yürekten inanıyorum. Dilerim ki bu noktadan sonra bu süreci baltalayacak hareket içinde olmaz. Bu proje üzerinde çalışanlar var. Ben hangi projelerin kimler tarafından piyasaya sürüldüğnü çok iyi biliyorum. Bu hareketler içinde kızıl yıldız bulunduran bir yapının da gündemindedir. Adalet Partasi'nde Anavatan Partisi'nde en önemli görevlerde bulunmuş birisi Doğu Perinçek'in partisinde boy gösteremiliyor. AK Parti'de ikinci adamlıktan HDP'ye giden birinden de bahsedebiliriz. Bu proje içinde birileri küçültülmeye birileri büyütülmeye çalışılır. Ben kendisini uyarmıştım en büyük engel egosu olduğunu söylemiştim. Çözüm sürecine bugüne kadar ne kadar engel çıkartılmışsa bunların en başında Selahattin Demirtaş gelmiştir. Bundan sonra bu konuda konuşmak niyetinde değilim. Çözüm sürecinde iyi niyetli çabalar gösteren insanlar anlayışla rasyonel kararlar vermişlerdir. Bu karar 10 madde üzerinde değil geçtiğimiz temmuz ayında çıkartılan kanunla uygulaınabilir duruma gelmiştir. Önümüz seçimdir yapılacak anayasal çalışmaları önümüzdeki seçimlerden sonra da mutlaka alırız. Verdiğimiz sözler var bunların bilincindeyiz.
Şunu bilsinler Demirtaş ve arkadaşları da. Çözüm sürecinin çok büyük destekçileri aslında dışardadır. Hatip Dicle, Leyla Zana'lara Sırrı Sakık'lara. Onlara çok teşekkür borcumuz var. Onlar geldiğimiz noktayı çok önemli görüyorlar. Bu tartışmayı derinleştirmenin anlamı yok. Artık engel çıkartılmazsa yeni şiddet olayları olmazsa vazgeçtik denilmezse bu sürecin önünde o kadar düşman var ki onlar da sıkıntı yapmazsa sonuca ulaştığımızın farkındayım. 4 Şubat'ta açıklanması gereken bu 10 madde neden 24 gün sonra açıklanabilmiştir? Çünkü bu farklı şekilde bize ulaştırılmıştı. Bize kabul edemeyeceğimiz şeyler vardı. Evet ortak bir noktada kardeşlik noktasında yapacağımız çok şey var ama öyle kelimeleri kullanmanız uygun olmayabilir. Buna hükümet karar verir. İtiraz ettik bir kısmı apar topar Kandil'e, bir kısmı İmralı'ya oradan gelen diğer tarafa diğer taraftan gelen İmralı'ya gitti ve 24 gün böyle geçti. Çok şükür aklı selim galip geldi. Çözüm sürecini isteyenler müşterek bir noktada birleşti. Metin yüzde 60 değişti iyi de oldu.
Buldan bana selam gönderiyor. Acı çekenlerden biridir, çözüm sürecinin destekçisidir. Eğer benim söylediğim konu 4 Şubat'taki metin üzerine tasarlanmışsa ben de bunu inkar etmişsem o zaman mesele yok.
