ANALAR AĞLAMASIN DİYE
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da görüşme sonrası, "Analar ağlamasın diye sessiz devrim niteliğinde adımlar attık. Silahların devre dışı kalması demokratik gelişmeye hız katacaktır. Demokrasilerde halkın desteğini alan düşünceler, görüşler ve politikalar değer kazanır. Biz de milletimizin hayır duası ve desteğiyle süreci nihai sonuca ulaştırmakta kararlıyız" diye konuştu. HDP Sözcüsü Sırrı Süreyya Önder, uzun bir sürecin önemli bir aşamasına gelindiğini belirterek şöyle konuştu: Zaman zaman aksamalar ve kırılmalarla yürütülen diyalog süreci, resmi, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Süreçte gelinen aşamaya ilişkin Öcalan'ın temel belirlemesi şudur; Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde, stratejik tarihi kararı vermek için PKK'yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır.
BARIŞIN OMURGASI 10 MADDE
Önder, konuşması sonrası barışın omurgası diyerek 10 madde sıraladı: Demokratik siyaset tanımı ve içeriği. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması. Özgür vatandaşlığın, yasal ve demokratik güvenceleri. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına yönelik başlıklar. Çözüm Süreci'nin sosyo ekonomik boyutları. Çözüm Süreci'nde demokrasi güvenlik ilişkisinin, kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması. Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri. Kimlik kavramı, tanımı ve tanımlanmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi. Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması. Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa...
HAYIRLI OLSUN
HDP heyetinden Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken, dün 12.30 sıralarında Dolmabahçe ofisinden ayrıldı. Ofisten çıkarken aracının camından el sallayan Önder, "Bu açıklama halkların kardeşliği için tarihi bir açıklamadır. Hayırlı olsun" dedi
DÜNYA ŞAŞTI
PKK'ya yapılan silah bırakma çağrısı uluslararası basın tarafından dünyaya duyuruldu. Söz konusu gelişmeyi ilk duyuran haber ajansı Reuters oldu. "Abdullah Öcalan, destekçilerini bahar aylarındaki bir silahsızlanma konferansına katılmaya çağırdı" ifadesini kullanan Reuters, bunun 30 yıllık mücadelede çok önemli bir adım olduğunu belirtti. Associated Press ise sürpriz oarak nitelediği "Hapisteki Kürt lider PKK'ya silah bırakması için çağrıda bulundu" başlıklı haberinde şu ifadeleri kullandı: "Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Öcalan'ın PKK'yı bahar aylarında bir olağanüstü kongre düzenlemeye davet ederek, örgütün silahlı mücadelesinde tarihi bir karar almaya çağırdığını söyledi."
PKK'NIN silah bırakma çağrısı Diyarbakır'da olumlu karşılandı. Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde çözüm sürecine ilişkin yapılan görüşmeyi televizyondan takip eden vatandaşlar, "Artık barışa çok yakın oldukları" yorumunda bulundu. Şehirde vatandaşlar şu yorumlarda bulundu:
Serdar Akmaz (esnaf): PKK'nın silah bırakması bölgeye olumlu yansır. Huzur ortamı olursa turist de gelir insanların işleri daha da artar. Silah bırakılırsa siyasi anlamda da insanlar düşüncelerini daha iyi bir şekilde dile getirebilirler.
Tuba Şimşekoğlu (Öğrenci): Verilen mesajlar bölgenin huzuruna katkı sunacak. Bu şekilde sosyal olarak rahatlama olacak ve bölgeye karşı olumsuz algılar da değişecek.
Hacı Turay (EMEKLİ İŞÇİ): Örgütün silahları bırakmasını hepimiz isteriz. Bu hem halk için hem de Ortadoğu için iyi bir fırsat. Böyle bir anlaşma olursa, bölgemiz ve barış için iyi olur. Gençler ölmez, ekonomi de düzelir.
Ali Sait Özkan (ESNAF): Silahların bırakılmasıyla köylere dönüş artar. Huzur, barış gelir. Birlik ve beraberliğimiz daha da artar.
Yusuf Umut (Banka görevlisi): Bizim için önemli olan 30 yıldır akan kanın durmasıdır. Sürecin taraflarını kutluyorum. Gençler için de olumlu olacak, çünkü siyasette daha rahat fikir yürütülebilecek.
ASIL OLAN UYGULAMA
Çözüm Süreci ile en önemli adımın atıldığı görüşme sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu çağrıyı hasretle bekliyorduk ama asıl olan uygulamadır" dedi. İşte siyasilerin görüşleri...
Samimiyet testini göreceğiz: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK'nın silah bırakması çağrısıyla ilgili olarak şunları söyledi: Silahı bırakması gereken, bölücü terör örgütüdür. Güvenlik güçlerinin silah bırakması ham hayaldir. Bu arada ikili bir durum söz konusu. İmralı'ya gidenlerin açıklaması başka. Eş başkanın açıklaması başka. Bunların oturmuş bir ilkesi yok. Samimiyet testini göreceğiz.
Silahın dili sona erecek: AK Parti Gençlik Kolları Kongresi'nde konuşan Davutoğlu, "Türkiye'de şiddetin, silahın dili sona erecek, demokratik siyasetin önü açılacaktır. Hiçbir Anadolu evladı şu veya bu gerekçeyle dağa çıkarılamayacak" dedi.
Kritik eşik aşıldı: HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, açıklama sonrasında "Müzakerelerin başlaması, özgürlüklerin genişlemesi konusunda kritik bir sürece gelinmiş oldu. Barış için herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir diye temenni ediyorum" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu sus pus: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önce gazetecilerin sorusunu "Haberi okumadım, daha sonra değerlendirelim" diye yanıtlarken, sonra yaptığı açıklamada, "Silah bırakma, bu topraklara huzur getirecek bir adımdır" dedi.
Vatana ihanet: MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, tarihi açıklama sonrası bunun silah bırakma çağrısı olmadığını belirtirken, "Bu ihanetin belgesidir" ifadelerini kullandı.
35 BİN HAYAT SÖNDÜ
PKK'nın silah bırakması için ilk kez bu kadar ciddi bir çağrı yapılırken, akıllara yıllarca süren terörün bilançosu geldi. Rakamlara göre terör nedeniyle son 30 yılda 7 bin 918 kamu görevlisi şehit oldu. Ölen PKK'lı sayısı 22 bin 101 olurken, 5 bin 557 sivil hayatını kaybetti. PKK'nın iç infazları ve faili meçhul cinayetlerin sayısı da tam olarak bilinmiyor. 17 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. İstatistiklere geçmeyen ölüm olayları hariç, toplam 35 bin 576 kişi terör nedeniyle yaşamını kaybetti. 386 bin 360 kişi köylerinden göç etmek zorunda kaldı.
70 MARMARAY YAPILIRDI
Farklı kaynaklara göre, terörün 1984'ten bu yana ekonomik maliyeti 350-400 milyar dolar arasında oldu. Uzmanlar terörün yuttuğu bu paranın; 16 nükleer santral, 87 Atatürk Barajı, 100 Boğaz Köprüsü veya 70 Marmaray projesini eşdeğer olduğunu belirtiyor.
