YİK'ti geçti

Kuruluşunda askeri darbe vardi. Gazetelere ilan verip Ecevit hükümetinin düşürülmesini sağladı. 24 Ocak ile 28 Şubat kararlarının arkasında yer aldı! 17-25 Aralık operasyonlarında da Fethullah Gülen ile cemaate olan hizmetleri ortaya çıktı!Ancak hocanın ananas ve tesbih gönderdiği işadamları dün milli irade ile karşılaştı. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu'na (YİK) katıldı! Patronlara karşı tarihi bir konuşma yaptı...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 19 Eylül 2014 Güncelleme 19 Eylül 2014, 02:02
YİK’ti geçti

İÇİNDEKİLER

Merkezinde sermaye vardı. Ancak o sermaye her dönem siyaset için kullanıldı. Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde ise o kurumun izleri bulunuyordu. Gezi sürecinde de "derin koalisyona" destek sağladı. 17-25 Aralık darbe girişimi ise "Patronlar Kulübü"nün Fethullah Gülen'e olan hayranlığını ortaya çıkardı. Ancak Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) dün ilk kez milli iradenin karşısında ayağa kalktı. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısına onur konuğu olarak katıldı. Milyarlarca dolarlık sermayenin karşısında şu önemli açıklamaları yaptı:

ARTIK TÜM TÜRKİYE KAZANIYOR

GİZLİ AJANDAM YOK
: Bugün İstanbul sermayesi kazanırken, Anadolu sermayesinin kaybettiği değil herkesin kazandığı bir Türkiye var. Şimdi hiç kimse kusura bakmasın, samimi konuşacağım. Çünkü benim gizli ajandam yok.
DİK DURDUK: "Ağaç için park için değil hala anlamadın" dediler. Sokakları işgal ettiler, yağmaladılar. Hepsi ortaya çıktı. Şu anda hazırlanan iddianamedeki telefon konuşmaları asıl maksadın ne olduğunu ortaya koyuyor. İnanın Gezi karşısında dik durmasaydık bugün çok farklı bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık.
PARALELCİLER: 17-25 Aralık, darbe girişimiydi. Belli işadamlarının, belli holdinglerin, bugün dahi bu paralel yapıyı, bu ihanet şebekesine kol kanat gerdiğini görüyoruz. Niye? Çünkü 17-25 Aralık bir darbe girişimiydi ve bütün amaç eski Türkiye'ye geri dönmekti.

İHANET ÇETESİNİ KORUDULAR

KOÇ HOLDİNG'E: Bizi kıyasıya eleştirenlerin, ananas, tespih, rafineri meselesinde ağızlarını bıçak açmadı. Yargıda şantajlar, tehditler, en iğrenç hukuksuzluklar ortaya çıkarken kimse çıkıp bunları eleştirmedi. Bu ihanet çetesine seslerini kimse çıkarmadı. Hatta gizliden gizliye bunları korumaya çalışanlar oldu.
İLK KEZ KARARLI BİR SES: Paralel uzantılara dair bugün iş dünyasından ilk defa kararlı bir ses duyduk. Onun için teşekkür ediyorum. (Bu arada TÜSİAD YİK Başkanı Erkut Yücaoğlu, dün yaptığı konuşmada paralel devletin oluşmasına izin vermenin mümkün olmadığını söyledi.)
GERİLİM BİTSİN: Eski kırgınlıkları, kutuplaşmayı muhafaza etmenin hiç kimseye faydası olmaz. Türkiye'ye güç kaybettiren bütün o yapay gerilimleri geride bırakmak zorundayız.

ONLAR KAYBEDECEK
Şahsım
ve Sayın Başbakan birlikte Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kıldık. Oradan çıkarken çekilmiş resmimizle beraber New York Times gazetesi şunu haber yapıyor. 'IŞİD'in yatağı burası' diyor. İçeriden bu ihanet şebekesine destek verenleri çok iyi biliyoruz. İçeride ve dışarıda o medya kuruluşlarını, o malum odakları kimlerin fonladığını, kimlerin desteklediğini tek tek biliyoruz. Hepsi mahçup oldular ve olmaya da devam edecekler. Türkiye 77 milyonuyla kazanırken, kaybedenler sadece onlar olacak.

Patronlar Kulübü ama...
TÜSİAD, 1971'de kuruldu. 12 Mart Muhtırası örgütün kurulmasında rol oynadı. 15 Mayıs 1979'da gazetelerde ilan veren TÜSİAD üyeleri, Ecevit hükümetini düşürdü. Aynı TÜSİAD, Demirel hükümetine destek vererek, 24 Ocak kararlarının alınmasını sağladı. 1995'te Refah Partisi'nin (RP) birinci olması üzerine ANAP- DYP koalisyonunun oluşmasını destekledi. 28 Şubat kaosunda da yer aldı. Son olarak üyeleri Gezi olayları ile paralel devlet kaosunda karşımıza çıktı.

TAPELERDEKİ ŞİFRE
17-25 ARALIK paralel devletin planlarını gün yüzüne serdi. Gülen'in 2013'te yaptığı bir telefon görüşmesi ise Mustafa Koç ile olan bağlantısını deşifre etti. Zira Uganda'dan gelip Koç ailesi gibi ünlü isimlere giden "ananaslar" telefon kayıtlarındaydı. Tapelerde Gülen'in adamı hocaefendisine "Mustafa Koç beyefendi, ananaslar için teşekkür mektubu yazmış" diyordu. Koç ile Gülen'in arasındaki diğer bir dostluk da, hocanın ünlü işadamına hediye ettiği tesbihte saklıydı.