Oğlu Tezcan Gökçe'nin cenaze töreninde giydiği yırtık ayakkabılarla herkesi kahreden Recep Dede ise yokluğu ve yoksulluğu gözler önüne serdi.
Türkiye, 55 yıllık evli olan Recep Dede ve Ayşe Nine'yi ilk, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" cümleleriyle tanıdı.
Recep ve Ayşe Gökçe çiftinin yüzlerindeki derin çizgiler, sanki 75 yıllık hayatlarında çektikleri tüm zorlukları, zorlu coğrafyadaki hayat mücadelesini özetledi.
Zira 3 ayda bir aldıkları maaş ile geçimlerini sağlayan 5 çocuklu Gökçe çifti, tuvaleti dışarıda, banyosu ise oturma odasının bir bölümü perdeyle çevrilen alanda olan iki odalı bir evde yaşamını sürdürüyordu.
Lastik ayakkabıları dışında hiç ayakkabısı olmayan çift, oğullarının önceki günkü cenaze törenlerinde yine herkesi duygulandırdı. Ayşe ninenin ağıtları, Recep dedenin ayağındaki yırtık ayakkabı görenleri, dinleyenleri hüzünlendirdi.
PARASIZLIĞIN GÖZÜ KÖR OLSUN
Recep Gökçe'nin ayağındaki ayakkabı, tüm mahsur kalan işçilerin aileleri gibi adeta yoksulluğu gözler önüne serdi.
Yaşlı çift, dün sabah saatlerinde oğullarının mezarı başında dua ederek, gözyaşı döktü. Yetkililer, Recep dedeye ayakkabı hediye etti. Recep Gökçe, bundan sonra 55 yıllık hayat arkadaşı Ayşe, torunları Recep, Duygu ve gelinine sahip çıkmak için mücadele vereceğini söyledi.
Özellikle torunlarını, elinden geldiğince kimseye muhtaç etmeyeceğini vurgulayan yaşlı adam, oğlunun mezarını yaptıracağını, borçları varsa onu da ödeyeceğini dile getirdi.
Recep Gökçe, cenazede giydiği ayakkabılarla ilgili olarak şunları söyledi: "Param yok, param olsa ben bu ayakkabılarla gezer miyim milletin içinde. 'Elindeki lastiği atıver' derler. 'Atarım ben, siz karışmayın' derim. Elin kadar ben alamadım mı? Elin kadar ben giyemedim mi? Param yok alamadım. Dişlerim yok. Eşimin de benim de dişlerim tükendi. Doktora yaptıracağımız dişler 'tutar mı tutmaz mı' diye sorduk. Yoksulluk nedeniyle gidip taktıramadık. Eğer orada param olsaydı, hemen taktıracaktım."
AYLIĞIM YATINCA AYAKKABI ALIRIM
Bugüne kadar günleri hep parasızlıkla geçse de sürekli idare etmek zorunda kaldığını söyleyen Recep Gökçe, "Bana, 'İhtiyacın varsa bize söyle' derler. 'Tamam söylerim' derim. Ama yine de söylemem. Ayıp olur, telaşe olur. Yaşım genç. Aylığımı aldığımda ayakkabıyı alırım. 'Paran yoksa para verelim' derler. 'Param var derim ızdırabımdan" diye konuştu.
İŞTE YARDIM NUMARALARI:
ZİRAAT BANKASI ERMENEK ŞUBESİ
TL hesabı: TR 30 000 1000 176 457 138 36 5003
USD hesabı: TR 03 000 1000 176 457 138 36 5004
Euro hesabı: TR 73 000 1000 176 457 138 36 5005
HALK BANKASI ERMENEK ŞUBESİ
TL hesabı: TR 22 0001 2009 4790 0010 2601 10
USD hesabı: TR 19 0001 2009 4790 0053 0000 13
Euro hesabı: TR 48 0001 2009 4790 0058 0000 35
